SÜREKLİ AYAKTAN PERİTON DİYALİZİ (SAPD)
Dünyada en yaygın uygulama şekli budur. Değişimler evde veya iş yerinde temiz bir ortamda hasta tarafından elle yapılır. Periton diyaliz solüsyonu karna verilmeden önce özel ısıtıcı ile (veya kışın ılık bir radyatörün üzerine konularak) hafifçe ısıtılarak karna verilir. Diyaliz solüsyonu gündüz 4-5 saat gece 8-10 saat süre ile karında bekletilir.
ALETLİ PERİTON DİYALİZİ (APD)
Evde makine yardımı ile yapılır. Hasta yatmadan önce set ve solüsyon torbalarını periton diyaliz makinesine yerleştirir ve makineyi doktorun önerdiği şekilde programlanmış olarak çalıştırır. Hasta uyurken gece boyunca (8-10 saat) makine değişimleri otomatik olarak yapar. Doktorun önerisine göre sabah uyanıldığında bir miktar taze diyaliz solüsyonu karında bırakılır veya bırakılmaz
---------- Post added 18.02.17 at 23:54 ----------
Diz vücudun en büyük ve harekette hayati önemde bir eklemdir. Dizin sabitliğini yan bağlar ve çapraz bağlar sağlar.
Çapraz bağlar diz ekleminin içinden uyluk(femur) ve kaval(tibia) kemiğini bağlar. Bu bağlar kısa bir halat gibi bu iki kemiği sıkıca birbirine bağlar diz bükülürken ve düzken gerekli olan sabitliği sağlarlar. Önde bulunana ön çapraz bağ (ACL) arkada olana arka çapraz bağ (PCL) denir.
Yan bağlar femur ve tibia kemiklerini iç ve dıştan (dış yan bağ tibianın dış arkasında bulunan fibula kemiğine yapışarak indirekt yoldan tibia’yı sabitler) birbirlerine bağlayarak sabitler. Diz ekleminin her iki yana açılmasını engeller. Aynı zamanda bu kemiklerin dönme hareketlerini sabitlemede çapraz bağlara destek olur.
Ön çapraz bağ (ACL) yaralanmaları
ACL tibia’nın femur ‘a göre öne kaymasını engeller.Aynı zamanda tibia’nın dönme hareketini de engeller.
Ön çapraz bağ aşağıdaki şekillerde yaralabilir;
Ani yön değiştirme diz dönmesi
Koşarken kayarken yavaşlama
Zıplama sonrası yere inerken
Dize direkt darbe
Belirtiler
Ön çapraz bağınız yaralandığında hemen bir ağrı hissetmeyebilirsiniz. Bununla beraber bir kopma sesi veya diz kontrolünün bozulduğunu genellikle hissedilir. 2-12 saat içinde diz şişer ve ayağa kalkıldığında ağrı olur. Ortopedist görene kadar buz uygulaması ve bacağın yukarı kaldırılması ağrı ve şişlik gelişimini azaltır.
Ön çapraz bağ yırtığı ile yürünürse diz kıkırdağı zedelenebilir. Özellikle ayak sabitken vücud döndürüldüğü zaman kaval kemiği (tibia) sabit kalırken uyluk kemiği (femur) döner. Bu kıkırdak üzerinde öğütücü-yaralayıcı bir etki yapar.
Tanı
ACL yırtıklarının temel tanı ve değerlendirme yöntemi muayenedir. Çeşitli muayene testleri vardır. Özellikle operasyon kararını verdiren stabilite testleri muayene ile yapılmaktadır.
Bu tip yaralanmaları olan hastalarda başka kemik patolojilerini tesbit için direkt röntgenler eklem içi patolojiler için MRG istenebilir. Nadiren bazı vakalarda artroskobik muayene gerekebilir.
Tedavi
Cerrani ve cerrahi olmayan tedavi alternatifleri vardır.
---> Cerrahi olmayan tedavi;
Tam olmayan (parsiyel) yırtıklar
Yaş veya genel olarak düşükfiziksel aktiviteleri olanlar
Stabilite testlerinde (pivot shift testi gibi) genel stabilitesi iyi durumda olan
Dizlerde cerrahi tedaviye gereksinim duyulmayabilir. Bu tür hastaların ömür boyu uyluk ön ve arka adelelerini (quadriceps ve hamstring) geliştirici düzenli çalışma yapmaları riskli aktivitelerde özel dizlik kullanmaları önerilir.
