İsrail devletinin Arapları ve Müslümanları tehdit eden bir kâbus olması için her türlü maddi ve manevi desteği sağlamışlardır. Bu sebeple Müslüman öncüler, alimler, öğretmenler, yazarlar, vaizler ve hatipler Kur’an’ı Kerim ayetlerinden ve Hz. Peygamber’in güçlü ve etkili hadislerinden yardım ve feyiz alarak Müslümanlara cihad emrini telkin etmelidirler. O vakit cesaret, fedakârlık ve düşmanı küçümseme konusunda önceki kimliklerine dönebilirler. Böylece sömürge kalıntılarına üstün gelerek dünyanın çeşitli yerlerinde mustazaf ve mazlum durumunda olan kardeşlerine yardım edebilirler. Sonra ilk kıbleleri ve üçüncü kutsal yerleri olan Filistin’in kurtuluşu için hep birlikte dayanışma içerisine girebilirler. Çünkü Siyonistlerin işgalinde bulunan Filistin, şu anki boyutuyla en büyük İslami meselelerden biri haline gelmiştir. İslam düşmanları, Siyonist devletin İslam ülkelerinin göbeğinde pis bir kangren şeklinde varlığını sürdürebilmesi için maddi ve manevi her türlü desteği sağlamaktadırlar. Onlar, bu Siyonist devleti, diğer devlete olan emellerini gerçekleştirmek gayesiyle bir üst olarak kullanmaktadırlar. Şimdi bu noktada Ebu Davud’un Sevbân (r)’dan rivayet ettiği bir hadisi aktaracağım. Bu hadis, Müslümanların dünya sevgisine dalmaları ve Allah yolunda ölmekten hoşlanmamalarına dair bir uyarı niteliğindedir. Aynı zamanda bugünkü birçok Müslümanın rezil duruma razı olduklarını ve Allah yolunda cihadı istemediklerini ortaya koymaktadır. Rasulullah (s.) şöyle buyuruyor: “Ümmetlerin birbiri ile birleşip, oburların çanağa koştuğu gibi, elinizde bulunanları almaya koşmaları yakındır.” Bunun üzerine biri: Ey Allah’ın Rasulü, o gün sayıca az bulunacağımızdan mı? diye sordu. Resulullah, hayır, bilakis siz o gün çok olacaksınız. Fakat sel üstündeki köpük gibi olacaksınız. Allah da düşmanlarınızın kalplerinde size karşı duydukları sevgiyi kaldıracak. Sizin de kalplerinize gevşeklik verecek.” buyurdu. Dinleyenlerden biri; Ey Allah’ın Rasulü, vehen (gevşeklik) nedir? Diye sordu. Rasulullah: “Dünya sevgisi ve ölümden hoşlanmamak.” Buyurdu.( Tac Tercemesi-Büyük Hadis Kitabı 5 Cilt Takım Seyyid Mansur Ali Nasıf El-Huseyni Eş-Şa 5.cilt sayfa 298)
Rasulullah (s)’ın bu haberi birçok Müslüman üzerinde aynen doğru çıkmıştır. Müslümanlar sayıca çok olmalarına rağmen sel köpüğü olmaktan öteye geçmemektedirler. Allah da, düşmanlarının kalplerinde kendilerine olan sevgiyi kaldırmış onların kalplerine gevşeklik atmıştır. Onlar kendi nefislerinde olanı değiştirmedikçe, Allah, onların durumlarını kesinlikle değiştirmeyecektir. Nitekim Allah’u Teala, Ra’d suresinde şöyle buyurmaktadır: “Bir toplum kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirmez. Allah da kavme kötülük istedi mi artık onu geri çevirecek yoktur. Zaten onların, O’ndan başka koruyucuları yoktur’’ (Rad Suresi 11.ayet) yani, bir toplum kendi nefislerinde olanı daha iyiye değiştirmediği takdirde, bu onları daha kötü bir duruma götürür ve kötülüğü de Allah’tan başka hiç kimse onlardan geri çeviremez. Bu da onların kendi nefislerinde olanı daha iyiye ve güzele dönüştürmeleri koşuluna bağlıdır.