kepek saçta kepeklenme
Şikayet
Kafa derinizden beyaz beyaz bir şeyler dökülüyor.
Nedenleri
Derideki yağbezleri iltihabı : Omuzlarınıza adeta kar taneleri düşüyor, başka belirti yok. Veya kaşlarınızda, burnunuzda, kulaklarınızın arkasında, hatta koltuk altlarınızda ve cinsel organlarınızda çok miktarda pul pul kabuk ya da kepek var. Kızarma, kabuk bağlama ve akıntı görülüyor. Bunun nedeni kesinlikle bilinmiyor, ancak bu muhtemelen aşırı yağlanmayla birlikte görülen ve çoğunlukla fiziksel ya da duygusal stresle, aşırı sıcak ve nemli havayla veya soğukla daha da kötüleşen bir mantar enfeksiyonundan kaynaklanabilir.
Kendi kendine yardım yöntemleri genellikle işe yarar.
Sedef hastalığı : Önce kepek vardı, ama artık lekeler başladı ve bu beyaz pullarla kaplı kabarık lekeler saç derisine, dizlere, dirseklere ve kaba etinize yayıldı.
Lekeler kaşınıyor veya ağrı yapıyor. Tırnaklarınızda yumuşama ve renk atma, eklem ağrıları ve sertleşme de söz konusu olabilir.
Mantar Enfeksiyonu : Saç derinizde kaşınan, kırmızı veya gri lekeli pullar var. Muhtemelen saçınız biraz döküldü. Mantar enfeksiyonlarına mikroskopik organizmalar yol açar. Tutulmalar hafif ile ağır arası derecelerde olabilir. Enfeksiyon genellikle hijyene dikkat etmemenin sonucudur. Bazen reçetesiz veya reçeteli ilaç gerekebilir.
Kendiniz Ne Yapabilirsiniz?
Reçetesiz veya reçeteyle verilmiş ve sülfür, asit salisilik, selenyum veya katran içeren bir şampuanla her gün yıkayın. Talimatlara harfiyen uyun ve iyice durulayın. Bir güçlendirici yararlı olabilir.
Önleme
Kepeğe karşı şampuanı ara sıra, normal şampuan kullanımının arasında kullanın. Farklı şampuanları deneyin, iki şampuanı değişmeli kullanın veya birkaç günde bir şampuan değiştirin.
Öteki Nedenler
Kontakt dermatit
Çocuğunuzun Tedavisi
Yumuşak bir saç fırçası veya diş fırçasıyla saç derisinin rahatsız bölgesini (pullu, kırmızı, kabuklu ya da akıntılı kısmını) yumuşatın. Kabuklar çıkmayacak kadar sertse, ılık bebe yağı sürün ve çocuğunuzun başına ılık havlu sarıp 15 dakika beklettikten sonra kepek giderici şampuanla yıkayın, ancak şampuan çocuğun gözüne kaçmasın.
---------- Post added 19.02.17 at 00:47 ----------
Klamidya enfeksiyonu
Klamidya enfeksiyonu chlamydia trachomatis adı verilen bir bakterinin sorumlu olduğu bir hastalıktır ve özellikle gelişmiş ülkelerde cinsel yolla bulaşabilen hastalıkların en sık görülenidir.
A.B.D.'de her yıl 4 milyon yeni klamidya vakası görülmektedir ve maalesef bu kadınların %40'ından fazlası hasta olduğunun farkında değildir. Çoğu zaman enfeksiyon herhangi bir belirti vermez ve başka bir nedenden dolayı doktor kontrolüne gidene kadar fark edilmez. Problemin erken dönemde fark edilebilmesi için yılda bir ya da tercihan 6 ayda bir doktor kontrolü ve tarama testlerinin yapılması şarttır. Bu özellikle genç kadınlarda ve birden fazla partneri olan 35 yaş üstü kadınlarda önemlidir.
