Kişilik Bozuklukları
Kişilik nedir?
İnsanları birbirlerinden farklı kılan kendisi ve çevresindekilere bakış acıları onlarla kurabildiği ilişki düzeyleri ve tepkilerini kapsayan çeşitli ortamlarda kendini gösteren bedensel düşünsel ve ruhsal özelliklerdir. Bu özelliklerin kişinin çevreye uyumunu bozup günlük işlevselliğini bozması kendinde gerilim-kaygı hali oluşturup içinde yaşanılan kültürün beklentilerinden sapma gösteren süreklilik taşıyan bir hal alması durumunda kişilik bozukluğundan bahsedilir.
Bu bozukluk kendisi başkaları ve olayları algılama ; verdiği duygusal tepkilerin uygunluk değişkenlik ve yoğunluğu ;kişiler arası işlevsellik ; öfke heyecan aşırı isteklerindürtülerin kontrolü olarak sınıflayabileceğimiz dört alanın en az ikisinde kendini gösterir. Başlangıcı ergenlik ya da genç erişkinlik hatta bazen daha küçük yas gruplarına dek uzanır. Bu durum başka bir ruhsalfiziksel hastalığın ya da bir maddenin etkilerine bağlı olarak gelişen bir durum değildir.
Antisosyal kişilik bozukluğu
Aşağıdakilerden en az 3'unun varlığı ile birlikte 15 yasından beri suren başkalarının haklarını saymayıp diğerlerinin haklarına saldırı ile kendini gösteren kişilik bozukluğudur.
1-Tutuklanmasına yol açacak davranışlarda ısrar ile kendini gösteren yasalara uygun sosyal davranışlara uyamama
2-Devamlı olarak yalan söyleme farklı takma adlar kullanma zevk ya da kişisel çıkarı için başkalarını aldatma gibi dürüst olmayan davranışlar
3-Aniden sonucunu düşünmeden yapılan davranışlargelecek için planlar yapmama
4-Tekrarlayıcı kavga dövüş saldırılar ile birlikte öfkelilik hali
5-Kendisi yakınları ya da başkasının güvenliği ile ilgili umursamazlık hali.
6-Bir isi yürütememe veya parasal sorumluluklarını yerine getirmeme ile giden sürekli bir soru suçluk durumu
7-Başkasına zarar vermiş fena davranmış birseller çalmış olmasına rağmen duruma ilgisiz kalıp kendini hakli göstermeye calisi k ve bundan vicdan azabı duymamak.
-Kişinin en az18 yasında olması ve 15 yas öncesi davranım bozukluğu belirtileri göstermeye başlamış olması gerekmektedir.
Rahatsızlığın olusunda rol alan etkenler:
Ani dürtüsel hareketler ve saldırgan davranışların beyindeki anormal serotonin işlevi nedeniyle olduğu düşünülmektedir. Bu kişilerin genetik yatkınlık durumları olmasa bile erken çocukluk dönemlerinde anne- babanın maddi ya da manevi yokluğu ebeveynin cezalandırıcı aşağılayıcı tavırlar sergilemesi.
Rahatsızlık psikopati ve sosyopati olarak da bilinmektedir.Hastada 15 yas öncesinde davranım bozukluğu belirtileri vardır. (insan ya da hayvanlara yönelik saldırganlık mala zarar verme başkalarına ait şeyleri çalma ve sahtekarlıklar yapma(ev-okuldan kaçmahırsızlık) ve kuralları disiplini önemli derecede bozma) Bu davranışlar sürekli kendini göstermektedir. Bu kişiler yasadışı isler peşinde koşarlar. Başkalarının düşünceleri onlar için önemli değildir.
