MEME REKONSTRÜKSİYONU
Meme kanseri kadınlarda sık rastlanan kanserlerden bir tanesidir. Meme kanserlerinin tedavisi için uygulanan en temel yöntem cerrahi olup memenin bir kısmının ya da tamamının alınmasından ibarettir. Cerrahi tedavi yöntemine ek olarak kanserin derecesine göre radyoterapi ve kemoterapi de tedaviye eklenen rejimlerdir. Cerrahi tedavi uygulanarak memesi alınmış bir kadın kanser gibi bir hastalığa yakalanmış olmanın verdiği sıkıntısının yanı sıra kadınlığını simgeleyen bir organının kaybından dolayı da büyük bir ruhsal çöküntü içindedir. İlerleyen cerrahi teknikler sayesinde günümüzde memesini yitiren bir kadına yeni bir meme görünümünü kazandırmak son derece başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu tür operasyonların yapılabilmesi için cerrahi tedaviye ek olarak uygulanan radyoterapi ve kemoterapi gibi rejimlerin sonuçlanması beklenmelidir.
TRAM flebinin tasarımı
Göğüs bölgesine transfer edilmiş ve dikilerek adapte edilmiş karın dokuları yeni oluşturulmuş meme başı
Ameliyatın tamamlanmış hali
Yeni bir meme görüntüsü birkaç değişik cerrahi teknik uygulanarak elde edilebilir. En sık uygulanan ve ilk tercih edilen yöntem karın bölgesindeki yağ dokusunun karın ön duvarını oluşturan kas ile birlikte karından göğse doğru oluşturulan bir tünelin içinden geçirilerek göğüs bölgesine nakledilmesi şeklindedir (TRAM flebi yöntemi bkz. yandaki şekil). Karın bölgesindeki yağ dokusu göğüs dolgunluğunu yeterince oluşturabilecek miktardadır. Bu yöntemin iki avantajı vardır. Yabancı bir madde kullanılmaksızın kişinin kendi dokuları ile yeni bir göğüs oluşturulur ve kişi aynı zamanda karın bölgesindeki fazlalık oluşturan yağ dokusundan da kurtulmuş olur.
Ameliyat tam teşekküllü bir hastanede ve genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 4-5 saat sürer. Ameliyat sonrası hasta kendini iyi hisseder ve herhangi bir problemi olmaz ise 3 gün sonra evine dönebilir. Ameliyat hem göğüs hem karın bölgesine uygulandığı için oldukça büyük bir ameliyattır bu sebeple hastanın iyileşme süresi de aynı oranda zaman alır. Hastanın sağlık durumuna göre 10-15 gün evde yatak istirahatı önerilir. Bu dönemde kişi bir başkasının yardımını alarak ev içinde yürüyebilir ihtiyaçlarını görebilir. Karındaki dokuların eksilmesine bağlı olarak karında gerginlik oluşur bu durum ağrıya sebep olabilir. Karın bölgesinin gergin durmasına yol açan pozisyonlardan kaçınılması ağrıyı azaltır. Ameliyat sonrası karın bölgesinin gerginliğini azaltmak üzere sırt üstü ve bacakların karına doğru çekilerek yatılması yürürken hafif öne doğru eğilerek yürünmesi önerilir. Ameliyattan 5 gün sonra banyo yapılabilir. İlk iki hafta sulu ve yumuşak gıdalarla beslenmesi ve öksürme hapşırma bağırma ve ıkınma gibi karın içi basıncını arttırıcı hareketlerden uzak kalması önerilir. Hasta ameliyattan 2-3 hafta sonra herhangi bir problemi olmadığı takdirde göğüs ve karın bölgesine yük binmeyecek şekilde yavaş yavaş günlük işlerini yapmaya başlayarak normal hayatına dönebilir ancak en az 6 hafta süre ile yoğun ve yorucu işlerden uzak kalması önerilir.