Belirtileri
Genelde belirti vermemesine rağmen bazı kadınlarda hafif sarımsı akıntı, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, vajinal bölgede yanma ve kaşınma, kızarıklık, şişlik, dış genital organlarda yaralar, ilişki esnasında ağrı ve anormal kanama gibi kalmidya enfeksiyonuna özgü olmayan nonspesifik tabir edilen belirtiler olur. Erkeklerde ise en sık bulgu penisden olan akıntı ve idrar yaparken olan yanmadır.
Tanı
Tanı hastanın öyküsü ve muayene esnasında alınan servikal doku örneğinin laboratuvarda incelenmesi ile konur. Bu masraflı bir teknik olmasına ve heryerde yapılamamasına rağmen en etkili teşhis yöntemidir.
Klamidyayı saptayacak ve tarama testi olarak kullanılabilecek idrar analiz teknikleri geliştirmek amacı ile çalışmalar sürdürülmektedir. Klamidya saptandığında kişinin son 1 hafta içinde ilişkide bulunduğu bireyler de taranmalıdır.
Tedavi edilmediği taktirde klamidya enfeksiyonununen ciddi sonucu infertilitedir.
Pek çok kadında pelvik iltihabi hastalığın etken faktörü klamidyadır ve vücuda girdikten uzun yıllar sonra bu tabloya neden olabilir. Klamidya enfeksiyonu karın boşluğu içerisinde yapışıklıklara neden olur ve uzun dönemde çocuk sahibi olmada güçlükler meydana gelebilir.Enfeksiyon varlığından habersiz olan gebe kadınları bekleyen en büyük tehlike ise erken doğum riski ve bundan çok daha önemlisi doğum esnasında mikroorganizmayı bebeğe bulaştırmaktır. Klamidya bebeklerde göz iltihaplarına neden olur. Trahom adı verilen bu hastalık körlükle dahi sonuçlanabilir. Ayrıca yenidoğanlardaki diğer bir tehlike de klamidya zaatürresidir. Bu nedenle gebe olan her kadında klamidya taraması iddeal olarak yapılmalıdır.
Önlem
Klamidya enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu diğer bütün cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi (uzun süreli tek eşli bir ilişki yok ise) kondom kullanmaktır. Bunun dışında yıkanırken akan suyla yıkanmak yani duş yapmak, vajina içini su ile yıkamamak, sentetik iç çamaşır yerine pamuklu olanları tercih etmek, çok dar pantolon giymemek gibi basit kurallara dikkat etmek tüm vajinal enfeksiyonlardan korunmada olduğu gibi klamidyadan da korunmada etkilidir. En az yılda bir herhangi bir yakınma olmasa bile kontrole gitmek de genel sağlık açısından önemlidir.
Tedavi
Klamidyanın tedavisi antibiyotikler ile olur.Yapılan araştırmalar sonucu Amerikan Hastalık Kontrol ve Öneme Dairesi klamidya enfeksiyonları için standart protokoller önermiştir. Bu tedaviler ile klamidya herhangi bir zarar yaratmadan tedavi edilebilir. Klamidya ile gonore (bel soğuklu) genelde birarada bulunduğundan bu hastalıklardan bir teşhis edildiğinde diğerine yönelik tetkik ve tedaviler de mutlaka yapılmalıdır.
---------- Post added 19.02.17 at 00:47 ----------
KONTAKT DERMATİT VE MESLEKİ EKZEMA
Erişkinler arasında, ekzemanın en çok rastlanan tipi kontakt dermatittir. İki tip kontakt dermatit vardır; allerjik kontakt dermatit ve irritan dermatit. Her ikisi de zararlı maddelerin direkt teması ile ortaya çıktığından klinik olarak ayrımları zordur
Kontakt dermatitin üstesinden gelebilmek için bu zararlı maddeler ile temas durumunun ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Allerjik Kontakt Dermatit
Allerjik kontakt dermatit sadece allerjiye eğilimli kişilerde görülür. Görülen karakteristik kırmızı, ekzematöz leke belirli allerjenlerle direkt temas sonrası ortaya çıkmaktadır. Allerjik reaksiyona yol açabilecek çok sayıda diğer maddeler de olmasına rağmen bu konuda en sabıkalı olanlar nikel, kauçuk (lastik vb.), lanolin ve kumaş boyalarıdır.
