Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Jinekoloji (kadın hastalıkları ve dogum)
Tekil Mesaj gösterimi
  #24  
Alt 19.02.17, 01:43
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,466
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

GEBE KALAMAYAN BİR ÇİFTE YAPILACAK İNCELEMELER



Gebe kalamama nedeniyle çare arayan bir çift doktora mutlaka beraber başvurmalıdır. Öncelikle bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına başvurulduktan sonra gerekli diğer branş doktorlarından konsultasyon istenir.

İnfertilite tetkikleri temel olarak yukarıda bahsettiğimiz üç ana başlığa ait sorunları belirlemek için kullanılırlar.


1-Sperm üretimi ve spermin iletilmesiyle ilgili sorunlar için spermiyogram yapılır

2-Oosit (yumurta hücresi) üretimi ile ilgili sorunları tespit için ovulasyon (yumurtlama) olup olmadığı belirlenir

3-Oosit ve spermin karşılaşması ve birleşmesiyle ilgili sorunları tespit için histerosalpingografi ("ilaçlı rahim ve tüp filmi") çekilir.

Bu üç tetkik infertil bir çiftin incelenmesinde mutlaka yapılması gereken "olmazsa olmaz" tetkiklerdir. Diğer tetkikler bu üç ana tetkikin tamamlayıcısı veya ileri basamakları olarak rol alırlar.

Şimdi infertil çiftin değerlendirilmesini ayrıntılı olarak inceleyebiliriz:

Jinekolojik muayene ve ultrason

Bu, değerlendirmenin önemli bir parçasıdır. Kadında gebeliğe engel olabilecek vajinismus, vajinada, servikste ve uterusta doğumsal kusurlar, uterus miyomları, over (yumurtalık) kistleri gibi jinekolojik patolojiler, yapılan muayene ve ultrasonla anlaşılabilir, ya da en azından şüphelenilebilir.


Erkeğin değerlendirilmesi

İnfertilite değerlendirmesinde yanlızca spermiyogram yapmak yerine erkeğin üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesinde fayda vardır. Bu değerlendirmede erkekte gebeliğe engel olabilecek peniste şekil bozuklukları, ereksiyon kusurları, varikosel, hormonal dengesizliğe işaret edebilecek patolojiler saptanabilir. Spermiyogram incelemesi bu muayenenin önemli bir parçasıdır.

Usulüne uygun olarak alınmış ve değerlendirilmiş bir spermiyogramda aşağıdaki parametreler mutlaka yeralmalıdır:

sayı/ml
ileri hareketli sperm yüzdesi
meni hacmi
morfolojik olarak normal yapıda olan sperm yüzdesi
meni sıvısının pH değeri


20 milyon/ml ve/veya %40 motilite (hareketlilik) altında kalan değerler subfertiliteye ("zor gebe kalma") neden olurken tekrarlanan spermiyogramlarda sperm sayısının 10 milyon/ml altında ve/veya hareketliliğin %20 altında olması durumunda nadiren gebelik oluşur.


Kadında hormonal tetkik

Özellikle adet düzensizliği, tüylenme, kilo problemi, göğüslerden süt gelmesi gibi durumlarda hormonal bir dengesizlik olma olasığı yüksektir. Kadında polikistik over dışında ovulasyonu olumsuz yönde etkileyen iki önemli hormonal bozukluk vardır: Birincisi tiroid problemleri (tiroid hormonlarının normalden fazla ya da az salgılanması) ve ikincisi hiperprolaktinemi (hipofiz bezinden salgılanan prolaktin hormonunun yüksek olması). Bu iki durumu ortaya çıkarmak için kanda TSH ve prolaktin değerleri bakılır. Belli durumlardan şüphelenildiğinde buna diğer hormon tetkikleri eklenebilir.



Ovulasyon (yumurtlama) olup olmadığının belirlenmesi


Bunun için midluteal faz (luteal fazın ortasında) progesteron (MLP) ölçümü en uygun olan incelemedir.