---> Cerrahi tedavi;
ACL yırtığı olan aktif ve spor yapmak isteyen hastalarda gereklidir. Zaman zaman diz dönmesine gelişen aktivitesi daha az olan kişiler de dize güveni geri getirmek ve kıkırdak hasarını engellemek için önerilmektedir.
Cerrahi tedavide genellikle artroskobik olarak diz çevresindeki bir tendon (veya bir parçası) kullanılarak ön çapraz bağın orjinal anatomisine uygun bir rekonstriksiyon sağlanır. ACL rekostriksiyon ameliyatı sonrası yaklaşık 3 aylık ciddi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulanır.
Arka çapraz bağ (PCL) yaralanmaları
Arka çapraz bağ (PCL)ACL kadar sık yaralanmaz. PCL yaralanmaları genellikle aşırı gerilme çekilme ile olur. En sık nedeni dizin ön tarafına doğru bükülmesi hareketi neden olur. Bu tür hareket yalnış bir adımla olabileceği gibi snowbord motosiklet futbol gibi sporlarda daha sık oluşur.
PCL yaralanmasında diz sabitliğinde bozulma olur. Özellikle tibia femura göre geriye doğru kayar. Bu hareket yumuşak diz eklem kıkırdağının zedelenmesine veya incelmesine neden olabilir. Bu aşınma ileri dönemlerde kireçlenme ile sonuçlanabilir.
PCL yaralanmasında belirtiler ACL yırtıklarına benzerdir. Ancak dizde dönde gibi instabilite bulguları daha nadirdir.
PCL yırtığı olan kişilerin çoğu normal aktivitelerine iyi bir rehabilitasyon programı sonrası ameliyatsız dönerler. PCL’in tibia’dan bir kemik parçası ile kopuğu veya rehabilitasyona rağmen kaza öncesi performansına dönemeyen sporcularda operasyon gerekebilir.
Yan bağ yaralanmaları
İç yan bağdaki (MCL) küçük tam olmayan yırtıklarda cerrahi tedavi gerekmeyebilir. Bu durumda doktorunuzun kararına göre bir bandaj veya çeşitli dizlik seçeneklerinden biri kullanılabilir. Bu durumlarda günde 2-3 kez 15-20 dakika buz uygulaması bacağı yukarıda tutma istirahat şişlik ve ağrının daha hızlı iyileşmesine yardımcı olmaktadır.
Yan bağ yaralanmalarının ilk günlerinde dizdeki şişlik ve ağrı yaralanmanın ciddiyetinin muayene ile tesbitini zorlaştırabilir. Bu durumlarda doktorunuzun anestezi altında muayene veya MR tetkiki tekliflerini ciddiye almak akıllıca olur.
Dış yan bağ (LCL) ve iç yan bağın tam yırtıklarında bağın lifleri yeterince güçlü iyileşmemesi dizde stabiliteyi riske atar. Özellikle genç ve spor yapan aktif insanlarda cerrahi tedavi tercih edilir. İç ve dış yan bağ yeni yırtıklarının cerrahisi kolay bir prosedürdür ve sonuçları oldukça iyidir. Cerrahi tedavi sonrası dizin eski fonksiyonlarına dönmesi yoğun fizyoterapi gerektiren bir dönem gerektirir.
Diz yan bağ yaralanmalarının yetersiz tedavisi sonucu oluşan dizin sabitliğinin bozulması spor yapmayı ve yüksek fiziksel aktiviteyi bozmakla kalmaz oluşan anormal hareket biçimi dizde erken kireçlenme gelişmesine neden olur. Bu durumda bağın rekonstriksiyon ( yeniden oluşturma) operasyonları< gerekir. Bu operasyonlar yeni yırtık operasyonlarına göre teknik açıdan daha zor ve tam iyileşme süresi daha uzun olmakla beraber iyi ellerde iyi sonuçlar vermektedir.
---------- Post added 18.02.17 at 23:55 ----------
Diz osteoartriti kireçlenmesi
Osteoartrit nedir?