Toplumda görülme oranı:
Erkeklerde % 3kadınlarda % 1 oranında görülmektedir. Madde kullanımı nedeniyle yataklı tedavi görülen kurumlar ve adli mekanlar ya da cezaevlerinde daha yüksek oranda görülmektedir. Çoklukla yalan söyler çevrelerindekileri aldatır çıkar elde etmek ya da sadece zevk almak için başkalarını kullanır ya da yanıltırlar. Öfkelerine hakim olamayıpkavga ederleresleri çocukları ana- babalarını döverler. Ana-baba olmanın gereklerini yerine getiremez düzenli sakin bir aile hayati oluşturamazlar. Tehlike oluşturacak etkinliklere atılırlar (hızlı ve zikzaklar yaparak araba kullanma alkollü araç kullanımı tekrarlayan kazalar yapma gibi ).
Farklı ve zararlı cinsel ilişkiler ve alkol-madde kullanımı görülebilir. Sorumluluklarını yerine getirmedikleri için isten atılmaları işverenle tartışmaları fazladır. Herkes gibi düzenli ve doğru yoldan yasayamazlar. Çok is değiştirirler. Yokluk içinde kalıp sokaklarda yatabilirler. Askerlikleri aldıkları cezalar nedeniyle uzar uzun sureli hava değişimi raporları alırlar.Yaptıklarından pişman olmazlar.Kibirli bir görünüm sergilerler.
Kimlerde daha çok rastlanmaktadır?
Genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve kırsal kökenli kişilerde görülmektedir.
Hastalığın seyri:
Eğer kişi yapılan eylemler sonucu ya da kotu yasam koşulları sonrası ölmezse rahatsızlık 40 yas sonrasında etkinliğini azaltabilir.
Ailesel yatkınlık:
Bu bozukluk hastanın 1. derece akrabalarında genel topluma göre daha çok görülmektedir. Ayrıca bu kişilerin akrabalarında somatizasyon bozukluğu ve madde kullanım bozukluğu da yüksek düzeydedir. Sebepleri:
Çocuklukta dikkat eksikliği- hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda ileri donemde görülme riski yüksektir.
Bağımlı kişilik bozukluğu:
Aşağıdaki belirtilerden en az beşinin varlığı ile birlikte erişkinliğin erken dönemlerinde başlayan uysal adeta başkalarının kuyruğu gibi olmaya ve insanların kendisini terk edeceği korkusuna neden olacak şekilde aşırı düzeyde başkalarının varlığına ihtiyaç duyma ile seyreden kişilik bozukluğu durumudur.
1-Başka kişilerden fikir öneri destek almadığında ufak şeylerde bile karar vermekte zorlanma
2-Hayatin pek çok farklı alanlarında sorumluluk sahibi olmak ve bunları gerçekleştirmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar.
3-Diğerleriyle ayni doğrultuda düşünmese bile onların tepkilerini çekerim ya da dostluklarını yitiririm diye farklı görüşte olduğunu ifade edememe
4-Planlarını hayata geçirme ya da kendine karsı güvensizliğinden bir isi kendi basına gerçekleştirmekte güçlük hissetme.
5-Etrafındakilerin yanında olup kendine destek vermesi için akla gelmeyecek ve uygunsuz şeyleri bile yapmaya çalışmak.
6-Kendi basına bir şeyler yapamayacağı kendini idare edemeyeceği seklindeki yoğun endişeleri nedeniyle yalnız basına kaldığında kendini çaresiz huzursuz ya da rahatsız hisseder.
7-Kendini güvende ve rahat hissettiği yakın bir arkadaşlık ahbaplıkdostluk ilişkisi herhangi bir nedenle bittiğinde hemen kendine bakim ve destek sağlayacak başka birilerini aramaya baslar.
8-Kafası kendi basına yapayalnız ve yardımsız bir durumda bırakılacağı seklinde yoğun endişeler ile doludur.
En ufak kararları ve seçimlerini bile başkalarına danışmadan alamazlar ( yiyip içecekleri şeyler giyecekleri giysiler gibi her konuda ) Pasif kalmaya eğilimlidirler. Sorumluluk almak birsele başlamak herhangi bir aktivitede rol almak için başkalarının destek ve yardımını isterler.