Bazı hastalarda daha önceden geçirilmiş karın bölgesi ameliyatları gibi sebeplerden dolayı TRAM flebi yöntemini uygulamak mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda kalıcı ya da geçici doku genişleticiler alternatif yöntem olarak uygulanabilir (bkz. aşağıdaki şekil ). Doku genişleticiler ihtiyaç duyulan bölgeye yapılan bir ameliyat ile deri altına yerleştirilen ihtiyaca göre çeşitli şekil ve boyları olan silikondan imal edilmiş malzemelerdir. Uygun şekil ve büyüklükteki doku genişletici yerleştirilmesini takiben haftada birkaç kez bir enjektör aracılığıyla içi bir miktar serum ile şişirilir ve şişirildikçe derinin altında dolgunluk oluşturur. Şişirme miktarı yerleştirilen doku genişleticinin hacmine göre ayarlanır. Şişirme süresi doku genişleticinin hacmine ve her seferinde içine verilen serum miktarına göre değişir ortalama 2 aylık bir süredir. Bu sürenin sonunda göğüs bölgesinin meme şeklindeki dolgun görünümü kazanılmış olur. Kalıcı doku genişletici kullanılmış ise herhangi bir problem olmadıkça bir daha çıkarılmazlar. Geçici doku genişletici kullanılmış ise yeterli dolgunluk sağlandığında ikinci bir ameliyat ile çıkarılıp onun yerine meme büyültme amacı ile kullanılan silikon protezler yerleştirilir.
Doku genişletici uygulaması
Doku genişletici yerleştirilmiş durumu
Doku genişletici yerleştirme ameliyatları tam teşekküllü bir hastanede ve genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1-15 saat sürer. Ameliyat sonrası hasta aynı gün ya da ertesi gün evine dönebilir. Ameliyattan 3 gün sonra banyo yapılabilir. Ameliyat sonrası rahatsız edici bir ağrı hissedilmez. Yaraların iyileşmesi için beklenen 10-15 günlük dönemin sonunda doku genişletici 3-5 günlük aralar ile şişirilir ve 6-8 hafta içinde arzu edilen hacim kazanılmış olur. Şişirme işlemi ofis ortamında uygulanabilen bir işlemdir ve ağrılı değildir. Bu dönemde kişi kendisini rahatsız etmeyecek şekilde günlük işlerini yapabilir. Eğer geçici doku genişletici yerleştirilmiş ise ikinci bir ameliyat ile çıkarılıp yerine kalıcı bir protez yerleştirilir. Bu ameliyat da tam teşekküllü bir hastanede ve genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 1-15 saat sürer. Ameliyat sonrası hasta ertesi gün evine dönebilir. Ameliyattan 3 gün sonra banyo yapılabilir. Ameliyat sonrası rahatsız edici bir ağrı hissedilmez. Kişi 1 hafta içinde günlük hayatına dönebilir. Ancak ilk 1-15 ay yoğun ve yorucu işlerden uzak kalması önerilir.
Gerek TRAM flebi yöntemi ile gerekse doku genişleticiler kullanılarak arzu edilen şekil ve büyüklükte yeni bir meme görüntüsü elde edildiğinde eksik kalan meme başı görünümünü oluşturmak için ek bir cerrahi işlem gerekir. Meme başı görünümü oluşturmak için birbirinden farklı pek çok yöntem vardır. Bu yöntemler hasta ile tartışılarak kendisi için en uygun olanına karar verilir. Geçici doku genişletici yerleştirilen kişilerde kalıcı protez yerleştirilmesi için uygulanan ikinci ameliyatı sırasında meme başı oluşturmaya yönelik girişim de aynı anda yapılabilir.
