Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Jinekoloji (kadın hastalıkları ve dogum)
Tekil Mesaj gösterimi
  #29  
Alt 19.02.17, 01:54
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,486
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Gebeklikte kilo sorunları

Çoğu kadın ilk haftalarda haftada yarım kg. kadar ağırlık artışından kaygı duyarken kimisi ise de sabah bulantı ve kusmaları nedeniyle kilo kaybeder. Neyse ki doğa böyle ilk üç ayda rahat yemek yiyemeyen anneleri korur. Bu dönemde bebeğin gereksinimi çok fazla değildir, bu dönemde kilo almayışınız bebeğe zarar vermez. Ancak bu dönemden sonra kilo almayışınız, bebeğin besinlere gereksinimi artacağından önemli ölçüde etkilidir.

Bu dönemde endişe etmeyin ama yemek yiyin. Ancak kilonuzun belli oranlarda artması gerektiğini de unutmayarak (8 ay boyunca haftada 450-500g) düzenli tartılmaya başlayın. Kilo alma güçlüğü sürüyorsa yüksek kalori yiyecekler yiyin. Her gün biraz daha çok yemeye başlayın ve yediklerinize biraz kahvaltılık ekleyin. Ama kilo almak için diyetinize abur cubur eklemeyin. Bunun bebeğinize bir yararı olmaz ama sizin ölçülerinizi genişletir.

Gebelik sırasında kilo vermek ya da kilo almayı sürdürmek için perhiz yapmak uygun değildir ve özellikle bebeğin gelişmesinde ileri derecede önemli olan ikinci ve üçüncü aylarda tehlikelidir.


Aldığınız fazla kiloları vermek için bir şey yapamazsınız da, bundan sonra daha aşırı bir kilo almayı önlemek için yağılabileceğiniz çok şey var. Bazı kadınlar bulantı kusmalarını önlemek amacıyla tatlı yiyecekler yedikleri için kilo alırlar. Sorununuz buysa, diyetinizi yavaş yavaş çeşitleyerek iştahınızı normale döndürebilirsiniz. Bazı kadınlar ilk üç ayda gebe kadınların çok yemesi gerektiğini düşündüklerinden kilo alırlar. Neden böyle yapmamak gerektiğini, bebeğinizin sağlığı için 30 kilo almadan nasıl yiyebileceğinizi öğrenmek amacıyla Dengeli Beslenme Diyeti bölümünde bebeğinizi beklerken ne yemelisiniz'i gözden geçirin. Doğum sonrasında kolaylıkla eski kilonuza dönebilmeniz için, olabildiğince yüksek kaliteli yiyecekler yiyerek etkili bir biçimde kilo almalısınız.

Gebeliğin oluşumu üreme

ÜREME

Evlilik hayatında, üreme ve doğum kontrolü konuları sürekli gündemdedir. Evliliğin başlangıcında eşler daha ne olduğunu anlamadan, gebeliğin bazen hoş bazen sıkıntılı belirtileriyle karşılaşabilirler. Bazen de arzulanan hamilelik gecikir, hastanelerde testler, tetkikler ve ilaçların, hatta ameliyatların sıkıntılarına katlanılır. Bazen de gebeliği önlemek için türlü çabalar gösterilir.

Üreme İçin neler Gereklidir?
Erkekte normal sayıda ve özellikte sperm üretimi,
Sperm kanallarının açık ve yeterli fonksiyonu,
Kadında yumurta hücresi üretimi,
Kadında yumurtayı ileten tüplerin açık olması,
Yumurtlama günlerinde cinsel ilişki,
Sperm ve yumurtanın buluşması ve döllenme,
Döllenmiş yumurtanın yerleşmesine uygun rahim fonksiyonu,
Döllenmiş yumurtanın, rahme yerleşip embriyo ve fetus (cenin) halini alışı,
Gelişimini tamamlamış bebeğin doğumu.
SPERM ÜRETİMİ

Erkek üreme hücresi olan sperm, yumurtalarda üretilmektedir. Üretim, kadınlardakinden farklı olarak, buluğ çağında başlayıp hayatın sonuna kadar devam eder. Keza, kadın periyodunda ayda bir kez yumurtlama (ovulasyon) ile bir adet (nadiren birkaç) yumurta hücresi (ovum) oluşmasına rağmen, erkekte sperm üretimi süreklidir.

