MULTIPL SKLEROZ TEDAVISINDE
KULLANILAN ILAÇ TÜRLERI VE
YAN ETKILERI
KORTIKOSTEROIDLER ( KORTIZONLAR )
Prednizolon-Metilprednizolon-ACTH
(Deltacortil Neocorten Prednol Synacten)
Bu formda kullanilan ilaçlar yukarida da belirtildigi gibi atak tedavisinde tercih edilirler ve kullanim amaçlari atak esnasinda MS’li bireyleri hastalığın şiddetinden korumak bu dönemi zararsızca geçiştirebilmektir yani bir anlamda kortizonlar Multipl Sklerozda hastalığı ve nedenlerini ortadan kaldırıcı değil kişiyi atağın şiddetinden koruyucu tedavilerdir. Kortizonlar hakkında iki ucu keskin bir bıçak benzetilmesini sanırız duymuşsunuzdur. Bu benzetme ilacın yan etkilerinin çok olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bölümde kortikosteroidlerle ilgili görülebilecek tüm yan etkiler verilmiştir. Ancak bu tedaviyi alan her hastada aşağıda belirtilen yan etkilerin tümü görülmeyebilir. Bununla birlikte yan etkilerle baş edebilmek için yapılan önerilere uyulursa yaşayabileceğiniz sıkıntılar en aza inecektir.
*Yan etkileri ve baş edebilmeniz için öneriler
Sabah saatlerinde kandaki kortizon (kortikosteroid) düzeyi en düşük seviyededir. Bu yüzden ilacınızı günde bir defa (tek doz) olarak alıyorsanız sabah saatlerinde alınız.
Bu ilaçlar mide ülserine neden olabilirler. Hekiminiz tarafından kortikosteroid ilaçların yanında mide asit salgısını azaltan ilaçlar önerilmiş olabilir. Bunlar mide asit salgısını azaltan ve nötralize eden etkilere sahiptir. Bu ilaçları hekiminizin önerdiği şekilde alınız. Olası ülser kanamasını erken fark edebilmek için dışkınızı gözleyiniz. Siyah koyu renkli ve kötü kokuluysa ayrıca kahve telvesi şeklinde kusma olursa hekiminize başvurunuz. İlacınızı yiyeceklerle birlikte alınız.
Tüm gıdalar doğal olarak bir miktar tuz içerirler.( Sebzeler meyveler et....vs.) Normalde; aldığımız tuzun fazlası vücuttan atılır. Bu ilaçlar tuz mekanizmasını etkileyerek vücutta tuzu tutar ve buna paralel olarak su da tutulur. Özellikle ayaklarda ve göz kapaklarında olmak üzere tüm vücutta şişme olur tansiyonunuz yükselebilir ve kalbin yükü artar.Bundan korunmak için yiyeceklerinize tuz eklemeyiniz tuz içeren hazır gıdalar tüketmeyiniz.( Tuzlu ekmek kuruyemişler zeytin peynir et ürünleri ) Tansiyonunuzu ölçtürünüz değişme olduğunda ve çarpıntı hissettiğinizde hekiminize başvurunuz.
Kortikosteroidler kanda şeker düzeyini yükseltebilirler. Eğer şeker hastalığı şüpheniz varsa ; alışılmışın dışında fazla su içiyorsanız idrar miktarınız fazlaysa fazla yemek yiyorsanız hekiminize başvurunuz.
Kortikosteroidler vücuttan potasyum kaybına neden olurlar. Bu nedenle potasyum içeren yiyecekler (Patates kayısı muz sarı gıdalar....vs.) tüketiniz.
Kalsiyum kemiğin yapısında bulunan kemiğin bütünlüğünü sağlayan bir mineraldir. Bu ilaçlar kalsiyumun kemikten kana geçmesine neden olarak kemik erimesine yol açabilirler. Aynı zamanda çok hareketsiz kalmak da aynı etkiyi gösterir. Bunu karşı kendinizi korumak amacıyla kalsiyum açısından zengin (süt ve süt ürünleri) gıdalar tüketiniz. Hekiminiz egzersiz öneriyorsa yapınız. Dişlerinizle ilgili rahatsızlık hissettiğinizde hekiminize danışınız.
Kortikosteroidler iştahı arttırarak fazla yemeye ve kilo artışına neden olurlar. Size verilen diyete uymanıza rağmen kilo artışınız beş kiloyu aştıysa hekiminize başvurunuz.
Vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan lenfosit adını verdiğimiz hücreler vardır. Kortikosteroidler lenfosit düzeyinin azalmasına neden olurlar. Tedavi sırasında kişinin enfeksiyonlara (grip nezle gibi) yatkınlığı artar ve yara iyileşmesi gecikir çünkü bireyin enfeksiyon ajanlarına (mikroplara) karşı savunma gücü azalmıştır. Bundan kaçınmak amacıyla enfeksiyon geçiren kişilerden ve temiz olmayan ortamlardan uzak durunuz . Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırınız ve beslenmenize dikkat ediniz.
