evet bir notkaya değineyim şaşmıyalım ben büyücüleri hiçbirini yada bazı hocaların bir kısmın ı sadece savunuyorum ister avaim hocası de isterbatini ilimler vakıf hocaları de ben bildiklerimi savunuyorum

1-aynen kamil mürşid de sana soracakdı sanal alemde tebliğ yapakmı yapmıyakmı sanal alemde sevabı olmuyormuymuşda s
sanal alemi küçümsersin? ki haddine mi

2-sen cinci hocalar alanları allahın Âyetlerimi az bir karşılığa satmayın. ayetiyle ortak koşanları emre uymadıklarını bence iddia ettin..

3-ilginç olan şu ben kurani türkçe okudum bir çok kezde karışık halde okudum
ben bu ayeti allah bilir ama senin gördüğünden daha çok gördüm ozellikle bu sitede bunu alıntılayan çok oldu?
yani teşşekürler hatırlatmaların ve doğru bildiğin şeyi tavsiye ettiğin için ama bular bazı koşularda sanıldığı gibi olmuyor başka şeylerde gelir yanına

4-"varsa ayet ücret alabilir diye onu paylaş "

ÇOK uzun olucakda malesef kısaltmakla uğraşamycağım iddianı savunucaksan okuyucaksın bunu

Bu hadisin sahih olduğunda şüphe yoktur. En sağlam kaynaklarda yer almaktadır. Hadisin tamamı şöyledir:

Ebu Said Hudir (r.a.) rivayet etmiştir: Resulullah'ın (a.s.m) sahabelerinden bir grup seferde idiler. Arap yurtlarından birine rastlayıp orada misafir olmak istediler. Ancak onlar bunu kabul etmek istemedi. O sırada kabilenin reisini akrep sokmuştu. Her ne yaptılarsa çaresini bulamadılar. İçlerinden bir kısmı “Şu gelen insanlara bir müracat etseydiniz, belki onlarda bunun bir çaresi vardır.” dedi. Sababelere gelip dediler ki "Reisimizi akrep soktu. Elimizden geleni yaptık fakat çare bulamadık. Siz bir şey yapabilir misiniz?" Sahabelerden birisi "Vallahi ben hasta okumasını bilirim. Ancak bizi misafir etmenizi istedik, siz kabul etmediniz. Eğer bunun karşılığında bir şey vermezseniz hastanıza okumam." dedi. Bunun üzerine, bir sürü koyun üzerine anlaştılar. Sonra gidip hastaya Fatiha'yı okuyarak üflediler. Hasta bağlandığı ipten kurtulmuş bir deve gibi sapasağlam oluverdi.

Ebu Said der ki: sonra onlar sözlerini yerine getirip koyunları verdiler. Sahabelerden birisi "Koyunları taksim edin." dedi. Hastaya okuyan Sahabi, “Hayır! Önce Peygamber (a.s.m)'in yanına varalım. Meseleyi anlatalım, bakalım ne buyuracak? Ondan sonra taksim ederiz." dedi.

Resulullah'ın yanına geldiler ve hadiseyi anlattılar. Hz. Peygamber (a.s.m) hastaya okuyana "Fatiha Suresi'nin böyle bir dua olduğunu nereden biliyordun? Payınıza düşen koyunları aranızda bölüşün, bana da bir hisse ayırın." buyurdu.

Bir başka rivayette şöyledir: Bu grup içinde bulunan sahabelerden bazıları bunu hoş görmeyerek hastaya okuyan arkadaşlarına, “Allah'ın kitabı karşılığında ücret aldın.” dediler. Medine'ye geldikleri zaman da Rasulullah'a “Ey Allah'ın Rasulu! Bu Allah'ın kitabı karşılığında

sahih hadislede ekliyelim üstüne

Allah'ın kitabı karşılığında alınan ücret, ücretlerin en helal olanıdır." (Buhari. Tıb: 33; Müslim, Selam: 65; Ebu Davud, Tıb: 19; Tırmizi, Tıb: 20)

Buhari’nin rivayet ettiği ve “Hz. Peygamberin bir adamı -mehir olarak- Kur’an’ın birkaç suresini öğretmesi karşılığında bir kadınla evlendirmesi” (Buhari, Nikah, 33) manasına gelen hadis de bu görüşü desteklemektedir.

e ayetide saten biat edinide ekledim ee?