Doğumda erkek yumurtalarında sperm üretecek ana sperm hücreleri (spermatogonium) bulunur. Ergenliğe kadar bu hücreler sessizce beklerler. Ergenlikte beyinden salgılanan hormonların (FSH, LH) artışı ile yumurta içindeki ana sperm hücrelerinde bölünme başlar. Oluşan yeni hücreler de çeşitli bölünme, gelişme ve farklılaşma aşamalarından geçerek sperm haline gelirler.

Yumurtalarda, dakikada yaklaşık 50-200 bin adet sperm üretilir. Yumurtanın içindeki kanallarda oluşan spermler, yumurtanın üst kutbundaki kapıdan epididim adı verilen kanal sistemi içine girerler. Burada da olgunlaşmaya devam eden spermler, epididimin kuyruk kısmına geldiklerinde bağımsız hareket kabiliyeti kazanmış olurlar. Bir sperm hücresinin gelişimini tamamlayıp olgun hale gelişi yaklaşık 70 gün sürmektedir.

Sperm, 5-7 mikron boyunda, 3-4 mikron eninde, armut şeklinde baş, 2-3 mikron boyunda boyun ve 40-45 mikron uzunluğunda kuyruk kısımlarından oluşmaktadır.

Spermin Dışarı Çıkışı

Cinsel uyarılma olduğunda sperm hücreleri, meni keseciklerinin ve prostatın salgıları, arka idrar yolu ve boşaltma kanallarında birikmeye başlarlar. Birikim için, prostat içindeki idrar kanalının mesane tarafındaki üst kısmı ve prostatın alt tarafındaki alt kısmı sfinkter sistemi (büzücü mekanizma) tarafından kapalı tutulur. Bu sayede biriken sıvılar mesaneye ve idrar yolundan dışarıya kaçmaz. Biriken sıvıya meni adı verilir.

Cinsel uyarılma doruk noktasına ulaştığında, boşalma refleksi denen olay başlar. Mesane tarafındaki iç sfinkter (büzük) kapalı kalırken, dış sfinkter açılır. Aynı anda, idrar yolu üzerindeki ve boşaltma kanallarındaki kaslar, hızlı ve ritmik olarak kasılırlar. Bu kasılmalarla beraber meni, fışkırır tarzda birkaç hamle ile idrar deliğinden dışarı atılır.

YUMURTA HÜCRESİ ÜRETİMİ

Anne karnındaki ceninin bel kemiğinin her iki yanındaki dokular, ceninin kromozom yapısı dişi ise yumurtalık şeklinde farklılaşmaya başlar. Farklılaşan yumurtalıkta gebeliğin 6. haftasında yumurtanın ana hücreleri (oogonia) belirginleşir. 20. haftaya kadar ana yumurta hücreleri bölünerek çoğalır. Daha sonra, 46 kromozomlu(gen) bu hücreler kromozom sayısını yarıya indirecek bölünme aşamasına girerler. Gebeliğin 7 ve 9. aylar arasında oluşan bu bölünme tamamlanmaz. Bölünme aşamasında kalan bu hücreler oosit adını alırlar. Etrafı bir hücre tabakasıyla çevrilen oositler, yumurtalıkta sessizce beklemeye başlarlar. Bunların sayısı belirlidir ve daha sonra değişmez. Yani kadın yumurtalığı, erkektekinin aksine belli sayıda üreme hücresine sahiptir.

Doğumdan ergenliğe kadar, yumurtalıkta değişmeden bekleyen oositler, ergenlikten sonra gelişerek olgun yumurta hücresi haline geleceklerdir. Ancak, bunların %99’u çeşitli nedenlerle yok olurken, sadece %1 kadarı gelişerek yumurta hücresine dönüşmektedir.

Yumurtlama (Ovulasyon)

Kadın periyodunun yaklaşık 14. gününde beynin hipofiz(beyin orta kısmında hormon salgılayan bölge) bölgesinden salgılanan hormonlardan LH’nin miktarı, aniden artar. Müteakiben olgun follikülün zarı çatlayarak yumurta hücresi serbest kalır. Bu olaya yumurtlama adı verilmektedir.

