‘’Bir kul, herhangi bir şeye lanet ettiği vakit o lanet semaya doğru yükselir. Gök kapıları hemen onun önüne kapatılır. Sonra o yere doğru iner (kürre-i arzın kapıları da ona kapatılır. Sonra sağa ve sola doğru yol tutarsa da gidecek bir yer takip edecek bir yol bulamaz. Nihayet lanet olunan kişiye veya şeye dönüş yapar. Eğer o buna layık değil ise bu sözü sarf edenin kendisine döner ve onun üzerinde kalır.’’ (Ebu Davud cilt 4 Sayfa 277)
Bu hadis-i nebevi, yerli yersiz lanet etmenin vahametini açıklamaktadır. Çünkü ağızdan çıkan bir lanet boşlukta kalmakta ve takılacak bir yer aramaktadır. Lanete hedef yapılan kimse bu ilenmeyi hak etmiş değilse o lanet kimin ağzından çıktı ise onun boynuna dolanacaktır.