Her duygunun, düşüncenin ve âlemler düzeyindeki her mertebenin insan bedeninde ilişkili olduğu bir organ, bir meridyen, bir titreşim alanı var. Duygular beden mabedi içinde zikrediyor. Duygular ve beden birbirini besliyor ve var kılıyor. Beden, duygulara, düşüncelere yataklık yapıyor. Bedende olan tıkanıklıklar duygulara, duygularda olan tıkanıklıklar da bedene yansıyor. Çocuğunuzu, eşinizi gördüğünüzde kalp bölgenizin açıldığını hissedebilirsiniz veya sizi çok rahatsız eden bir olayda midenizde bir kasılma, sıkışma olabilir. Ruhsal konularla ilgilenirken alın bölgenizde karıncalanma ve nabzınızın hızlandığını farkedebilirsiniz. Kendinizle yüzleşmediğinizde, hesap kitap yapmadığınızda, kaçtığınız zaman migreniniz tutar. Kendinizi ifade edemediğinizde sanki boğuluyormuş gibi hissedersiniz. Her duygunun bedene bağlı bir merkezi var çünkü. İlim ilim bilmektir, ilim önce bedeni bilmektir. Oradan öze yol bulmaktır. Beden kapıdır. Kapı açılmadan hazineyi göremezsiniz.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|