Yumurtalıkta, yumurta hücresinin gelişmesi sırasında, östrojen ve progesteron adlı hormonlar üretilmektedir. Yumurtlamadan önceki periyodun ilk döneminde östrojen, yumurtlamadan sonraki ikinci dönemde progesteron adlı rahim içindeki dokuların, döllenmiş yumurtanın yuvalanmasına uygun hale gelmesini sağlayan hormon üretilir. Aksi halde döllenmiş yumurta rahme yuvalanmayacak ve düşük olacaktır.


DÖLLENME

Döllenme, erkek üreme hücresi sperm ile dişi üreme hücresi yumurtanın buluşup spermin, yumurta içine girmesi halidir. Bu olay, kadın tüplerinden birisinin içinde gerçekleşir.

Cinsel ilişkide, boşalmadan sonra meni içerisindeki spermler, hızla serviks denen rahmin boyun kısmından içeri girerler. Spermler buradan rahmin içerisinde yukarıya doğru ilerleyerek, tüplerin içerisine girerler ve burada da ilerlemeye devam ederler.

Yumurta hücresi, kadın yumurtalığından serbest bırakıldıktan sonra karın boşluğunun alt kısmına düşer. Düştüğü yer, tüplerin eldiven parmağı gibi uzantıları olan serbest ucuna yakındır. Yumurta hücresi, tüpün uzantıları tarafından tüpün içine alınır. Yumurta hücresi tüpün içinde rahim tarafına doğru yavaşça iletilir. Bu sırada tüp içine kadar ulaşmış sperm hücresi varsa, döllenme için buluşma gerçekleşmiş olur.

Sperm ile yumurta hücresinin buluşmasından sonra sperm, baş kısmındaki eritici enzimlerle yumurtanın zarlarını delerek içine girer. Bir sperm yumurta içine girdikten sonra yumurta zarının özelliğini değiştirerek başka spermlerin yumurta içine girmesine müsaade etmez.

---------- Post added 19.02.17 at 02:25 ----------

Gebeklikte kilo sorunları

Çoğu kadın ilk haftalarda haftada yarım kg. kadar ağırlık artışından kaygı duyarken kimisi ise de sabah bulantı ve kusmaları nedeniyle kilo kaybeder. Neyse ki doğa böyle ilk üç ayda rahat yemek yiyemeyen anneleri korur. Bu dönemde bebeğin gereksinimi çok fazla değildir, bu dönemde kilo almayışınız bebeğe zarar vermez. Ancak bu dönemden sonra kilo almayışınız, bebeğin besinlere gereksinimi artacağından önemli ölçüde etkilidir.

Bu dönemde endişe etmeyin ama yemek yiyin. Ancak kilonuzun belli oranlarda artması gerektiğini de unutmayarak (8 ay boyunca haftada 450-500g) düzenli tartılmaya başlayın. Kilo alma güçlüğü sürüyorsa yüksek kalori yiyecekler yiyin. Her gün biraz daha çok yemeye başlayın ve yediklerinize biraz kahvaltılık ekleyin. Ama kilo almak için diyetinize abur cubur eklemeyin. Bunun bebeğinize bir yararı olmaz ama sizin ölçülerinizi genişletir.

Gebelik sırasında kilo vermek ya da kilo almayı sürdürmek için perhiz yapmak uygun değildir ve özellikle bebeğin gelişmesinde ileri derecede önemli olan ikinci ve üçüncü aylarda tehlikelidir.


