30.08.23, 21:52
|
Vefalı Üye
|
|
Üyelik tarihi: 29.06.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 1,709
Etiketlendiği Mesaj: 112 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Yusufiyeli Nickli Üyeden Alıntı
Her duygunun, düşüncenin ve âlemler düzeyindeki her mertebenin insan bedeninde ilişkili olduğu bir organ, bir meridyen, bir titreşim alanı var. Duygular beden mabedi içinde zikrediyor. Duygular ve beden birbirini besliyor ve var kılıyor. Beden, duygulara, düşüncelere yataklık yapıyor. Bedende olan tıkanıklıklar duygulara, duygularda olan tıkanıklıklar da bedene yansıyor. Çocuğunuzu, eşinizi gördüğünüzde kalp bölgenizin açıldığını hissedebilirsiniz veya sizi çok rahatsız eden bir olayda midenizde bir kasılma, sıkışma olabilir. Ruhsal konularla ilgilenirken alın bölgenizde karıncalanma ve nabzınızın hızlandığını farkedebilirsiniz. Kendinizle yüzleşmediğinizde, hesap kitap yapmadığınızda, kaçtığınız zaman migreniniz tutar. Kendinizi ifade edemediğinizde sanki boğuluyormuş gibi hissedersiniz. Her duygunun bedene bağlı bir merkezi var çünkü. İlim ilim bilmektir, ilim önce bedeni bilmektir. Oradan öze yol bulmaktır. Beden kapıdır. Kapı açılmadan hazineyi göremezsiniz.
|
Güzel yazınız için teşekkürler. Ama bazen hayat o şekilde ilerlemiyor. Söylemek istediklerini söyleyecek ortam bulamıyorsun. Vakitsiz söylendiğinde haksız konuma düşüyorsun. Bazen de söyleyecek muhattap bulamıyorsun. Ne dersen boş. Su ahir dünyada sığınacak tek gölgenin Allah olması hem çok çok güzel bir yandan da hüzünlü. Bazen kula düşen sadece sabredip beklemek. Allah herkesin hakkında hayırlısını nasip etsin.
|