Kur’an ahlâkında isteme şudur: Allah’tan en hayırlısını, yani sana en uygun olanı istemek. Ancak genelde insanların tarzı şudur: Bir problem varsa, hemen kendilerine göre çözümü de vardır. Hâlbuki neyin problem, neyin çözüm olduğunu da tam bilmiyoruz. “Esas musibet, dine gelen musibettir” diyor Said Nursî. Diğerleri ihtar-ı İlâhîdir. Biz, ihtarları anlamak, neden olduğunu bilmek yerine onlardan kaçıyoruz.“Keşke”lerimiz ve “Böyle olmasaydı, şöyle olurdu”larımız o kadar çok ki hayatta. Bütüncül çözümler yerine anlık ve geçici çözümler peşinde olabiliyoruz çoğu zaman. Şunu biliyoruz ki, Kur’an ve bu dualar her şeyi ve olayı tek boyuttan değil bütün boyutlarından tahlil eder ve çözer. Sadece anlık ve dünyalık çözümler değil, ebedî ve ahirete yönelik çözümler üretir. Evet siz bilmezsiniz, sizin için şer gibi görünen bir şey aslında hayır olabilir.
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır...
|