Aldığınız fazla kiloları vermek için bir şey yapamazsınız da, bundan sonra daha aşırı bir kilo almayı önlemek için yağılabileceğiniz çok şey var. Bazı kadınlar bulantı kusmalarını önlemek amacıyla tatlı yiyecekler yedikleri için kilo alırlar. Sorununuz buysa, diyetinizi yavaş yavaş çeşitleyerek iştahınızı normale döndürebilirsiniz. Bazı kadınlar ilk üç ayda gebe kadınların çok yemesi gerektiğini düşündüklerinden kilo alırlar. Neden böyle yapmamak gerektiğini, bebeğinizin sağlığı için 30 kilo almadan nasıl yiyebileceğinizi öğrenmek amacıyla Dengeli Beslenme Diyeti bölümünde bebeğinizi beklerken ne yemelisiniz'i gözden geçirin. Doğum sonrasında kolaylıkla eski kilonuza dönebilmeniz için, olabildiğince yüksek kaliteli yiyecekler yiyerek etkili bir biçimde kilo almalısınız.

Gebeliğin oluşumu üreme

ÜREME

Evlilik hayatında, üreme ve doğum kontrolü konuları sürekli gündemdedir. Evliliğin başlangıcında eşler daha ne olduğunu anlamadan, gebeliğin bazen hoş bazen sıkıntılı belirtileriyle karşılaşabilirler. Bazen de arzulanan hamilelik gecikir, hastanelerde testler, tetkikler ve ilaçların, hatta ameliyatların sıkıntılarına katlanılır. Bazen de gebeliği önlemek için türlü çabalar gösterilir.

Üreme İçin neler Gereklidir?
Erkekte normal sayıda ve özellikte sperm üretimi,
Sperm kanallarının açık ve yeterli fonksiyonu,
Kadında yumurta hücresi üretimi,
Kadında yumurtayı ileten tüplerin açık olması,
Yumurtlama günlerinde cinsel ilişki,
Sperm ve yumurtanın buluşması ve döllenme,
Döllenmiş yumurtanın yerleşmesine uygun rahim fonksiyonu,
Döllenmiş yumurtanın, rahme yerleşip embriyo ve fetus (cenin) halini alışı,
Gelişimini tamamlamış bebeğin doğumu.
SPERM ÜRETİMİ

Erkek üreme hücresi olan sperm, yumurtalarda üretilmektedir. Üretim, kadınlardakinden farklı olarak, buluğ çağında başlayıp hayatın sonuna kadar devam eder. Keza, kadın periyodunda ayda bir kez yumurtlama (ovulasyon) ile bir adet (nadiren birkaç) yumurta hücresi (ovum) oluşmasına rağmen, erkekte sperm üretimi süreklidir.

Doğumda erkek yumurtalarında sperm üretecek ana sperm hücreleri (spermatogonium) bulunur. Ergenliğe kadar bu hücreler sessizce beklerler. Ergenlikte beyinden salgılanan hormonların (FSH, LH) artışı ile yumurta içindeki ana sperm hücrelerinde bölünme başlar. Oluşan yeni hücreler de çeşitli bölünme, gelişme ve farklılaşma aşamalarından geçerek sperm haline gelirler.

Yumurtalarda, dakikada yaklaşık 50-200 bin adet sperm üretilir. Yumurtanın içindeki kanallarda oluşan spermler, yumurtanın üst kutbundaki kapıdan epididim adı verilen kanal sistemi içine girerler. Burada da olgunlaşmaya devam eden spermler, epididimin kuyruk kısmına geldiklerinde bağımsız hareket kabiliyeti kazanmış olurlar. Bir sperm hücresinin gelişimini tamamlayıp olgun hale gelişi yaklaşık 70 gün sürmektedir.

Sperm, 5-7 mikron boyunda, 3-4 mikron eninde, armut şeklinde baş, 2-3 mikron boyunda boyun ve 40-45 mikron uzunluğunda kuyruk kısımlarından oluşmaktadır.

Spermin Dışarı Çıkışı

Cinsel uyarılma olduğunda sperm hücreleri, meni keseciklerinin ve prostatın salgıları, arka idrar yolu ve boşaltma kanallarında birikmeye başlarlar. Birikim için, prostat içindeki idrar kanalının mesane tarafındaki üst kısmı ve prostatın alt tarafındaki alt kısmı sfinkter sistemi (büzücü mekanizma) tarafından kapalı tutulur. Bu sayede biriken sıvılar mesaneye ve idrar yolundan dışarıya kaçmaz. Biriken sıvıya meni adı verilir.

