öncelikle islam aslen ır dinidir. kuranı kerimde verilen verilen veirlmiş olan ilimlerin büüyk çoğunluğu sırlanmıştır.gizlenmiiştir. bunu anlama k idrak etmek ve görmek laızmdır. şüphesiz ki aklınıza gelebilecek her türlü soru vey arşılaşabileceğiniz her türlü problemin çözümü ve cevabı kuranda mevuttur. ancak bunun benim gibi caihiller göreemz anlayamaz. tüm buları düşünün bir lütfen. sırlandığı için bir milyarda birini bile göremiyoruz belkide. allahın ilmiin snırımı var. ancak allah dilediği gikulan bu sır kapılarını dilediği şekilde açarak öğretir gösteririr. burada olduğunuza göre azçok havas ilmi ile ilginiz alakanız bulunuyor. yada meraklısınız. bana kuranda gösterebilirmisiniz havas ilmini açıklayıp, kulanılabileceği, kullanılamıyacağı, kullanılmaması gereken yerlerin veya havas ilminin açıkça tarif edilip yapılışının açıkça hereksin anlayacağı şekilde anlatıldığı bir yer. yok asla da olmaz. çünkü sırlanmıştır. kuranı kerim, matematikteni fizige, kimyaya, havas ilminden remile aklınıza gelebilecek tüm ilmileri içeriri ve anlatır. öğretir. ancak bu bahsettiğim gibi ancak alalhın iradesi altında allahın dilediği k ullarına nasip olur. şöyle örnek vereyim. suralerin yada ayretleri farklı zmanlarda farklı konularda farklı şekildelerde tefsir etmek yorumlamak mükündür. doğraluğunu ise ancak allah bilir. vede allahü tealanın bu ilmileri verdiği alimler. şöyleki burda ulu camipadişah tarafınfan yaptırılıp inşşat bititiğinde cami açılışı için padiah dahil cümle ulama alimleer davet edilir. padişaha caminin açılışını yapmasını istediklerinde padişah o ana kadar kimsenin dikakt etmediği, kimsenin alimlliğini bilmeidği kendini gizlemiş bir lalah dostunu camiyi açması için davet eder. bu zat somuncu baba isminde bi rallah dustudur. kimse bilmez görmez kendini gizlediği için ilmini. cami inşşşatı boyunca inşaatta çalışna i,hçilere kemek pişirmiş. onların ekmeğini yapmış kişidir bu zat. ama tek aşına olmasına tek vede küçücük bir fırında onlarca kişinin kemeğini pişiirp yetiştirdiği gözlerden kaçmıştır. üstelik fırına odun atmadan. başında sonuna kadar fırının içerisine koyduğu bir mum ile yapmıştır bunu. tek bir mum. fırını yakacağı zman mumu yakar ekmek pişirir sonra işi bitince mumu söndürrümüş mübarek am kisme farketmemiş cami açışışını yapana kadar. ulu cami açılışındafatihayı şerifeyi tefsiretmiş açılamıştır. ancak ne varki halk bu tefsir bu açılamadan birini. biraz ilimi sahipleir ikisini, çok kapsamlı diye adlandırabileceğimiz devrin alimleri üç yada dördünü bilirken bu açılmamanın bu tefsirin konularının somunca baba 7 farklı tefsir 7 farklı konuda açıklama getirmiştir fatihaya. tek bir şey diyeceğim. biz bu gün alim geçinen zatların büyük bir çoğunluğu bu efsir bu farklı açıklamalardan bir yada ikisini bilmektedir. unutmuştur. sırlanmıştır. elinde kaynağı olanda zaten açıklamaz belkide.
kalabalık, kalabalık tarafınfdan bilimek çok da o kdar öenmli değil bir nebze. kalabalıkla ilgili tek bildiğim şeypeygamber efendimziin ümmetinin çokluğu ile öne çıkacağıdır kıyamette. bir diğer önemli olansa hadisi şerifte peygamebr efendimzin " benim ümmetimin evliyaları beni israilin peygamberleri gibidir iraşad açısından " buyurduğudur.
bence irşadın enolduğuna naısl olduğuna ansıl oalbileceğine bir dah abakın derim konuyla ilgil oalrak.
bunu yanıdna arkadaş size çok güzel cevap vermiş.selavat getirme konusun açmış. ben birazdaha açacağım konuyu.
salavat getirmemin yoları ve şekildeleirkısa zuun olanalrı var. ama tümünün merkezi ve tamamının içerdiği kısmı "salli ala " ve " seyyidina " kısmıdır. tüm salvaltı şerifelrede olmassa olmazdır. Allahın isminin anıldığı gibi bu bahsettiğim kırımlarda mücerrebtir ve tüm salavatlarda yer alır.
bu arad belirteyim net bir şekilde.
" inlallahe ve melaiketehü yusallüne alennebiyyi ya eyyühel leziyne amenü sallu aleyhi ve sellimü teslima " ayeti kerimesinde allah kuranı kerimede açık ve net bir şekidle tartışmasız olarak savatı şerife getirilmesini emrediyor.