Kadında ovulasyon (yumurtlama) olduğunda çatlayan folikül aktif olarak progesteron salgılayan ve corpus luteum (korpus luteum okunur) adı verilen yapıya dönüşür. Bu yapının ömrü 14 gündür. İşte bu yüzden yumurtlamayla başlayan ve adet kanamasına kadar devam eden döneme luteal faz adı verilir. Progesteron hormonu luteal fazın tam ortasında en yüksek seviyeye ulaşır. Ovulasyonun olup olmadığını belirlemede kullanılan en etkin yöntemlerden biri MLP ölçümüdür.

Kadında adet görme mekanizması

Kan numunesinin alınacağı günün bilinmesi için kadının sikluslarının kaç gün sürdüğünün iyi bilinmesi gerekir. Beklenen adet tarihinden 6-8 gün önce kan alınır.

Tam luteal fazın ortasında eğer ovulasyon induksiyonu için ilaç ("yumurtlamayı sağlayıcı ilaç") kullanılmadıysa bu değerin 10-14 ng/ml olması gerekir. HMG (human menopausal gonadotropins) ya da klomifen ile ovulasyon induksiyonu yapılan sikluslarda corpus luteum daha "güçlü" hormon salgıladığından bu değer 16-20 ng/ml arası bulunur. Kanda progesteron bulunması ovulasyon olduğunun göstergesidir.

MLP ayrıca luteal faz defekti (LPD) için de uyarıcı olabilen bir incelemedir. LPD'de corpus luteum hormonal bir nedenle "zayıf" olduğundan az progesteron salgılar ve bu yüzden de luteal faz kısa sürer. LPD gebeliği önleyen bir etken olabilir ve MLP'nin düşük çıkması LPD için ek tetkik ve tedavi yapılmasını gerektirebilir.

Folikülometri

Ovulasyonun belirlenmesinde kullanılan diğer bir yöntemdir. Burada siklusun ilk günlerinden itibaren overler (yumurtalıklar) ultrasonla dikkatli bir şekilde değerlendirilir. Overlerden birinde oluşan folikül (nadiren birden fazla sayıda folikül oluşabilir) gelişimi belli aralıklarla yapılan seri ultrasonlarda izlenir. Bir folikülün 16-20 mm. çapına ulaştıktan belli bir süre sonra kaybolduğunun gözlenmesi ve aynı zamanda karın içinde serbest sıvı saptanması ovulasyonun kanıtı olarak kabul edilir. Folikülometri daha çok ovulasyon induksiyonu ("yumurtlama tedavisi") yapılan sikluslarda folikül gelişimi takibinde kullanılır.

Bazal vücut ısısı ölçümü

Yumurtlama olduktan sonra luteal fazda salgılanan progesteronun etkisiyle vücut ısısında önce kısa süreli hafif bir düşme hemen sonrasında birkaç dizyemlik yükselme meydana gelir. Bu ısı artışı olduktan sonra progesteron salgısının devam ettiği dönem boyunca ısı yüksek kalır ve adetin oluşmasına yakın düşmeye başlar.

Bazal vücut ısısı takibinde hassas ve dizyemli termometrelerle ölçüm yapılır. Ancak gerek yöntemin zor uygulanırlığı, gerekse ateş, yorgunluk, uykusuzluk gibi etkenlere bağlı olarak vücut ısısının değişkenlikler göstermesi nedeniyle bu yöntem yumurtlamanın olduğunun belirlenmesinde çok tercih edilmez.



İdrarda LH (luteinizan hormon) saptanması

Piyasada satılan ve ELISA yöntemiyle LH pikini (LH hormonunun en yüksek aşamaya ulaştığı, yumurtlamadan hemen önceki dönem) belirleyebilen prediktörler vardır. LH piki folikülün çatlamasını ve böylece ovulasyon oluşumunu tetikleyen bir olaydır. Ancak ne yazık ki bu prediktörler birçok kadında LH pikini doğru bir şekilde belirleyemez ve böylece ovulasyon olduğunun belirlenmesinde yetersiz kalabilirler. Ayrıca bu prediktörler kadının en fertil ("verimli") günlerini belirlemede de yeterli değildirler, zira LH piki olduğunda ovulasyon olmuştur ve ovulasyonun birkaç gün öncesinde kalan verimli dönemler atlanmış olur.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147