Alıntı:
ulucayto Nickli Üyeden Alıntı
evet iste bu guzel bir aciklama olmus tahnin ettigim bir aciklamaydi izah etmeniz detaylandirip ornekler vermek iyiydi
|
Bütün bu yorumlar zahiri yaklaşımın ve/veya tefsir adına sözü çoğaltmanın bir sonucudur. Zahiri yaklaşımdan kastım Kuran’daki ‘’ahsenel halıkın’’ ve benzeri terkiplerde İsm-i tafdil sigasının her zaman ve zeminde iki şeyin birbiriyle mukayesesine işaret ettiğine kail olunmasıdır. Oysa İsm-i tafdil her zaman iki şey veya iki taraf arasında mukayese için kullanılmaz; aksine İbn Aşur’un Mülk suresi 22. Ayetteki ‘’ اَهْدٰٓى اَمَّنْ يَمْشٖي’’ lafzının yorumunda dikkat çektiği gibi bir sıfat ve hususiyetin sadece bir tarafta mevcut olup diğerinde hiç bulunmadığını da belirtebilir. Ebu Bekr el- Bakillani’nin Arap dilinden verdiği örnekle devam etmek gerekirse bir kişi ‘’Bal sirkeden tatlıdır’’ dediğinde, ‘’Bal çok tatlıdır, ama sirke de az tatlıdır’’ demek istemez, aksine bu sözle tatlılığın sadece bala ait olduğunu kasteder. Nitekim Furkan suresi 11-14. Ayetlerde, kıyamet ve ahiret gününü yalan sayanların duçar olacakları azap tasvir edildikten sonra bir sonraki ayette Hz. Peygamber’e hitaben, ‘’De ki o müşriklere, Haydi söyleyin bakalım cehennem mi iyi yoksa şirkten ve Allah’a itaatsizlikten sakınanlara vaat edilen cennet mi?’’ Cennet onlar için (çok güzel) bir mükafat ve (çok güzel) bir nihai vatandır’’ demesi tembihlenmiştir.
Netice itibariyle denebilir ki ‘’ahsenel halıkın’’ terkibi mükemmel ve muhteşem biçimde yaratma hususunda Allah (cc)’ın eşsiz ve emsalsiz olduğunu belirtir ve ‘’Allah en mükemmel ve en muhteşem yaratıcıdır’’ gibi bir mana ihtiva eder.