Bu tür teknikler uygulanarak oluşturulan yeni meme sağlam olan diğer meme ile aynı şekil ve büyüklükte olmayabilir. Sağlam olan diğer meme ile tamamen aynı şekil ve büyüklükte yeni bir meme oluşturmak hem teorik olarak hem de teknik olarak oldukça zordur. Hastanın böyle bir beklenti içine girmemesi önerilir. Ancak her iki meme arasında şekil ve büyüklük açısından belirgin bir fark göze çarpıyorsa bu farkı azaltmak üzere sağlam olan memeye cerrahi bir girişim uygulanarak yeni oluşturulan meme ile benzer bir şekil kazandırılabilir. Meme rekonstrüksiyonu kaybedilmiş bir organın tekrar oluşturulmasının yanı sıra kişinin psikolojisinin düzelmesini ve özgüvenini tekrar kazanmasını da sağlar.
---------- Post added 21.02.17 at 21:41 ----------
LIPOSUCTION
Liposuction lipoplasti suction lipektomi gibi terimler aynı işlemi adlandırmakta kullanılır. Liposuction vücudun belli bölgelerinde birikmiş olan yağ dokularının küçük bir delikten bir kanül kullanılarak vakum ile dışarıya alınmasıdır. Lipofilling ve lipoinjection yağ dokusunun injeksiyon yolu ile dolgu yapılması anlamındadır. Liposculpture ve liposhaping terimleri liposuctiona ek olarak lipofilling ile yağ dokusunun şekillendirilmesini ifade eder. Bu tür girişimler kişinin kilo vermesini sağlayıcı nitelikte değildir şişmanlık tedavisinde uygulanmaz. Amaç vücudun belli bölgelerindeki yağları alarak vücut hatlarını düzgün hale getirmektir.
Yeterince diyet ve egzersize rağmen eritilemeyen yağ dokularının liposuction yöntemi ile alınışından sonra vücut bu bölgeleri tekrar eski haline getirecek şekilde yağ hücreleri oluşturmaz yani sonuç kalıcıdır. Ancak ameliyattan sonra kilo alımı söz konusu olursa vücutta genel bir yağ birikimi oluşur sadece ameliyat yapılan bölgelerde özel bir birikim oluşmaz. Vücutta fazla yağ birikimi olan herhangi bir yere uygulanabilir. Genel olarak uygulama yerleri yanaklar çene altı boyun kolların üst kısmı göğüs sırt bel karın kalça basen uyluk ve dizlerin iç yüzüdür.
Liposuction bölgeleri
Ameliyat özel bir durum olmadıkça genel anestezi altında ve tam teşekküllü birhastanede yapılır. Uygulamanın başında yağ alınacak bölgelere özel solüsyonlar injekte edilir bu sayede ameliyat sırasında kan kaybı hemen hemen hiç olmaz ve ameliyat sonrası ağrı hissi azalır. Deri üzerinde açılan delikler sadece kanülün girebilmesine yetecek kadar olup genellikle 3-5 mm uzunluktadır ve kıvrım yerleri ya da mayo içi gibi gizli kalan yerlerden giriş tercih edilir birkaç dikiş ile kapatılır ve birkaç ayda fark edilmez hale gelir.
Ameliyattan sonraki ilk saatler hafif ağrı hissedebilirsiniz ki bu ağrı ağrı kesiciler ile kontrol altına alınabilir. Ameliyattan birkaç saat sonra bir kişinin yardımını alarak ayağa kalkıp yürüyebilirsiniz. Ek bir ameliyat uygulanmamış ve çok yüksek miktarlarda yağ alınmamış ise aynı gün hastaneden çıkabilirsiniz. İstirahat halindeyken ağrı hissetmezsiniz ancak ameliyat olduğunuz bölgeye dokunulduğunda ya da hareket halindeyken ağrı duyabilirsiniz. Hissedeceğiniz bu ağrı rahatsız edici nitelikte şiddetli bir ağrı değildir. Ameliyatın ertesi günü ayağa kalkıp yürürken belki yardıma ihtiyacınız olabilir ancak 2 gün sonra hiç yardımsız bir şekilde yürüyüp hafif aktivitelere katılabilirsiniz hatta yorucu ve yoğun olmamak koşulu ile işinize bile başlayabilirsiniz. Yapılan girişimin yan etkilerinin en aza indirilmesi için kısa sürede normal aktivitenize ulaşmanızda yarar vardır ancak yoğun ve yorucu aktivitelere başlamak iyileşme süreciniz gereği birkaç haftayı bulur.