Kararları konusunda es anne-baba ve dostlarının küçük çocuğu gibi hareket edip bağımlı hissederler kendi kararlarını onların vermelerini isterler. Onların istek ve davranışlarına kendilerinden uzaklaşabilecekleri endişeleriyle karsı gelemez tepki gösteremez kızamazlar. Bağlantıyı korumak için aşırı tavizler verirler. Bu uğurda sözel fiziksel cinsel tacizlere boyun eğebilirler. Çevrelerinde isleri kendilerinden iyi yapacak başkalarının olduğu düşüncesi ile ise başlamayıp beklemeyi yeğlerler. Dışarıya kendilerini aciz beceriksiz güçsüz yetersiz olarak sunarlar. Başka bir kişinin sorumluluğu ve etkisi altındayken ise yeterli bir çalışma gösterebilirler. Yalnızca tek kalmamak için önemli gördükleri kişilerin yanından ayrılmazlar onları izlerler.
Çoğunlukla kötümser bir bakış acısına sahiptirler. Kendi özellikleri varlıkları ya da becerilerini değersiz görmeye meyillidirler. Kendilerine hakaret anlamında aşağılayıcı yönde kendilerini yargılarlar. En ufak bir olumsuzluğu eleştiriyi temel alarak bu düşüncelerini desteklemeye çalışırlar.Karar aşamalarında huzursuz tedirgin sinirli hissederler. Çevresel ilişkileri bağımlı oldukları az sayıda kişi ile kısıtlıdır.
Beraberinde görülen bozukluklar arasında depresif bozukluklar uyum bozuklukları yaygın anksiyete bozukluğu kişilik bozuklukları ( özellikle sınırda çekingen ve histrionik k.b.) gelmektedir.
Öz bildirim ölçeği verilerek yapılan bir araştırma sonuçlarına göre % 15 oranında bu rahatsızlığa rastlanmıştır. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha çok tanı konmaktadır. Ailenin en küçük çocuğunda rastlanma olasılığının daha çok olduğu gözlenmiştir.
Oluş sebepleri:
Aşırı müdahaleci evhamlı anne- babanın çocuğun bağımsız ve hakkini arayan davranışlarını eleştirici ve cezalandırıcı bir şekilde baskılamaları ile oluştuğu düşünülmektedir. Çocuk sonraları özgürlüğün ailesinin sevgi ve desteğini kaybetmeye yol açacağını düşünmekte ve onlara yapışmaktadır. Gene ayni şekilde annenin aşırı kollayıcılığı da bu duruma zemin hazırlamaktadır. Bağımlı kişilik uzun sureli vücutsal hastalıklar ve çocuklukta sevgi eksikliği yasayanlarda da belirgin olarak fazla görülmektedir. Bu kişilerin aile yapılarında duyguların ifade edilişi kısıtlıdır ve çocuk üzerinde yüksek düzeyde kontrol bulunmaktadır.
Tedaviye gerilim depresif ve vücutsal yakınmalar ile başvururlar.Bireysel terapiden fayda görürler
Borderline Sınırda Kişilik Bozukluğu
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile birlikte genç erişkinlik döneminde başlayan kişilerle olan ilişkilerde kendilik algısında ve duygulanımda tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur.
1-Gerçek ya da varsayılabilecek olası bir terk edilmeyi önlemek için çılgınca çaba harcamak.
2-Karsısındakileri aşırı büyütüp göklere çıkarma ve aşırı değersizleştirip gözden düşürerek yerin dibine sokma gibi başkalarına aşırı değer.değersizlik verme ile giden tutarsız ilişkiler
3-Kimlik karmaşası denilen kendini algılayışında arkadaşlık cinsel durum ya da önem verilen kültürel- ahlaki değer anlayışında değişkenlikler
4-Kendine zarar verme olasılığı fazla olan 2 ya da daha çok durumda sonunu düşünmeden aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama madde kullanımıhızlı ve tehlikeli araç kullanma birden aşırı yemek yeme önceden düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar) .