Osteoartrit (kısaca OA) ya da dejeneratif eklem hastalığı herhangi bir eklemin üzerine yük binen yüzeyinin hasar gördüğü bir durumdur. Bu durum eklemlerin normal ağrısız yumuşak hareketlerini bozar ve özellikle bacakta geliştiği zaman vücudun ağırlığını taşıma yeteneğini bozabilir. Bu şekilde bir çok eklem etkilenebilir; ancak diz en sık etkilenen eklemlerimizdendir. En çok orta yaşlı ve yaşlı kişiler etkilenmektedir.
OA'nın nedeni tam olarak bilinmemektedir. En basit şekilde aynen bir kalp ya da böbrek yetersizliği gibi 'eklem yetersizliği' olarak tanımlanabilir. Osteoartrit temel olarak fiziksel bir olaydır. Eklemler 'mekaniktir'; makinelere benzer görevleri vardır. Ancak tıpkı makinalar gibi anormal bir zorlanmaya maruz kalırlarsa bozulurlar.
Diz eklemi
Diz eklemi vücudumuzdaki en karmaşık eklemlerden biridir. Vücudumuzu destekleyen yük taşıyan en önemli yapılardan biridir. Aynı zamanda bir menteşe gibi davranır; günlük yaşamımızdaki aşırı dönme bükülme gibi hareketlere dayanmak zorundadır.
Diz eklemi iki kemiğin uç noktalarından oluşmuştur bu uç noktalar kıkırdakla kaplanmıştır; bu yapının tümü ise bir zar ve kapsülle örtülmüştür. Diz dört büyük bağ (ikisi içeride ve diğer ikisi eklemin birer kenarında) ve aynı zamanda güçlü uyluk kasları ile sağlamlaşır. Eklemin içinde bir yastık görevi gören menisküsler ekleminizin normal çalışmasını sağlar.
Ancak her nasılsa iş ve spor aktivitelerinde ne kadar aktif olsak ta çoğumuzda hiçbir zaman diz osteoartriti gelişmez. Dizimiz şaşırtıcı bir şekilde dirençlidir; kendi kendini tamir etme yeteneği vardır. Kolayca aşındırmanız mümkün olmayabilir.
Diz osteoartritinden kimler etkilenir?
Kadınlarda erkeklere göre iki kat fazla görülür. Bu hastalıktan etkilenenlerin çoğu 50 yaşın üzerindedir. Tüm dünyada görülür; ancak bazı ırklarda daha sık olarak gözlenir. Diz OA'sı özellikle kadınlarda ellerde nodüllerle birlikte görülen artritle beraber olabilir. Şişman olanlarda osteoartrit hem daha sık gelişir hem de şişmanlık hastalığın ilerlemesi için de bir risk faktörüdür. Yapılan çalışmalar şişmanlığın ortadan kaldırılmasının diz osteoartritini %50 oranında azaltacağını düşündürmektedir. Bu nedenle henüz osteoartrit gelişmemiş şişman kişiler eğer zayıflarlarsa hastalık gelişme riski büyük oranda azalabilir. Osteoartrit gelişmiş şişman kişilerde çok az kilo verilmesi bile şikayetleri büyük oranda geriletmektedir. Örneğin 5 kg verilmesi diz üzerindeki yükü 15-20 kg azaltmaktadır. Çünkü normal yürüyüş sırasında diziniz üzerine vücut ağırlığınızın 3.5 katı yük binmektedir.
Osteoartritin nedenleri nelerdir?
Bir çok hastada herhangi bir neden yoktur. Özellikle erkeklerde kıkırdağa yönelik yapılan bir ameliyat benzeri 'mekanik' bir neden olabilir. Bazı kadınlarda ailesel bir eğilim olduğu görülebilir. Genetiğin özellikle ellerde görülen dejeneratif değişiklikte rolü vardır. Şu andaki bilgilerimiz çoğu bir çok faktörün kombinasyonunun hastalığa neden olduğunu göstermektedir. Bu faktörler şunlardır: yaşlanma osteoartrite genel yatkınlık eklemin iç yapısındaki dokuların yaşlanması eklem yüzeylerini kapsayan kırıklar eklem bağlarında yırtık menisküs yaralanması şişmanlık ve kişinin yaptığı ağır işlere (kömür madencileri gibi) spor aktivitelerine (profesyonel uzun mesafe koşucuları futbolcular gibi) ve travmaya bağlı olarak diz ekleminin yıpranması.
Osteoartritte eklemlere ne olmaktadır?
