lokma lokma doğranan vezir
Sultan İbrahim’in son sadrazamı Tezkereci İstanbullu Ahmet Paşa kalemden yetişmiş, bilgili, zeki bir devlet adamıydı. Bir sinir hastası olan bu padişahın da güvenini kazanmıştı. Kendisinin yeniçeri ocağı ağalarıyla iyi geçinmemesi, hatta o devirde birer zorba kesilmiş olan ocak ağalarına karşı bir suikast hazırlaması ve Kösem Sultan’ın da oğlu Sultan İbrahim’den nefreti ve onu tahttan indirmek için yeniçeri ocağı ağalarıyla anlaşması, İstanbul’da bir hükümet darbesine neden olmuş, sadrazam idam edilmişti. Padişah da hemen ardından tahttan indirilip birkaç gün sonra boğdurulmuştu. Ahmet Paşa şişman bir zattı. İdamından sonra cesedi çırılçıplak soyularak cellâtlar tarafından bir hamal beygirine çaprazvari atılmış ve götürülüp At Meydanı’na bırakılmıştı. İhtilâlci yeniçerilerden birkaç zorba fırsatı ganimet bilip cahil halkın batıl inançlarından istifade ederek “insan yağı eklem ağrılarına ve sızılarına devadır” diye Ahmet Paşa’nın etlerini lokma lokma doğrayarak beşer onar akçeye satmışlardı. İstanbul’da da bu kadar korkunç, tüyler ürpertici devayı satın alarak kollarına, bacaklarına sürüp bağlayabilecek o kadar çok cahil ve katı yürekli insan çıkmış ki, paşanın iri yapılı vücudu neredeyse bir iskelet halinde kalmıştı. Ölümünden ve cesedinin bu feci sonundan sonra kendisine “hezarpâre” (bin parça) lakabı verilmişti. Sağlığında Tezkereci Ahmet Paşa olarak bilinen talihsiz sadrazamın adının sonradan Hezarpâre Ahmet Paşa olmasının nedeni bu olaydır.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|