Alıntı:
siruss Nickli Üyeden Alıntı
İnsan hastalandığında önemli bir durumda birden fazla doktorun kapısını çalar. Siz ilk göründüğünüz doktorun bıçağı altına yatıyor musunuz? İnsan okuyan, düşünen bir varlıktır. İlk gittiğin doktor size 5 ilaç verir. Bir tanesi çok iyidir onu birakmazsiniz. Ama diğerlerini de icmezsiniz. Bir başka doktor aynı ilacın muadilini verir size o çok iyi gelir. Ve böyle siz kendi sifanizi bulursunuz. Hatta biraz daha kafanız çalışıyorsa, şuan bu derdim var bu ilaçları içiyorum, yarın da şöyle bir derdim oluşabilir onun içinde gelmişken hazır su doktora da bir sorayım dersiniz. Mideniz alıyorsa, vaktiniz varsa onun ilaçlarını da kullanırsınız ki şimdiden alt yapısı olsun. Umarım anlamışsınızdır neyi neden yaptığımi. Anlamadan, kendinizi benim yerime koymadan, benim bakışım ile dünyaya bakmaya çalışmadan hüküm yazmak çok kolaydır. Lakin bilin kıldan ince terazide bu söylemlerinizin bir ağırlığı da olacaktır. Kefenin neresine konulur onu ben değil Allah bilir.
Ayrıca "rezilliğine rezillik katıyor" diye ithamlarinizi da kabul etmiyorum. Tartışmanın da eleştirmenin de bir adabı üslubu olmalı diye düşünüyorum. Belki benden buyuksunuz belki küçük bir bilgim yok. Ben size karşı elimden geleni yaptığımi düşünüyorum belki incitmisimdir diye. Bence siz de bir düşünün.
|
Bir ekmeğin fırındaki şeklinden önce buğday hâlini de bilmek lazım. O yüzden müsaade edersen kitap ismi zikredeceğim; Kandehlevî’nin “Hayâtü’s-Sahâbe”si hayatta en az bir defa okunmalıdır.