Ameliyattan sonraki dönemde ameliyat olduğunuz bölgelerde morarma şişkinlik gerginlik kaşıntı ve çekilme hissi olabilir bunlar normaldir. Ameliyatın doğal bir sonucu olan ödem (şişlik) size hiç incelme olmamış hissi verebilir. Ödem ilk birkaç hafta içinde azalır ve gerçek vücut hatlarınız yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Ödemin azalmasıyla ameliyat olduğunuz bölgelerin dokunduğunuzda normalden daha sert olduğunu hissedebilirsiniz. Bu durum yara iyileşmesinin doğal bir sonucudur. Ameliyat sonrası ortaya çıkabilen morarmaların kaybolması ortalama 3 hafta sürer. Bu dönemde ilk 4 hafta korse ya da sıkı çorap giymeniz dokuların vücudunuz üzerine oturması ve şekillenmesi açısından çok önemlidir. Ödemin tamamen geçmesini takiben dokuların normal kıvamını kazanması ortalama 3 ayı bulur.
Bu girişimin sonunda vücut hatlarınızda kalıcı ve çarpıcı bir düzelme sağlanır. Hiçbir zaman düzelmeyeceğini düşündüğünüz psikolojik olarak rahatsız eden ve egzersizlerle düzeltemediğiniz görünümünüz yeni bir şekil kazanacaktır.
---------- Post added 21.02.17 at 21:42 ----------
YÜZ İSKELETİ CERRAHİSI
Yüz kemiklerinin şekli insanların yüz ifadesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Yüz kemiklerindeki şekil bozuklukları yüzün görüntüsünde ciddi bir bozukluk oluşturduğu gibi çene kemiğindeki deformiteler çiğneme sorunlarına da yol açabilir.
Yüzün kemik iskeletine yönelik yapılan kraniofasial cerrahi girişimleri:
Alın kemiği şekillendirilebilir. Çökük alın kemiği dolgunlaştırılabilir ya da dolgun olan alın kemiği normal şekline getirilebilir.
Elmacık kemiklerine yapılan girişimler ile elmacık kemikleri öne geriye sağa ve sola alınabilir dolgunlaştırılabilir.
Alt çene ya da üst çenenin pozisyonunun bozukluğuna bağlı olarak alt ve üst dişler birbirleriyle karşılıklı olarak düzgün temas etmeyebilir ve çiğneme bozuklukları görülebilir böyle durumlarda çene kemikleri normal pozisyonlarına getirilebilir. Üst çene ve/veya alt çene öne geriye sağa sola yukarıya ya da aşağıya alınabilir.
Alt çenenin ucu normalden büyük ya da küçük olabilir. Bu durumda çene ucunun ölçüleri yüz ile uyumlu olacak şekilde değiştirilebilir.
Yüz kemikleri asimetrik olarak gelişmiş olabilir asimetriyi düzeltici nitelikte girişimler yapılabilir.
Yüz kemiklerinin şekli değiştirilerek erkeksi bir yüze kadınsı kadınsı bir yüze erkeksi görünüm de kazandırılabilir
---------- Post added 21.02.17 at 21:42 ----------
YAĞ İNJEKSİYONU
Yağ injeksiyonu lipoinjection lipofilling gibi terimlerin anlamı birbirine yakın olup bir bölgeden alınan yağ dokusunun bir başka bölgeye dolgu yapma amacı ile kullanımını ifade eder. Yağ injeksiyonunun başlıca uygulama alanları vücut hatlarını düzeltmek yüzdeki yaşlılık çizgilerinin belirginliğini azaltmak dudakları dolgunlaştırmak ve zayıf yüzlere daha dolgun bir görünüm vermektir.
