14 yıl önce...
BM Genel Kurulu’nda ilk kez konuşma yapacak olan Libya’nın devrik lideri Kaddafi salona girdi. Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Amerikalı Büyükelçi Susan Rice, toplantıyı terk etti. Tüm liderler Kaddafi’nin yapacağı konuşmaya kilitlenmişti.
Kaddafi konuşmasına büyük güçlerin 1945'ten beri kendi çıkarları için dünyada sayısız çatışma çıkardığını söyleyerek başladı. BM kararlarını ihlal eden ülkelerin üyelikten ihraç edilmesi gerektiğini söyleyerek devam etti. En çarpıcı ifadesi ise Güvenlik Konseyi'ni 'terör konseyi' olarak nitelendirmesi olmuştu.
Kaddafi durmuyordu. BM Güvenlik Kurulu'nun 5 üyesinin veto hakkının adaletsizlik olduğunu ifade etti ve tarihe geçen 'o' an gerçekleşti. Kaddafi, BM'nin kuruluş bildirgesini 150’den fazla liderin gözü önünde yırttı ve daha sonra hazırladığı Filistin barış planı önerisini de "Okuyun!" diyerek oturum başkanına fırlattı.
Tarihe geçen bu konuşma tam 96 dakika sürmüştü. Yönetime geldiğinde İngiliz askeri üslerini ülkeden çıkaran Muammer Kaddafi, petrol şirketlerini ulusallaştırmış, zengin İtalyan ve Yahudi azınlığın mal varlığına el koyarak onları göçe zorlamıştı.1969'da yönetimine karşı darbe yaptığında, Filistin'in İsrail işgalinden kurtarılmasını darbenin öncelikli hedefi olarak belirlemişti.
Z kuşağı bilmez belki ama o dönemde dünya gündeminde hep Kaddafi'nin yaptıkları vardı. Onun için mesaj vermek ya da kürsülerde sert açıklamalar yapmak sıradan bir ritüeldi. Ülkesine gelen yabancı liderleri, 1986’da yılında Amerikan bombardımanında enkaz haline gelen sarayının yanına kurdurduğu dev çadırda kabul ediyordu. Hatta çadırdaki bir kabulde İtalyan Başbakanı Berlusconi ile görüşecekti. Üniformasında, İtalyanlara karşı direnişte Libya’nın sembol ismi olan ‘çöl aslanı’ Ömer Muhtar’ın resmini taşımıştı.
Kaddafi böyle biriydi. Ölmeden yani bu konuşmayı yaptığı sırada Afrika Birliği'nin dönem başkanıydı. Fotoğrafta boynunda Afrika kıtalı broşu olan Kaddafi, "Afrika Birleşik Devletleri" hayali de kuruyordu. Neyse, Kaddafi BM'de yaptığı konuşmadan 741 gün sonra kendi halkı tarafından öldürüldü.