5-Tekrarlayan bir şekilde intihar girişimleri intihar tehditleri kendi kendine zarar verme (bıçakjilet vs. ile kendi cildini kesme sigara ile yakma kafasını yumruğunu sert yerlere vurma gibi)
6-Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik hali (saatler içinde değişen surelerde birbirini izleyen öfkelilik üzüntü kaygı sevinç dönemleri)
7-Kişinin kendisini sürekli olarak boşlukta hissetmesi .
8-Öfkeye hakim olamama (kavga etme yüksek sesle hakaretçiğlik atma eşya kırma gibi).
9-Stresle ilişkili gelip geçici kendine kötülük yapılacağı düşünceleri ya da dissosiyatif belirtiler
Rahatsızlığın asal özelliği karşılıklı birebir ilişkilerde kendilik algısı (kendine bakış kendini kabul ediş ve kendini sergileyiş) ve duygulanımda tutarsızlık ile ilişkileri etkileyebilen ani hesapsız davranışlardır.
Bu kişilerde sürekli bir ayrılık ve reddedilme fikri yaşandığı için bu gibi bir durumun izlenimi edinildiğinde duygulanım kendilik hissi ve davranışlarda önemli farklılıklar yaşanır.Ayrılık ya da planlananların oluşmaması durumlarında yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Yalnız baslarına olmaya dayanamaz ve birilerinin varlığına gereksinim duyarlar. Bu yalnızlığı önlemek için intihara yeltenebilirler.
Birebir ilişkilerinde özellikle karsı cinsten kişilere sürekli bağlanma onları bir eski yunan tanrı ya da tanrıçaları gibi görüp yüceltirler. İlişkilerine çok büyük iddia ve hedeflerle baslar gerektiğinden fazla özel hayatlarını paylaşır karşılığında aynisini beklediklerinden duş kırıklığına uğrarlar.Bu kez onları daha önce oturttukları tahtlarından indirip gözlerinden düşürürler. Bu nedenle arkadaşlıkları gelip geçici ve fırtınalı bir seyir izler.
Hedefleri inandıkları değerler arkadaş yapıları cinsel eğilimleri benimsedikleri görüşler mesleki heves ve amaçları değişkendir.
Devamlı olarak kendilerini boşlukta hissettikleri için uğraşıp oyalanacak bir şeyler arıyor gibidirler. Karsı taraftan beklediklerini bulamadıklarında öfkelerini sergiler sonrasında bundan dolayı suçluluk pişmanlık utanç duyguları yasar ve kendilerini değersiz zayıf kotu hissederler.
Bu kişiler için" insanin kendi kendine ettiğini 7 mahalleli etmez "sözü çok uygun düşer.Kendilerine maddi ve manevi acıdan zarar verir başladıklarını bitiremezler "yüzüp kuyruğuna gelseler bile".
Yoğun stresli dönemlerde halusinasyon dediğimiz varolmayan sesgörüntü vs. gibi algılarkendi vücuduna ve çevreye yabancılaşma görülebilmektedir.
Kendileri yada çevreye yabancılaşma yasayabilirler. Kişisel ilişkilerinden ziyade kendilerini terletmeyeceklerini ve gerekli karşılığı alabileceklerini düşündükleri sanal şeyler cansız nesneler ya da hayvanlar üzerinden doyum sağlamaya çalışıp kendilerine güvenli bir liman oluşturabilirler.
Eğitim ve evlilik hayatları fırtınalı bir denizde filikayla yolculuk gibidir. Ayrılıkboşanma ve tekrar bir araya gelmeler görülebilir.
