Zikir bir bütünlüğün tezahürüdür kardeşim. İnsanın azalarının her birinin farklı zikri mevcuttur. Meselâ düşkün ve ihtiyaç sahiplerine el uzatmak, Allah için vermek ve yardımda bulunmak elin zikridir. Ayağın zikri, Allah için bir yeri, bir Allah dostunu ziyaret etmek ve Allah için seyahate çıkmaktır. Gözün zikri, Allah’ın helâl kıldıklarına bakmak ve Allah’ın âleme koymuş olduğu âyet/işaretlerde Allah’ın tecellisini göz vasıtasıyla idrak edebilmektir. Yani eşyada Allah’ın tecellisini görmek için eşyaya nazar etmektir. Aynı şekilde Allah’ın yazılı ve dikili ayetlerine, kısacası ilmine ve varlığına işaret eden her şeye bakıp, onlardaki ilâhî hikmeti anlayabilmektir. Allah’ın her nesnedeki sanatına bakmak ve dünya varlıklarının hallerinden ibret almanın önemini ve gerekliliğine atıfta bulunan birçok emare vardır. Zira bu konuda Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah’ı anmaktadır. O, her şeye galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.”(Haşr suresi 1.ayet)Kulağın zikri, Allah’ın kitabına göre amel etmek için, o kitabı gereği gibi dinlemektir. Yalnızca Allah için olan sözleri işitmek, onun dışındaki sözlere kulağı kapalı tutmaktır. Kalbin zikri, Allah’a olan muhabbetidir. Allah’a olan iştiyakın kendisi kalbin zikridir. Bu iştiyak ve şevkten daha büyük bir şey yoktur. Çünkü “İçinde Allah ve Kur’ân olan kalbe Allah azap etmez.”( El-Müstedrek Ale's-Sahihayn (11Cilt)Hâkim en-Nisaburi 4.cilt sayfa 245 KONEVİ YAYINLARI)
Dilin zikri, Allah’ın kitabını ve tüm yaratılanlardaki hikmeti ve ilâhî tecelliyi okumaktır. Ve sadece dille Hakk’ı ve hakikati söylemektir. Kısacası, insan üzerinde asla ödeyemeyeceği Allah’ın bütün nimetlerinin hakkı vardır. İnsana düşen kendi gücü nispetinde bu haklara riayet etmek ve anmaktır. Zira Allah’ın nimetlerini anarak şükretmek nimetin artmasına sebeptir. Onun için sâlik, Allah’ı tüm benliğiyle zikretmesi gerekir. O’nun nimetlerinden mahrum olmak insanı ateş gibi yakar.(Ferûdiddîn Âtar, Pendnâme, Tercüme . Yûsuf Çetindağ, Etkileşim Yayınları, İstanbul 2013, sayfalar. 151-158, 160-164.)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|