Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - insanlar hiç mi dini bilmiyor?
Tekil Mesaj gösterimi
  #28  
Alt 26.08.23, 13:10
Yusufiyeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
☆Yusufiyeli Yusufiyeli isimli Üye şuanda  online konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 24.09.16
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 3,368
Etiketlendiği Mesaj: 268 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Kur’ân’ın bize herhangi bir değişime uğramadan olduğu gibi ulaştığında (sübût) hiçbir şüphe bulunmamaktadır. Bir kısım hükümleri ifade biçimi de (delâlet) son derece kesin ve açık olup bunlarla ilgili bir tartışma söz konusu değildir. Örneğin beş vakit namazın, ramazan orucunun farz; hırsızlık yapmanın, insan öldürmenin haram olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Fakat Kur’ân’da geçen bazı kelimelerin farklı manalar taşıması, ayetlerin farklı biçimde anlaşılmaya müsait olması bildirilen hükmü yoruma açık hâle getirmektedir. Bu gibi ictihada açık hükümlerde müctehidler arasında anlayış ve yorum farklılıkları olabilmektedir. Söz gelimi eşinden ayrılmış bir kadının bir başkasıyla evlilik yapabilmesi için beklemesi gereken süreden (iddet) bahseden ayette (el-Bakara 2/228) geçen kur‘ kelimesinin iki zıt manası bulunması sebebiyle Hanefî ve Hanbelîler tarafından “âdet (regl) süresi”, Şâfiî ve Mâlikîlerce “temizlik süresi” anlamı verilmiştir. Ayetlerin genel (âmm) veya özel (hâss) anlam taşıması, hakikat ya da mecaz manada kullanılması gibi hususlar da mezheplerin farklı yaklaşımlarına konu olmuştur. Sünnetle ilgili olarak da benzer ihtilaflar yaşanmıştır. Hz. Peygamber’in bütün uygulamalarının hukuki bağlayıcılık taşıyıp taşımadığı, tek kanaldan rivayet edilen hadislerin hukuk kaynağı olarak kabulüyle ilgili mezheplerin farklı kriterler benimsemiş olması, bazı müctehidlerin delil olarak kullandığı hadislerin diğer müctehidlerce bilinmemesi, sünnetin açık (zâhirî) anlamının Kur’ân’ın bir hükmüyle çelişir görünmesi gibi bir kısım hususlar mezhepler arasında görüş ayrılıklarına yol açmıştır. Kur’ân ve sünnette emir ve yasak kipindeki kelimelerle ifade edilen taleplerin tamamının kesinlik ve bağlayıcılık bildirip bildirmediğine, dolayısıyla söz konusu eylemin vacip, mendup, mubah, haram veya mekruh oluşunun tespitine ilişkin kurallar da mezheplerin ihtilaf sebepleri arasında yer alır. Örneğin Hz. Peygamber’in sünnetiyle sabit olan vitir namazının hükmüyle ilgili görüş farklılığı konuyla ilgili rivayetlerin farklı yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Resûlullah “Vitir her Müslümanın üzerine bir vazifedir” şeklinde buyurmuştur (Ebû Dâvûd, “Vitir”, 2). Hanefîler zannî de olsa bu hadisin kesin bir ifade taşıması ve Hz. Peygamber’in devamlı kılmış olmasından hareketle vitir namazını vacip kabul etmiştir. Diğer mezhepler ise konuyla ilgili rivayetlerden vitir namazının hükmünün sünnet olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147