Kortikosteroidler yüzde ve boyun bölgesinde yağ birikimine ve sivilce oluşumuna ayrıca kahverengi lekelere sebep olabilirler. Yüz ve boyun bölgesinde biriken yağlar kilo aldığınızı düşündürecektir. Telaşlanmayınız tedavi sonrasında bir süre zarfında geriye dönüş olacaktır.
Bu tür ilaçların vücutta proteinleri yıkım özelliği vardır. Buna bağlı olarak kas yoğunluğu azalır kol ve bacaklarda incelme olabilir. İncelme sonucu güçsüzlük ve çabuk yorulma gözlenebilir. Hekiminizin önereceği egzersizleri yaparsanız şikayetlerinizde azalma hissedebilirsiniz.
Kortikosteroidler kadınlarda adet düzensizliği adet sıklığında azalma ve kıllanmada artış yapabilirler. Bu değişiklikler tedavinin bitiminde düzelebilmektedir.
Bu tedavi sırasında uykusuzluk kendini çok güçlü hissetme ya da içedönme yaşamı anlamsız bulma nedensiz ağlama öfkelenme gibi değişiklikler olabilmektedir. Bu durumu arkadaşlarınızla birlikte olarak ilginizi farklı alanlara kaydırarak ve farklı sosyal aktivitelere katılarak yenebilirsiniz. Ama yine de mutsuzluğunuz devam ediyorsa hekiminize danışmanız en sağlıklı yol olacaktır.
Bu ilaçlar diğer ilaçlarla olumlu veya olumsuz etkileşime girebilir . Bir ilacın etkisi azalıp diğer ilacın etkisi artabilir. Tedavi sırasında hekiminizin izni olmadan başka ilaç almayınız.
Kortikosteroidler kullanılmaya başladığında vücudunuz ilacın etkisine alışacaktır. İlaç alımını birdenbire keserseniz bulantı kusma ishal kas krampları halsizlik karın ağrısı ve ateş yükselmesi gibi belirtilerle karşılaşabilirsiniz. Bunu önlemek için; kullanılan ilacın dozunun yavaş yavaş düşürülmesi ve ardından kesilmesi önerilebilir.
Başka bir rahatsızlık söz konusu olduğunda da muayene olduğunuz hekime bu gruba giren ilaçlardan kullandığınızı belirtmenizde yarar vardır.
İNTERFERONLAR (IFN)
(Avonex Betaferon Rebif)
Üşüme titreme ateş halsizlik gibi etkiler görülebilir.
Bu gibi yakınmaların engellenmesi için enjeksiyondan önce ve sonra parasetamol veya NSAİ (İbuprofen) kullanılabilir. (Şikayetler 2-3 ayda düzelme gösterebilir.)
Karaciğerde zarara neden olabilirler.
Böbrekte zarara neden olabilir.
Çok ender de olsa kansızlığa neden olabilir.
Bu tür yakınmaları engelleyebilmek 6 ayda bir geniş test taraması yapılabilir.
Deri döküntülerine rastlanabilir.
Bu durumda öncelikle ilaç kesilerek döküntüler tedavi edilir. Bir süre sonra yeniden iğnelere başlanır.
Depresyon
Uygun ilaç seçimi ve psikiyatrik yardım etkili olur.
Enjeksiyon yeri problemleri
İlacın dikkatli uygulanması aralıklı enjeksiyon uygulama eğitimi ve tedavi sonrası sorun giderilir.
İnterferonlar ne zaman kesilmelidir?
Gebelik
Ağır ateşli hastalıklar
Ciddi IFN yan etkileri
Ağır depresyon
IFN etkisizliği (Çok sayıda atak geçirilmesi)
İMMUNO SUPRESİFLER (Bağışıklık sistemi baskılayıcıları)
(Azathiopirin Methotrexate İmuran)
Mide ağrısı
Başlangıçta düşük doz ile başlanarak mide yanması önlenebilir.
Eklem ağrıları
Aşırı eklem ağrıları olursa bireysel duyarlılık nedeniyle ilaç kullanılmayabilir.
Kemik iliği baskılanması
Kemik iliği baskılanması için önceleri her 15 günde daha sonra her ay ya da 2 ayda bir kan sayımı yaparak izlenir.
Halsizlik
Karaciğere toksik etki
Karaciğer testleri başlarda her ay yapılır. Devamındaki aylarda daha seyrekleştirilebilir.
ANTİDEPRESANLAR
(Trisiklik Antidepresanlar Laroxyl SSRI Seroxat Cipram Prozac )
Sedasyon (Uyku hali) genel şikayetlerdendir. Alışılır.
Uyku düzenliği bozukluğu (Aworix uykusuzluğa yol açabilir.)
Ağızda kurumalara neden olur.
Amantadin
(Amantadin Ratio-pharm)
Livedo reticularis
Akıl şaşkınlığı
Bireysel duyarlılık olursa ilaç kesilir.
MULTİPL SKLEROZ TEDAVİSİ: Hastalık gidişini değiştiren ilaçlar
Hastalık gidişini değiştiren (hastalığı modifiye eden) ilaçlar bir atağı önleyebilen ya da atak şiddetini azaltabilen ilaçlardır. Halihazırda bu tipten iki madde vardır:İnterferonlar ve glatiramer asetat.
