SULTAN II. ABDÜLHAMİD, Siyonistlerin Filistin’deki emellerinin önüne âdeta heykel gibi dikilip gerçekleşmesine müsaade etmemişti. Bunun üzerine Theodor Herzl liderliğindeki Siyonistler onu tahttan indirme kararına varmışlar ve aynı amaç peşindeki İttihatçıların “1908 Meşrutiyet Hareketi” ile hemen arkasından tertipledikleri “31 Mart Vakasında” aktif görev alan unsurlardan birisi olmuşlardı. Herzl, Abdülhamid karşısında hüsrana uğramış bir ruh hâli içerisinde, bunu ilk kez 1902’de şöyle açıklamıştı: “Hâlen bir tek plan aklıma geliyor. Sultana karşı kampanya açmalı, bunun için de sürgün edilmiş prensler ve Jön Türklerle temas kurmalı. Türkiye’ye malî ambargo uygulamalı ve Türkiye’nin dağılmasını beklemeliyiz.” Abdülhamid, Herzl’i kovması münasebetiyle başkâtibi Tahsin Paşaya söyledikleriyle sanki başına gelecekleri tahmin etmişti: “Göreceksin, beni bu adam devirecek. Eğer o deviremezse kimse beni deviremez
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|