Şia kaynaklarında da gelecekle ilgili gaybten ve gayb aleminden haber almak merakının örften kaynaklanan değişik istihare şekillerinin ortaya çıkmasına neden olduğu görülmektedir. Mesela kapalı mushaf açıldığında sağ taraftaki âyetler iyiliği emreden rahmet ayetleri çıkarsa niyet edilen şeyin iyi azap ayetleri çıkarsa niyet edilen şeyin hayırlı olmayacağına inanıldığı Şirazi’nin divanının ve Mevlana’nın Mesnevi’sinin de bu maksatla kullanıldığı görülmektedir. Kuran ve hadisler ışığında gayb alemi ile ilgili istihare yöntemine başvurarak bilgi almak mümkün değildir. İstihare bir bilgi kaynağı değil daha çok Allah(cc)’a sığınıp ondan hayırlısını istemek için başvurulan bir duadır. Adetlerde kullanıldığı şekilde istihareyi bir bilgi aracına dönüştürmek onu fal okları gibi amacından saptırmak olur. Zira Kuran fal oklarıyla kura çekmeyi bu metotla hayır ve Bereket ummayı tamamıyla şeytan işi addedip reddetmiştir. (Araf suresi 188. Ayet, Maide suresi 3. ayet) Hz. Peygamber ise istihareyi bir nevi dua ile Allah (cc)’a sığınma şekline dönüştürerek onu fal oklarından ayırmıştır. Aksi takdirde istihareye duadan başka bir mana yüklemek onu Arap Cahiliyesi’nde olduğu gibi gaybten yapılacak yönlendirmelere hasretmek olur. Böyle bir maksat ise Kuran’da ve Sünnette yoktur.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|