Cinsel uyarılma doruk noktasına ulaştığında, boşalma refleksi denen olay başlar. Mesane tarafındaki iç sfinkter (büzük) kapalı kalırken, dış sfinkter açılır. Aynı anda, idrar yolu üzerindeki ve boşaltma kanallarındaki kaslar, hızlı ve ritmik olarak kasılırlar. Bu kasılmalarla beraber meni, fışkırır tarzda birkaç hamle ile idrar deliğinden dışarı atılır.

YUMURTA HÜCRESİ ÜRETİMİ

Anne karnındaki ceninin bel kemiğinin her iki yanındaki dokular, ceninin kromozom yapısı dişi ise yumurtalık şeklinde farklılaşmaya başlar. Farklılaşan yumurtalıkta gebeliğin 6. haftasında yumurtanın ana hücreleri (oogonia) belirginleşir. 20. haftaya kadar ana yumurta hücreleri bölünerek çoğalır. Daha sonra, 46 kromozomlu(gen) bu hücreler kromozom sayısını yarıya indirecek bölünme aşamasına girerler. Gebeliğin 7 ve 9. aylar arasında oluşan bu bölünme tamamlanmaz. Bölünme aşamasında kalan bu hücreler oosit adını alırlar. Etrafı bir hücre tabakasıyla çevrilen oositler, yumurtalıkta sessizce beklemeye başlarlar. Bunların sayısı belirlidir ve daha sonra değişmez. Yani kadın yumurtalığı, erkektekinin aksine belli sayıda üreme hücresine sahiptir.

Doğumdan ergenliğe kadar, yumurtalıkta değişmeden bekleyen oositler, ergenlikten sonra gelişerek olgun yumurta hücresi haline geleceklerdir. Ancak, bunların %99’u çeşitli nedenlerle yok olurken, sadece %1 kadarı gelişerek yumurta hücresine dönüşmektedir.

Yumurtlama (Ovulasyon)

Kadın periyodunun yaklaşık 14. gününde beynin hipofiz(beyin orta kısmında hormon salgılayan bölge) bölgesinden salgılanan hormonlardan LH’nin miktarı, aniden artar. Müteakiben olgun follikülün zarı çatlayarak yumurta hücresi serbest kalır. Bu olaya yumurtlama adı verilmektedir.

Yumurtalıkta, yumurta hücresinin gelişmesi sırasında, östrojen ve progesteron adlı hormonlar üretilmektedir. Yumurtlamadan önceki periyodun ilk döneminde östrojen, yumurtlamadan sonraki ikinci dönemde progesteron adlı rahim içindeki dokuların, döllenmiş yumurtanın yuvalanmasına uygun hale gelmesini sağlayan hormon üretilir. Aksi halde döllenmiş yumurta rahme yuvalanmayacak ve düşük olacaktır.


DÖLLENME

Döllenme, erkek üreme hücresi sperm ile dişi üreme hücresi yumurtanın buluşup spermin, yumurta içine girmesi halidir. Bu olay, kadın tüplerinden birisinin içinde gerçekleşir.

Cinsel ilişkide, boşalmadan sonra meni içerisindeki spermler, hızla serviks denen rahmin boyun kısmından içeri girerler. Spermler buradan rahmin içerisinde yukarıya doğru ilerleyerek, tüplerin içerisine girerler ve burada da ilerlemeye devam ederler.

Yumurta hücresi, kadın yumurtalığından serbest bırakıldıktan sonra karın boşluğunun alt kısmına düşer. Düştüğü yer, tüplerin eldiven parmağı gibi uzantıları olan serbest ucuna yakındır. Yumurta hücresi, tüpün uzantıları tarafından tüpün içine alınır. Yumurta hücresi tüpün içinde rahim tarafına doğru yavaşça iletilir. Bu sırada tüp içine kadar ulaşmış sperm hücresi varsa, döllenme için buluşma gerçekleşmiş olur.

Sperm ile yumurta hücresinin buluşmasından sonra sperm, baş kısmındaki eritici enzimlerle yumurtanın zarlarını delerek içine girer. Bir sperm yumurta içine girdikten sonra yumurta zarının özelliğini değiştirerek başka spermlerin yumurta içine girmesine müsaade etmez.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147