Alıntı:
simsimaa Nickli Üyeden Alıntı
Sorun da burada işte siz görmüşsünüz yaşamışsınız belli bir yaşa gelmişsiniz ama kimseye dünyalık istekte bulunmasın dua ederken bu vebaldir diyemezsiniz. Ben 26 yaşında genç bir kızım ölüm belki 1 dakika sonra gelip bulacak onu bilemem ama yaşama dair hayallerim var isteklerim var tabi ki bunlar için dua edeceğim. Biz bu hayatta Allahtan da istekte bulunmayacaksak kimden bulunacağız size göre her şey günah. Ne güzel düşünülmüş dua için bir araya gelinmiş ortada vefk, celp vs yok kendi fikriniz ayrılmak istiyorsunuz madem bir şey diyemem ama böyle sözler söyleyerek tüm herkesi suizanda bırakıyorsunuz. Din de dindarlık da sürekli yargılamak değil bunu bilin.
|
Şimdi kardeşim esas suizanda sen bulunuyorsun dünyalık istekte bulunmak için dua vebaldir demedim. Bir usulden ilkeden bahsetmeye çalıştım. Kur’an ahlâkında isteme şudur: Allah’tan en hayırlısını, yani sana en uygun olanı istemek. Ancak genelde insanların tarzı şudur: Bir problem varsa, hemen kendilerine göre çözümü de vardır. Hâlbuki neyin problem, neyin çözüm olduğunu da tam bilmiyoruz. “Esas musibet, dine gelen musibettir” diyor Said Nursî. Diğerleri ihtar-ı İlâhîdir. Biz, ihtarları anlamak, neden olduğunu bilmek yerine onlardan kaçıyoruz.“Keşke”lerimiz ve “Böyle olmasaydı, şöyle olurdu”larımız o kadar çok ki hayatta. Bütüncül çözümler yerine anlık ve geçici çözümler peşinde olabiliyoruz çoğu zaman. Şunu biliyoruz ki, Kur’an ve bu dualar her şeyi ve olayı tek boyuttan değil bütün boyutlarından tahlil eder ve çözer. Sadece anlık ve dünyalık çözümler değil, ebedî ve ahirete yönelik çözümler üretir. Evet siz bilmezsiniz, sizin için şer gibi görünen bir şey aslında hayır olabilir. Anlatmak istediğim hulasa bunlar sen bir bayansın kesinlikle seninle tartışmak istemem saygısız bir kelamda etmem. Herhalde kendimi ifade edemedim.