Normal eklem ve osteoartritten etkilenen eklem arasındaki en önemli fark kemik uçlarını kaplayan kıkırdağın incelmesi ve yapısının bozulmasıdır. Bu değişiklikler eklemin iç yüzeyinde özellikle de diz kapağı altında görülür. Bu tutulum yamalı tarzdadır ve eklemin tümünü nadiren tutar. Çevreleyen kemik dokuları da bu değişikliklere reaksiyon verir ve eklemin kenarlarında mahmuz tarzında yeni kemik oluşumları gelişir.
Kıkırdaktaki değişiklikler yavaş yavaş gelişir. Diz içindeki reaksiyonun çoğu vücudun oluşan hasarı sınırlamak ve eklemi iyileştirmek için yaptığı bir girişimdir. Diz eklemi içinde bir kez osteoartrit oluştuğu zaman kendi kendine iyileşmez ancak daha fazla hasar kısıtlanabilir.
Osteoartrit ne tür şikayetlere neden olur?
Hastalık yıllar içinde yavaş yavaş gelişir. En önemli şikayetler ağrı dizde şişlik ve ekleminizdeki tutukluluk hissidir.
Dizinizi kullanırken duyacağınız ağrı en sık rastlanan sorundur. Ağrı en fazla bir aktivite sonrası olmaktadır. Hastalığın başlangıcında yürüyüş sırasında dizinizin hiçbir sorun çıkarmadığını ancak birkaç dakika süreli oturmayı takiben dizinizde ağrı ve tutukluluk olduğunu farkedebilirsiniz. Eklemde tutukluluk hissi ağrıya eşlik edebilir ya da etmeyebilir. Tutukluluk hissi sabah ilk kalktığınızda ya da istirahat sonrasında görülebilir. Bu durumda dizinizi tekrar kullanabilmeniz için birkaç ağrılı dakika geçebilir.
Hastalık ilerledikçe dizinizdeki ağrı basit günlük yaşam aktivitelerinde bile sorun çıkarabilir. Ağrı sadece aktivite ile değil istirahatte de gelişmeye başlayabilir. Hastalığın daha ileri formunda ağrı sürekli olabilir gece uyku düzeninizi bozabilir ve eklem hareket açıklığı da kısıtlanabilir; bu durumda belli bir mesafeyi yürüme ya da merdiven çıkma önemli sorun hale gelebilir. Kasların zayıflaması nedeniyle eklemde boşalma hissi olabilir.
Ağrının şiddeti her zaman sabit değildir. Bir diğer deyişle hiçbir nedene bağlı olmaksızın iyi ve kötü günleriniz hatta iyi ve kötü aylarınız olabilir. Bazıları bunu hava durumuna bağlayabilir; bazıları da ağrının daha çok fiziksel aktivite ile ilişkili olduğunu söyler.
Osteoartritte muayene bulguları nelerdir?
Doktorunuz sizi muayene ederken dizinizi hareket ettirdiğinde gıcırtı tarzında bir ses çıkabilir. Diziniz etrafında özellikle iç kısmında duyarlı alanlar olabilir. Hareket kısıtlılığı olabilir ve dizinizi tamamen bükme ağrılı olabilir.
Doktorunuz yeni kemik oluşumlarına ya da eklem içinde biriken sıvıya bağlı olarak dizinizde şişlik saptayabilir. Uyluk kasları ise normalden daha ince ve daha zayıftır.
Osteoartrit farklı bireyleri çok farklı şekillerde etkiler. Bazılarının sadece bir dizinde çok hafif şikayeti vardır; bazılarının ise her iki dizle ilgili şikayetleri bulunur. Bazılarında ağrı en önemli şikayettir; bazıları ise oturdukları yerden kalkmakta ve hareket etmekte güçlük çekerler. Bazı kişiler yaşamları boyu hemen hemen aynı kalırlar; bazıları ise hızlı bir değişiklik yaşarlar. Kendinizi diz osteoartriti olan bir başka kişi ile karşılaştırmanızın yararı olmayacaktır.
Osteoartrit komplikasyonları nelerdir?
Bazı kişilerde hiçbir komplikasyon gelişmez. Hastalıkları günlük yaşamda sıkıntı yaratmakla birlikte hiçbir zaman felaket haline gelmez.