Kontakt Dermatit
İrritan kontakt dermatit, kişinin irritanlarla (temas sonucu zarar verebilecek maddeler) defalarca temas etmesi sonucu oluşur. Bu irritanlar, derinin lipid tabakasını ortadan kaldırmakta, dolayısıyla da bu tabakanın koruyucu özelliği yok olmakta ve zararlı maddelerin deriden yüksek oranda emilmesine yol açmaktadırlar.
Islak giysi içindeki kauçuk dikiş alerjisi
Başlangıçta, deride birikim sonucu oluşan bu hasar görülmeyebilir çünkü zararlı maddeye karşı vücut aylarca ve hatta yıllarca tolerans gösterebilir. Ancak, bu olumsuz durumun deride defalarca tekrarlanması sonucunda öyle kritik bir noktaya gelinir ki, bu maddelerin küçük miktarlarda dahi teması sonucu hastalık başlayabilmektedir.
İrritan Kontakt Dermatite Neden Olabilecek Maddeler
Alkaliler Zayıf asitler Makine ve motor yağları Sabunlar
Deterjanlar Terebentin, tiner, aseton, kuru temizleme sıvıları gibi çözücüler.
El sırtları, parmakların avuç içine bakan tarafları, bilekler ve ön kol kısımları irritanlar ile en sık temas eden yerler olmalarından ötürü, hastalıktan en sık etkilenen yerlerdir.Bu tip dermatitin erken evrelerinde, irritan maddelerin sık birikim yaptığı parmak arası boşluklarında kurumalar görülür .Eğer irritan madde ile kontakt devam ederse elin bütünü etkilenebilir ve etkilenen deride acı, hassasiyet ve hareket kısıtlılığı gelişir.
Mesleki Ekzamanın Gelişimi
Sıklıkla, kişinin mesleği ile ilgili günlük aktiviteleri, irritan veya allerjik maddelerle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır .Nem, ısı, sürtünme ve basınç koşulları altında irritasyona neden olan adı geçen maddelerin etken olduğu çalışma ortamı, bu hastalık için başlı başına bir anlam içermektedir. Eğer ortam devam ederse, meslek ile ilgili ciddi deri rahatsızlıkları ortaya çıkabilir.
Oluşan yaraların şiddetli ve ağrılı olması durumunda, o kişinin etkin bir şekilde çalışabilmesi mümkün olmayabilir. Bunun yanısıra, bu durumdaki kişiler, derilerindeki hoş olmayan görüntüler nedeniyle içinde bulundukları toplum tarafından dışlanabilirler.Diğer birçok deri hastalığında olduğu gibi, ekzama ile de ilgili çok sayıda söylenti bulunmaktadır.
Ne yazık ki, hala birçok kişinin bu hastalığa yaklaşımı ile ilgili yanlışlıklar vardır. Bu hastalık ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmayan birçok insan ekzemayı bulaşıcı bir hastalık sanmakta ve havlu, terlik gibi kişisel eşyaların paylaşımı ile veya direkt temas yoluyla hastalığın bir diğerine geçebileceğine inanmaktadır. Ekzama, hiçbir şekilde bulaşıcı bir hastalık değildir ve yukarıda adı geçen yolların hiçbiriyle kişiden kişiye geçmesi söz konusu değildir. Bir kişinin, bu hastalığa yakalanması için ya kişisel allerjik bir durumun oluşumu ya da irritan maddelerle uzun süre teması gereklidir.
Mesleki dermatitler, her yıl binlerce gün iş kaybına neden olmaktadır.
Bazı mesleklerin, kontakt dermatit açısından yüksek risk içerdikleri bilinmektedir.Kronik kontakt dermatit açısından yüksek risk grubundaki meslekler :
Fırıncılar Güzellik uzmanları Kasaplar Temizlik işçileri
Aşçılar İnşaat işçileri Diş teknisyenleri Balıkçılar Bahçıvanlar Kuaförler Metal işçileri Motor -mekanik işçileri (örn.Oto tamircileri) Matbaa işçileri Sağlık personeli
Kontakt Dermatit ve Mesleki Ekzamanın Tedavisi
Kontakt dermatitin erken tanımlanması kesinlikle bir avantajdır, şöyle ki, gerek işyeri gerekse evdeki potansiyel irritan veya allerjik maddeler, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ortamdan uzaklaştırılabilir.