İNTERFERONLAR (IFN): Bunlar bedende bir yangı oluştuğu zaman belli hücrelerden salınan yangıyı azaltma veya arttırma özelliği olan maddelerdir. İki tip beta-IFN vardır:a ve b. IFN-beta 1 a haftada 3 kez cilt altına ve haftada 1 kez kas içine enjeksiyon şeklinde uygulanan 2 ve IFN-beta 1b günaşırı cilt altına uygulanan enjeksiyon şeklinde 1 ilaç olarak bulunmaktadır. Her 3 ilacın da birbirlerine göre bazı farklılıkları bulunmakla birlikte kabaca atak sayısını üçte bir oranında azalttıkları söylenebilir. Ayrıca atak şiddetini azalttıkları ve MR ölçütlerinde de olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.
Tüm IFN’ler enjeksiyon şeklinde uygulanirlar. Uygun bir egitim ile hasta ya da eşi bu uygulamayi kendileri yapabilirler. IFN’ler yan etkileri az olan ilaçlardır. En sık görülen yan etkiler enjeksiyon yerinde kızarıklık ve şişme enjeksiyondan hemen sonra beliren ve birkaç saat süren grip benzeri belirtilerdir (ateş üşümetitreme halsizlik). Bunlar geçici olup birkaç ayda ortadan kalkarlar. IFN-beta 1b için depresyon izlenmesi gereken bir yan etkidir. Daha az görülen yan etkileri ve alınacak önlemleri hasta izleyen doktoru ile tartışmalıdır. IFN tedavisi her MS’li için uygun bir tedavi değildir. Daha çok genç kalıcı nörolojik problemleri az ve ataklar ile giden tipteki MS’li bireylere uygulanır. Hangi hastaya IFN tedavisi uygulanacağına izleyen doktor karar verir.
GLATİRAMER ASETAT (Copolymer 1): Bu da IFN’ler gibi atak sayısını ve şiddetini kısmen azaltan sentetik protein yapısında bir maddedir. Her gün cilt altına enjeksiyon şeklinde uygulanır. Glatiramer asetat ta IFN’lerde olduğu gibi izleyen hekimin seçtiği uygun hastalara uygulanır.
Kladribin:
1. Uygun Sınıf I kanıtlar temelinde kladribinin MS’in hem relapsing hem de progresif biçimleri bulunan hastalarda Gd. tutulmasını azalttığı sonucuna varılmıştır ( A Tipi öneri).
2. Bununla birlikte Kladribin tedavisi hem atak oranı hem de hastalık ilerlemesi açısından hastalaık sürecin olumlu bir yönde değiştiriyor gibi görünmemektedir (C Tipi öneri)
Siklosporin:
1. Bu Sınıf I çalışma temelinde Siklosporin’in progresif MS’te bazı terapötik yaralar sağlamasının mümkün olduğu kabul edilmiştir ( C Tipi öneri).
2. Bununla birlikte küçük miktarda yararla birlikte başta nefroroksisite olmak üzere sık yan etki oluşması bu tedavi yaklaşımının risk/yarar oranını kabul edilemez hale getirmektedir ( B Tipi Öneri)
Mitoksantron:
1. Bugüne kadar gerçekleştirilen intravenöz immünglobin (IVIg) çalışmaları genellikle az sayıda hastayı kapsamış klinik ve MRG sonuçları üzerine tam ver sağlamamış ya da sorgulanan metotlar kullanılmıştır. Bu nedenle IVIg’nin RRMS’teki atak oranını azaltması sadece mümkün olabilir. (C Tipi öneri)
1. Güncel kanıtlar IVIg’nin hastalık ilerlemesinin yavaşlatılması açısından küçük bir yarar sağladığını düşündürmektedir. (C Tipi öneri)
İntravenöz İmmünglobin:
1. Bugüne kadar gerçekleştirilen intravenöz immünglobin (IVIg)çalışmaları genellikle az sayıda hastayı kapsamış klinik ve MRG sonuçları üzerine tam veri sağlanmamış ya da sorgulanan metotlar kullanılmışlardır. Bu nedenle IVIg’in RRMS’ deki atak oranını azaltması sadece mümkün olabilir. ( Ctip öneri)
2. Güncel kanıtlar IVIg’in hastalık ilerlemesinin yavaşlatılması açısından küçük bir yarar sağladığını düşündürmektedir. (Ctipi öneri)
Plazma değişimi:
1. Uyumlu Sınıf I II ve III çalışmaların temelinde plazma değişiminin progresif MS’in tedavisinde az değeri vardır ya da değeri yoktur (A tipi öneri).
2. Tek bir küçük Sınıf I çalışma temelinde plazma değişiminin daha önceden özürlü olmayan kişilerde ağır akut demiyelinizasyon epizotlarının tedavisinde yaralım olmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Sulfasalazin:
1. Tek bir Sınıf I çalışma temelinde MS’in sulfasazalin ile tedavisinin MS’te terapötik yarar sağlamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|