Genellikle oluşan üç komplikasyon vardır:
Hızlı kötüleşme: Genellikle ileri formda hastalığı olan yaşlı kişileri etkiler. Birkaç hafta ya da ay içinde ağrıda belirgin bir artış ve hareket kaybı gelişebilir.
Eklemin dengesinin kaybolması: Kas gücü kaybı ya da bağların hasar görmesine bağlı olarak gelişir. Ekleme yük bindiği zaman örneğin ayağa kalktığınızda boşalma hissi olur.
Ağrıda ani alevlenmeler: Ağrıda hafif artışlar sık gözlenir; ancak bazen ağrı çok şiddetlenebilir ve bu uzun süreli olabilir. Buna bazen eklem etrafındaki şişlik de eşlik eder.
Osteoartritte nasıl tanı konur?
Orta yaşlı ve yaşlı kişilerde diz ekleminde ağrı oluştuğu zaman osteoartrit ilk akla gelen tanı olabilir. Fizik muayene dizin direkt radyografisi (röntgen tetkiki) ve diğer eklem hastalıklarını dışlayarak tanı doğrulanır. Ancak çok rastlanılan bir hastalık olduğu için diğer eklem hastalıkları ile beraber görülebilir.
Direkt grafi tanıda çok yararlıdır ve hastaların çoğunda yapılması gereken tek testttir. Direkt grafide eklem yüzeyindeki hasara bağlı olarak kemikler arasındaki aralıkta daralma gözlenir. Aynı zamanda eklem kenarlarında 'mahmuz' tarzında yeni kemik oluşumları gelişir. Değişik zamanlarda çekilen grafilerde hastalığın kendisinde de bir değişiklik görülebilir.
Osteoartrit nasıl tedavi edilir?
Osteoartritin kesin tedavisi mümkün değildir; yani hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir tedavi şekli yoktur. Ancak tedavi ağrıyı geçirebilir eklemdeki tutukluluğu azaltır ve eklemin daha fazla hasarlanmasını engeller. Bu amaçlara ulaşmanın bazı yolları vardır. Osteoartritin tedavisi hastalığın ne kadar ilerlediğine bağlıdır. Erken safhalarda tedavi eklemdeki inflamasyonu gidermeye yöneliktir. Doktorunuzun önereceği basit ağrı kesici ve anti-romatizmal ilaçları doktorunuzun önereceği süre ve şekilde kullanabilirsiniz. Ancak her hasta bu ilaçlardan eşit derecede yarar görmez. Dizin etrafındaki duyarlı bölgeye hatta gerektiğinde eklem içine enjeksiyonlar yararlı olabilir. Eklem içinde sıvı birikimi durumunda bu sıvının alınması ve dizin yıkanması da size yardımcı olabilir. Eğer gerekirse diz içine kortizon enjeksiyonu yapılabilir. Kortizon inflamasyonu kontrol altına alan güçlü bir ajandır; ancak kullanımını kısıtlayan bazı etkileri de vardır. Sık olarak kullanımı eklemdeki yıpranmayı bozulmayı artırabilir.
Dizin etkilenen kısmındaki baskıyı azaltacak özel olarak tasarlanmış dizliklerin kullanımı yarar sağlayabilir. Bunları doktorunuzun önerisiyle satın alabilirsiniz. Basit elastik dizliklerden de birçok hasta yarar sağlamaktadır.
Problemli bölgeye orta dereceli sıcak uygulama ağrınızı ve eklemdeki tutukluluğu azaltır. Sıcak banyo sıcak su şişeleri ya da torbaları infraruj lambaları ve doktorunuzun önereceği krem ve jellerin sürülmesi sizi rahatlatabilir. Hafif ve orta dereceli ağrısı olan hastalarda krem ve jel şeklindeki preparatların destekleyici tedavi olarak kullanımı yararlı olabilir. Doktorunuzun uygun görmesi durumunda hastanelerin fizik tedavi ve rehabilitasyon servislerindeki fizik tedavi ajanlarının uygulanmasından da yarar sağlıyabilirsiniz.