Olaya neden olan maddelerle temas kaçınılmazsa ,hastalar kullanım konusunda, işverenler ise koruyucu kremler, giyecek malzemesi ve özel temizlik uygulamaları gibi koruyucu önlemler konusunda eğitilmelidirler Şiddetli vakalarda, meslek değişimi önerilebilir.Bunun yanısıra, yumuşatıcı kremleri ve uygun topikal kortikosteroidleri, olayı başlatan zararlı maddeden uzak kalmak suretiyle kullanımını içeren bilinçli tedaviler, hastaların büyük bir çoğunluğunda etkili olmaktadır.Schering Alman İlaç Firması, dermatologlarla bir uyum içinde sürdürdüğü araştırma ve gelişmelerle bu alanda hizmet vermektedir.
---------- Post added 19.02.17 at 00:47 ----------
Kıllanma Hirsutizm
Vücudun normalden aşırı kıllanmasına Hirsutismus diyoruz. Bu bir kadın için büyük üzüntü kaynağıdır. Aşırının ölçüsü toplumdan topluma, insandan insana değişebilmektedir,mesela dudak kenarındaki tüylenmeden erkek tipi bıyığa kadar değişebilir. Bir insana göre veya bir topluma göre önemli olan kıllanma, bir diğer insan veya topluma göre mutsuzluk nedeni olabilir.Batı toplumlarında kadınlarda alışılmışın dışında kıllanma kabul edilemez bir durumdur,bu durumdaki kadınlar kendilerini çekici hissetmezler,güvensiz olurlar ve sosyal ilişkilerde zorlanırlar,hatta bu yüzden karşı cinse yaklaşamayan kadınlar dahi vardır.
Kıllanma kozmetik ve görsel bir problem den daha fazlasıdır genelde,çünkü altında hormonal bir neden yatmaktadır.
Nedeni:Normal dışı kıllanma her hanımda az miktarda var olan erkeklik hormonunun çeşitli nedenlerle artmasına bağlı olarak gelişir.Çok az olarak ta bazen kıl köklerinin bu hormona hassasiyeti artar.
Kıllanmada ( hirsutismus’da ); üst dudakta, alt çene ve üst çenede, şakaklarda, memeler rasında, meme başı etrafında, göbek altında, kuyruk sokumunda ve kalçalarda anormal kıllanma vardır. Bu bölgelerde hanımlarda da var olan ince, renksiz, kısa ayva tüyleri kalın, uzun koyu renkli kıllara dönüşür ve deri yağlanır, yüz sırt ve göğüs civarında akneler(siyah lekeler) oluşabilir.
Kıllanma sorunu olan bir hanımda sorulması gerekli sorular şunlar olabilir;
-Kıllanma ne zaman başlamış, artıyor mu ?
-Ailevi mi ?
-Erken adet başlangıcı, veya menopoz(adetten kesilme) ?
-Kıllanmaya karşı ne tür kozmetik yöntem kullanıldı ? ( mesela jilet kullanılarak kıllar arttırıldı mı ?)
-Adet düzensizliği, adet görememe, kısırlık şikayeti var mı ?
-Kıllanma yapabilecek herhangi bir ilaç kullandı mı ?
-Sistemik bir hastalığı var mı ?( şeker gibi )
Kıllanma derecesi seçilir, hafif, orta ve ağır kıllanma olarak değerlendiririz.
-Hafif kıllanma; yüz yanlarında, çenede ( tam sakal değil ), kol ve bacaklarda hafif kıl artışı, ve karında artma, kıl yapısı ince, yumuşak ve açık renkte
-Orta derecede kıllanma, kıl yapısı kalın ve koyudur, yüzde ( tam sakal değil ), göğüste, karında kıllanma vardır.