Vücut hatlarındaki düzensizlikler vücudun normal yapısından bazı doğumsal ve edinsel hastalıklardan ya da liposuction ile kontrolsüz bir şekilde yağ dokusu alınışından kaynaklanabilir. Vücudu saran yağ dokusundaki herhangi bir sebepten kaynaklanan zayıflık ya da eksiklik vücut hatlarında da düzensiz bir görünüm oluşturur. Yağ injeksiyonu (ya da lipofilling) uygulamaları ile yağ dokusunun eksik ya da zayıf olduğu bölgelere yağ dokusu ile dolgu yapılarak daha düzgün bir görünüm kazandırılabilir.
Yağ injeksiyonu yüz bölgesinde en sık olarak yaşlılığa bağlı belirginleşen yüz çizgilerini hafifletme amacı ile uygulanır. Bu uygulama nedeni ortadan kaldırmaya yönelik değil görüntüyü iyileştirmeye yönelik bir uygulamadır. Yüzdeki çizgilenmeler yaşlandıkça ortaya çıkar. Yaşlanma süreci hiçbir şekilde durdurulamaz engellenemez ve sonuç olarak yüzdeki dokular sarkmaya başlar. Dokuların sarkması ile oluşan çizgilenmeler ve katlanmalar ancak yüz germe ameliyatları ile düzeltilebilir yağ injeksiyonu ise bu görünümü sadece kamufle edici niteliktedir. Yağ injeksiyonu işlemi yüz germe ameliyatları ile kombine edilerek her ikisi de bir arada uygulanabilir. Kombine girişimlerde yağ dışında yapılan ameliyattan artan dokuları da kullanabilme imkanı olduğu için doku injeksiyonu da yapılabilmektedir. Kombine girişimlerde elde edilecek sonuçlar çok daha çarpıcıdır.
Yağ injeksiyonu tüm yüze ya da sadece dudaklara daha dolgun bir görünüm kazandırmak için de uygulanabilir. Yüzü zayıf görünen kişilere yanak ağız çevresi ve çenesine yapılan injeksiyonlar ile daha dolgun bir yüz görünümü verilebilir. Aynı şekilde sadece dudakların dışarıdan görünen kısımlarının içine yapılan injeksiyonlar dolgun bir dudak görünümü verir.
Yağ dokusu dışında yüz bölgesinde kullanmak üzere dolgu için üretilmiş collagen silikon gibi hazır preparatlar da mevcuttur. Bu gibi hazır preparatlar uygulanışından sonra geç dönemde olumsuz sonuçlar doğurmasından dolayı gün geçtikçe daha az kullanılır hale gelmiştir. En güvenilir teknik kişinin kendi dokularının kullanıldığı tekniktir.
Yağ injeksiyonu için kullanılacak yağ dokusu liposuction işlemi ile elde edilir. Yağlar liposuction tekniği ile vücutta yağ dokusunun fazla olduğu herhangi bir bölgeden alınabilir. Alınacak miktar injeksiyon yapılacak doku miktarına göre değişir. Girişim yapılacak işlemin büyüklüğüne bağlı olarak lokal ya da genel anestezi altında planlanır. İyileşme süresi yapılan girişimin niteliğine göre değişir. Ameliyattan sonra rahatsızlık verecek derecede ağrı şikayeti olmaz injeksiyon bölgesinde hafif ödem (şişlik) ve morarma oluşabilir ödem ve morarma 7-10 gün içinde kaybolur. İnjeksiyon sonrası ilk injeksiyon yapılan yağların yaklaşık yarısı vücut tarafından emilir kalan yağ miktarı ise kalıcıdır. Doku injeksiyonu yapıldığında vücut tarafından emilim oranı ise çok daha azdır.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|