Diz kaslarınızı mümkün olduğunca güçlü tutarak kendi kendinize çok yardımcı olabilirsiniz. Dizinizi çalıştırarak eklemde tam hareket açıklığını koruyabilirsiniz. Uyluk kasları eklemin korunmasında ve stabilitenin sağlanmasında çok önemlidir. Bu kaslarınızı kasarak ya da 'düz bacak kaldırma' egzersizlerinizi yaparak onları güçlü hale getirebilirsiniz:
bacaklarınız yerde düz olarak yatınız dizinizi yere bastırarak ayağınızı kendinize doğru çekiniz. Bu sırada uyluk kaslarınızın kasıldığını hissedeceksiniz. Bu durumu 5 saniye süreyle koruyunuz ve sonra gevşeyiniz. 5 saniyeyi saptamak için bir saate bakabilirsiniz ya da 10'a kadar yüksek sesle saymayı deneyebilirsiniz. Bunu her iki bacakla ayrı ayrı günde 7 kez yapınız. İlk gün her seferde 10 tekrar yapınız (böylece günde 7x10= 70 kez). Tekrar sayısını yavaş yavaş artırıp birinci haftanın sonunda her seferde 15 tekrar yapmaya başlayınız (böylece 1. haftanın sonunda her gün 7x15= 105 kez). Diğer bir deyişle sonuçta bu egzersizi her iki bacak için ayrı ayrı günde 105 kez yapmayı hedefleyiniz. Eğer artritiniz bir ağrı oluşturuyorsa egzersizleri yapmadan önce dizinize 15-20 dakika süreyle sıcak uygulama yapınız. Aynı zamanda günde birkaç kez dizinizi tam olarak bükme ve tekrar düzleştirme şeklinde egzersizlerini de yapınız.
Dizinizi bükülü tutmamaya büyük özen gösteriniz. Örneğin gece yatarken dizinizi altına yastık koymayınız. Dizin altına yastık koyma ağrınızı geçici olarak geçirir ancak dizinizin sürekli olarak bükülü kalması şeklinde tehlikeli bir etkisi olabilir.
Dizinizde osteoartrit olsa bile dizinizi kulanmaya devam ediniz; 'az az ve sık kullanma' sizin ilkeniz olmalıdır. Eğer gerekiyorsa dizinizin üzerinden yükü almak için bir baston kullanın ancak hareket etmeye devam edin! Bastonun doğru kullanımı (etkilenen dizin karşı tarafındaki elde) eklem üzerine binen yükü azaltmaktadır.
Cerrahi diz osteoartritli her hastaya uygulanmaz; bazen gereklidir çok hasarlanmış dizler için uygulanan protez ameliyatları ile ilgili olarak son yıllarda büyük gelişmeler elde edilmiştir. Bu konuda daha geniş bilgiler "Romatizma Çalışma Grubu'nun" yeni diz ekleminiz başlıklı kitapçığında sunulmaktadır. Uygulanan cerrahi girişimler:
Artroskopi
Hastanın diz eklemine girilerek eklem kıkırdak yüzeylerinin doğrudan görülmesi sağlanır; böylece osteoartritin ne kadar ilerlemiş olduğu da saptanabilir. Cerrahın eklem içindeki tüm parçacıkları temizlemesine de izin verir. İşlem sırasında eklem içine düşmüş tüm kıkırdak parçacıkları temizlendikten sonra diz serum fizyolojikle yıkanır. Sonuçlar %100 başarılı değildir. Eğer başarılı olursa 6 ay - 2 yıl süreyle şikayetler geçici olarak hafifleyebilir.
Proksimal tibial osteotomi
Bacağımızdaki tibia kemiğinin üst kısmının dış yan tarafından kama şeklinde bir kemik parçası çıkarılır; böylece vücudun ağırlık merkezinin diz ekleminin daha sağlam dış tarafına kayması sağlanır. Bu şekilde osteoartritte etkilenmiş olan iç kısım üzerindeki yük bir miktar kaldırılmış olur ve ağrı azalır hastalığın ilerlemesi engellenir. Her zaman başarılı değildir. Avantajı genç aktif hastaların kendi diz eklemlerini kullanmaya devam etmesidir. Diz protezi konuncaya kadar zaman kazanılır. Eğer başarılı olursa 6-8 yıl süreyle yarar sağlanabilir.
Diz Protezi
Diz osteoartritinde son çare eklem yüzeylerinin yapay bir eklemle değiştirilmesidir. Genellikle 60 yaş üzeri kişilerde yapılır. Hasta ne kadar genç olursa ameliyatın ileride başarısızlık oranı o kadar fazladır; ikinci bir ameliyat gerektirebilir. 12-15 yıl süreyle yarar sağlıyabilir.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|