-Aşırı kıllanmada ise kaba kalın kıllar, yüzde sakal oluşumu, kulaklar, parmaklarda dahi kıllanma vardır.
Dokuz farklı vücut bölgesinde kıllanma skorlaması yapılır.
Normal değerler:
toplamda 4-8 arası normaldir.
8 üstü hafif kıllanmaya,16üstü şiddetli kıllanmaya girer.Ayrıca tek alanlarda 3-4 de tek başına kıllanma göstergesidir.
3 tip kıl vardır;
1-Lanugo kılları :Bebek anne karnındayken olan vücuttaki kıllar,erken doğmuş bebeklerde daha sık görülür
2-Vellus kılları : Ayva tüyü tabir edilen kıllar
3-Terminal kıllar : Ayva tüylerinin bluğ çağına(cinsel olgunluk başlaması)girilmesi sırasında hormonların etkisi ile son halini alması.
Erkekler ve kadınlar doğduklarında aynı sayıda kıl tomurcuğuna sahiptirler, ve insan vücudundaki kıl tomurcukları sayısı ve dağılımı ırklara göre farklılık gösterebilir.
Kıl tomurcuğu gebeliğin 2. ayında gelişmeye başlar,doğumda çocuğun hayatı boyunca sahip olacağı tüm kıl tomurcuğu(folikülü) mevcuttur.
Kılların üzerinde erkeklik ve kadınlık hormonlarının farklı etkileri vardır.Mesela erkeklik hormonu erkeklerde göğüste kıl çıkmasını uyarırken,kadınlarda kadınlık hormonu(östrojen)göğüste kıl çıkmasını engeller,sakaldada aynı olay gerçekleşir.
Ne yapmalıyız ?
Her konuda dediğimiz gibi altta yatan neden araştırılmalıdır, bunun içinde bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına müracaat etmelisiniz.
Doktorunuz sizi sorgulayacak ( ne zamandır gibi? ) ve muayene edecektir.
Muayene ve ultrasonografi ile olabilecek bir anomaliyi ( yumurtalık yokluğu gibi ) veya fazla erkeklik hormonu salgılanmasını sağlayan bir tümör gibi olabilecek olasılıkları değerlendirecek, gerekirse radyolojik tetkikte isteyerek,
laboratuar tetkiki isteyerek hormon düzenini inceleyerek sebep olan faktörleri ortaya çıkarmaya çalışacaktır.
Toplumumuzda görülen kıllanmalarının bir çoğu basit nedenlerden oluşmakta hastanın yaşı, konumu, çocuk isteyip istemediği gibi durumlar değerlendirilerek verilen tedavilerle bu konu çözümlenmektedir.
Tedavide kıllanmayı oluşturan faktörün bulunup ortadan kaldırılması veya tedavi edilmesi birinci basamak ikinci basamak ise oluşmuş kıların kozmetik yöntemler ile temizlenmesidir.
Şişmanlarda adet düzensizliği ve kıllanma varsa önce zayıflama kürlerine baş vurularak zayıflatılmalı ve kozmetik yöntemlere baş vurulmalıdır.
Adet düzensizliği ve kıllanma arasındaki yakın ilişki göz ardı edilmemeli bu tip yakınmaları olanlar en kısa sürede hekime başvurmalıdırlar.
Başka neler kıllanma yapabilir?;
bazen gebelik,
polikistik over hastalığı (adet düzensizliği,gebe kalamama,kıllanma şişmanlık,yumurtalıklarda problemin olduğu bir hastalık)
bazı yumurtalık tümörleri,
diğer bazı beyin tümörler
bazı böbrek üstü bezi hastalıkları
kronik stress
bazı bünyelerde bazı doğum kontrol hapları vs
Sayın bayanlar her şeyin çözümü mevcuttur, şikayetleriniz için geç kalarak geçirdiğiniz süre bedeninize kalıcı zararlar verebilir. Erken tehşis ile her şey çözülebilir.