şimdi düşünelim akıll bali, insanlar olarak. salavaat getirilmesi bu ayet ile şart koşulmuş ve allah tarafından şüphe getirmez bir şekidle emredilmiştir. kuranda yer alan her ayet, her sure kurtuluşa ermek için şarttır. inanmak ve uygulamak açısından.
o zman şunu yapmamız gerek. salavati şerife nedir. ister kısa ister uzun hali ile neleri iiçerir. ben şunu ekliyim buraya nacizane fikrim salavat böyle emredildiğine göre ehli sünnet vel cemaat yolu emredilmiştir anlayana. çünkü salavat getiren esulullah efendimzi peygamber efendimiz hz muhammet sallalahü aleuhis vesselam efendmizi, onu ehli beytini anmak onlardan yarıdm istemek, allah yolunda yapılan duaların kabulu için, allahtan istenen hacetlerin kabulu için ehli beytten ve paygamber efendimziden yardım dilenmektir. kimdir bunlar dememe ayda kimler odlukalrını söylememe gerek yok. elbette herkesin bildiği gibi başta peygamebr efendimiz ve soyundan gelenlerdir. kuranda açık bir emir ile yad edilmesi , dualara katılması istenen sadece paygamber refendimiz değil selavatı şerife ehli beyti içerdiğinden peygamber efendimizn ehli beytide, soyuda işin içine katılmaktadır. bunu isteyen istediği gibi yorumlayabilir. ama ayeti kimse inkar edemez. peki burada ehli beyti yad etmekten onalrdanda medet ummaktan kasıt nedir. bu ayeti kerimede geçen şekli açacak olursak burada aslında bir bakıma kurtuuşa ermek için doğru yolda olanları, allaha daha yakın olduğunu düşündükleirmizi ayda ederek onalrdan medee yarıdm umup dualarımız onlarında katılımını sağlayarak onalrında bzie dua etmesi istemi aracılığı ile alalh yolunda mutlak sonuca ulaşmaktır amaç. yol allahın yolu, dua edilen dileninen istekte bulunulan makam bizzat allah ama yardımı aracılığı istenen peygamber efendimiz ve ehlibeytidir. ehli beyti kelimesini açarsanız burada sadece soydan gelenler değil aslında gizlice peygamber aleyhisselatı vesselam efendimzin yolunda olanlar anlamıda içerdiğini aklınıza getirdiğinizde ortaya peygamber yolunda olanlar. allah yolunda olanlar anlamlarıda çıkar. çünkü ehlibeyt aynı zamanda bu anlamada gelir. buradaki yardım dua, el almak, tarrikat ehli olmak, yada sadece bilinen bir zatın türbesini ziyaret edip ona üç ihlas bir fatiha hediye edip " ya allahın kulu ve dostu. siz lalah dostusunuz sizin duanızı sizin istediğinizi geri çevirmezler. ne olur yardım edin duama katılın. bana yardımcı olun bana yol gösterin. Allah ulşamamda ( üniversite sınavını kazanmamda ) yar ve yardımcım olun demenin hiç kimseye zararı olmaz. ayetin açılımında kasıt budur zaten. allaha yaın olan, mükünse öncelikli olarak peygamber effendimzi, müükün değilse farklı zman dilimlerinde onun ehi beytine sığınarak, ehli byetinden, mümkün diilse allah yolunda olup allaha yakınlığını bildiginiz öyle olduğu düşündüğünüz alim ve allah dostlarından yardım dilenilebilr. bu yerine göre ziyaret eidlen bir türbe, yerine göre uzaktanda olsa ihlas ve fatihalarımız hediye ettiğimzi din büyükleri yada mürşidi kamil olduğunu düşündüğümüz, allah dostu olduğunu düşündüğümzü bir zat olabilr. şümdü eger tüm bunlara ve bu açıklamalarıma ragmen hala derseniz ki dinde tarikat yoktur. hz ali efendimiz neden peygamebr aleyhisselamı an eb an sürekli yanıdna görüyordu. gördüğü neydi. şüphesiz olan hiç bir varlığı peygamber efendimzin kılığına girip hz ali efendimzi kandıramıyacağı. eğer hz ali efendimizin peygamebr aleyhisselam efendimzin ervahı ile beraber olduğu ve sürekli gördüğünü inkar ederseniz o ayrı. size vericek hiç bir cevabım yok o zaman.
eğer salavati şerife getirmiyorsanız yada selavatı şerife getitiriken amacınız peygamber alehisselamdan, ve ehli beytinden, yada ehli beyt kelimesinde gizlenmiş alalh dostlarından allahın kullarından dualarınıza katılmaları isteminiz, dualarınızn gerçekleşmesi isteminize yardım dilenmek değil ise size söyliyecek hiç bir şeyim yok. allah yar ve yardımcımız olsun.