Eşlik eden bozukluklar:
-Depresyon ve distimi
-Alkol-madde kullanım bozuklukları
-Yeme bozuklukları
-Travma sonrası stres bozukluğu
-Dissosiyatif kimlik bozukluğu
-Diğer kişilik boz.
Toplumda görülme oranı:
Genel nüfus içinde % 2-3 oranında görülmektedir. Araştırmalara göre hastanede yatanlar arasında %19 ; ayaktan tedaviyi sürdürenler arasında % 11 oranında olduğu gözlenmiştir.
Rahatsızlığın cinsiyet- kalıtım özellikleri :
Toplum geneli ile karşılaştırıldığında rahatsızlık gösterenlerin 1. derece yakınlarında beş kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır.Ailede madde bağımlılığı antisosyal k.b. ve depresif bozukluklara karsı da daha yüksek bir risk vardır.
Rahatsızlığın oluş sebepleri:
Rahatsızlıktaki merkezi serotonin işlevindeki azalmanın öfkeli ve dürtüsel davranışlarla ilişkili olabileceği düşünülmüştür.
Bir başka görüşe göre de çocuk gelişmesinde 15-25 yas arası donemde çocuğun ayrılma ve kendi basına davranışlar sergileyebilme çabalarına annelerinden gelen cezalandırıcı tavırların şiddetli ayrılık korkularına yol açtığı öne sürülmüştür.
Gene benzer bir görüşe göre çocuk- ebeveyn ilişkisinin erken dönemlerindeki bozukluklar ( çocuğun yeterli dikkate alınmayıp hislerini ve davranışlarını gözardı etmek çocukta uygun olumlu ve sabit bir benlik hissi oluşmasını önleyecek sürekli desteğe gereksinim duyacaktır. Ailede duygusal paylaşımın olmaması aile içi yoğun çatışmalar küçük yaslarda ana-baba kaybı ayrılığı çocuğun yasadığı fiziksel ve cinsel tacizler rahatsızlığa eğilim oluşturur.
Ailesel özellikleri:
Bu kişilerin ailelerinde erken donemde ebeveyn kaybıtravma tik ayrılmalar ya da her ikisi yüksek oranda bulunmaktadır.
Genellikle her iki ebeveynde de belirgin bir şekilde psikiyatrik sorun vardır. Annelerde karasızlık ve depresyon gözlenirken;babalar ya meydanda yoktur ya da karakter itibariyle yoktur yada bozuktur.
Aileler saldırgan davranışlar alkolizm fiziksel ya da cinsel tacizler (ki bunlar hastaya da uygulanmıştır) nedeniyle yıpranmış veya parçalanmıştır. Rahatsızlık boşanmış ya da evlatlık verilmiş ailelerde daha fazla saptanmıştır.
Hastalığın sureci:
Rahatsızlık gençlik donemi öncesinde konuya dikkat verememe öğrenme güçlükleri ve toplumsal çekilme sosyal ortamlardan soğukluk ile kendini göstermektedir. Gençlik döneminde tüm yakınmalar başlamakta yari sayıda vaka ise 40'larından sonra düzenli bir cevre ve is hayatına kavuşabilmektedir. Bununla birlikte çoğu eğitimini tamamlayamamakta islerini kaybedip evliliklerini ya da birlikteliklerini sürdürememektedir.
Rahatsızlıkta intihar tehditleri önemsenmelidir. Bu grup hastalarda % 8-10 oranında intihar sonucu olum görülmektedir.
Tedavi:
Bu kişilerin uzun sureli bireysel psikoterapiden faydalanırlar Bireysel terapide bilişsel- davranışçı terapi yanında duygulanım dalgalanmaları ve ani dürtüsel davranışlar için ilaç tedavileri uygulanabilmekte intihar eğiliminin olduğu yoğun gerilim dönemlerinde kısa sureli hastanede yataklı tedavi uygun olmaktadır. Kişiler grup terapisinden faydalanabilmektedirler.
Çekingen kişilik bozukluğu:
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|