Bilindiği gibi Mühr-ü Süleyman sekiz köşeli bir yıldızdır. Literatürde iç içe geçmiş iki üçgen şeklinde olduğu söylense de aslı iç içe geçmiş iki karedir. Birçok İslami eserde bu Mühr-ü Süleyman motif olarak kullanılmıştır. Bu kuars bilgisi ve havuzun içindeki bu billur madde Kuran’da belirtildiğinden birçok İslam bilgini rasathaneler kurmuş rasathanelerin içine büyük havuzlar yapıp bu havuzlara su doldurup gökyüzündeki yıldızların havuza yansımalarını sağlayarak göğü ve yıldızları incelemişlerdir. Bu rasathaneler Türkiye de Türkistan diyarlarında bulunmaktadır. Şimdi bu konu ile alakalı pek bilinmeyen bir bilgiyi vereyim. İslam bilginlerinin rasathanelerindeki su doldurdukları bu havuzlar sadece sudan ibaret değildi Neml Suresi 44. Ayetten bilgi ve ilham alarak kristal aynalar da yerleştirmişlerdi. Bu gerçeği yüzyıllardır birileri saklamaktadır. Şimdi gelelim Mühr-ü Süleyman meselesine: Bu mühür İsrailiyat ve İsrail’in martavallarındaki gibi bir çizgiden şekilden ibaret değildir. Bu mühür bahsettiğim kristal kuvarsın yansımalarından çıkan görüntüdür ve teknolojik boyutlara işaret eden manaları vardır. Bir ipucu daha verirsem Neml Suresinin 38, 39 ve 40’ıncı ayetleri okunursa şunlar görünecektir: ‘’Süleyman Aleyhisselam vezirlerine der ki: Bana melikenin tahtını önce kim getirebilir? Cinlerden bir ifrit:’ Sen makamından kalkmadan ben onu sana getirebilirim,’ dedi. Allah tarafından özel bir ilim verilmiş kimse (Hz. Hızır) ise şöyle dedi: Sen gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm. Ve Süleyman tahtı gerçekten de yanı başında gördü.’’ Bu ayette internete işaret olduğunu söyleyenler vardır. Bir parmak tıklaması ile gözümüzü açıp kapamadan tüm bilgiler yanı başımıza gelmektedir. Bilgisayarın maddelerinden biri de incelenirse görülecektir ki kuarstır. Bu ayet, bizlere daha birçok işaretler verir. Eşyanın nakli ışınlanma gibi.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|