28.09.23, 21:44
|
Vefalı Üye
|
|
Üyelik tarihi: 29.06.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,709
Etiketlendiği Mesaj: 112 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Rüyalarla amel edilebilmesi için aranan şartların üzerinde durmak gerekir. Sadece rüya ile değil, keşif ve ilham gibi yolların dikkate alınıp onlarla amel edilebilmesi için mutlak surette dinî bir hükme veya şer’i bir kaideye ters düşmemesi gerekir. Çünkü dinî bir kaide ve hükmü ihlal eden, bozan bir şey haddizatında hak olan bir şey değildir. O ya hayaldir ya vehimdir veya şeytanın bir telkinidir. Bunlar bazen içlerinde bir hak unsuru taşıyabilir, bazen de haktan hiçbir şey taşımayabilir. “Bu durumda bunların dikkate alınması doğru değildir. Çünkü dinen sabit olan bir şeye ters düşmektedir. Şöyle ki: Hz. Peygamberin getirmiş olduğu dinî hükümler geneldir, özel değildir. Onun esasları bozulamaz. Durum böyle olunca, dinin belirlediği esaslara ters düşen her şey sakat ve bâtıldır.“Bu konuya verilecek misallerden biri de İbn Rüşd’e sorulan bir sorudur. Bir hâkim, kendisine gelen bir davada, doğru sözlülükleri ve adaletiyle bilinen iki şahidin şahitlikte bulunmasından sonra, rüyasında Hz. Peygamberin kendisine, ‘Bu şahitlikte hüküm verme, çünkü o bâtıldır’ dediğini görür. “Bu durumda ne yapacaktır? İşte böyle bir rüya dinî kaidelerden birisiyle (yani âdil şahidin şehadeti prensibine) ters düşmekte ve dinî bir hükmü ihlal etmektedir.” (Ebû İshak eş-Şâtibî, el-Muvafakat, müt: Prof. Dr. Mehmed Erdoğan, cilt 2 İZ YAYINCILIK sayfa 264-268)
|
Örneğin bir şeyin sebebi ve çözümü için keşif ruyasina yattığımda sebep bir serden kaynaklaniyorsa, bana şerli olayları göstermeleri rahmani değil midir?
|