Hanımlarımızdan bir ricamızda kıllanmanın kozmetik çözümleri hakkında iyi araştırma yapmadan rastgele tedavi ve tüy döktürücü işlemler yaptırmamalarıdır. Özellikle son zamanlarda bazı kişilerin hanımlarımızın bu zaafları ve iyi niyetlerinden faydalanarak yüksek paralar karşılığında bilinçsizce laserle epilasyon tedavisi veya ne olduğu bilinmeyen bir takım karışımlar ,jeller ile tüy dökücü seanslar yapmaları sonucu ciddi sağlık problemleri ortaya çıkmıştır, uzun vadede neler yapabileceği ise ürkütücüdür.
Unutmayınız var olan kıllar yok edilemez,sadece zayıflatılabilir,kıllanmanın birinci tedavisi nedeni yok etmektir,sonra ise kılların alınması(kozmetik çözüm) gelir.
Çeşitli kuruluşlar ve yerler kılları kesinlikle yok ettiklerini söyleyebilirler ama bu çok zordur,sadece günlerce süren seanslar ve tonlarca para sonucu ya cildiniz yanar yada bir sure sonra kıllar tekrar çıkmaya başlar.
---------- Post added 19.02.17 at 00:47 ----------
Makatta kaşıntı anal kaşıntı pururitis ani
Pruritus ani de denen anal (makat bölgesi) kaşınma sık rastlanan bir sorundur.
İnatçı anal kaşınma, çocuklarda ve yaşlılarda daha sık görülen bir durumdur. Çocuklarda bu durum, sık rastlanan bir parazit olan kılkurdunun varlığına bağlı olabilir. Yaşlılarda ise neden, yaşlanan deri-nin kurumasıdır.
Doktorunuz anal kaşınmanızın nedenini araştırırken, sedef hastalığı gibi bir deri hastalığının, deri kanserinin ve bir mantar enfeksiyonunun işaretlerini de arayacaktır. Kaşınmaya ve tahrişe neden olan hemoroid, anal fissür ve anal fistül yönünden de muayene edilebilirsiniz; bu hastalıklar anal kaşınmanın nadir nedenleridir. Çoğu kez kaşınmanın kesin nedeni bulunamaz.
Aşırı Bakım
Bazı kişiler, anüs bölgesini sert bir sabun bezi ve sabunla iyice temizlemeye çalışırlar. Bu durum, bölgenin kaşınmasına, yanmasına ve tahriş olmasına yol açabilir.
İlaç Reaksiyonları
Bazı kişilerin kaşınmayı geçirmek için kendi başlarına kullandıkları ilaçlar, tahrişe yol açarak kaşımayı ve yanmayı artırabilir.
Stres
Bazı doktorlar, kanıtlanmamış olsa da, stresin kaşınmaya yol açabileceğine inanmaktadır.
Anal Kasların Gevşemesi
Normalde anal kanalı kapalı tutan kaslar gevşediğinde, dışkı dışarı sızarak bu bölgedeki deride tahrişe yol açabilir.
Kötü Bakım
Eğer dışkılamadan sonra uygun temizlik yapılmazsa, anüs bölgesindeki dışkı artıkları tahrişe ve kaşınmaya neden olabilir.
Eskiden kronik anal kaşınması olanlarda, anüs bölgesine ışın tedavisi, alkol enjeksiyonu ve hatta bu bölgedeki deri ve sinirleri çıkarmak için ameliyat yapılırdı. Artık bu tür uygulamalar ortadan kalkmıştır.
Eğer böyle bir sorununuz varsa, aşağıdakileri deneyin.
1-Kaşımayı kesin. Sürekli kaşıma tahrişe yol açar. Ne kadar çok kaşırsanız, o kadar çok kaşınırsınız. Bölgeye soğuk uygulamayı de-neyin.
2-Bölgeyi temiz tutun. Gece, gündüz ve her dışkılamadan sonra bölgeyi tahriş etmeden, nazikçe temizleyin.
3-Dışkı sızıntısının deride yaptığı tahrişi engellemek için, bu bölgeye bez koyun ve gerektikçe değiştirin.
4-Kaşınmayı azaltmak için yatarken antihistaminik bir ilaç da alınabilir.
Eğer kaşıntınız sürerse, tam bir muayene için doktorunuza baş-vurun.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|