Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - DahiLiye
Konu: DahiLiye
Tekil Mesaj gösterimi
  #31  
Alt 18.02.17, 22:56
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,486
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

BOTULİZM


Anaerobik(oksijensiz ortamda yaşayan) bir bakteri olan Clostridium botulinum toksini(ürettiği zehirli madde) ile oluşan bir hastalıktır. Toksin motor ve otonomik sinir uşlarından asteilkolin isimli maddenin salınımını engelleyerek bir nevi felç yapar. Çoğunlukla evde yapılmış konserve başta olmak üzere toksin içeren gıdaların yenmesiyle nadiren de yarada toksin üremesiyle oluşur.

Belirtiler kontamine(toksine bulaşmış) gıdanın yenmesinden 12-36 saat sonra bulanık görme ptoz (Göz kapaklarında düşme) ve diplopi (Çift görme) ile başlar. Bu sırada hastalarda mide bulantısı ve kusma da vardır. Üç-dört gün içinde bulber(yutma) ve ekstremite(kol bacak) kaslarında güçsüzlük eklenir. Ağız kuruluğu kabızlık idrar retansiyonu(idrarın yapılamayarak mesanede birikmesi) midriazis(göz siyahlarında genişleme) ve pupilla (göz bebeği) cevapsızlığı gibi otonomik belirti – bulgular dikkati çeker. Ağır mortalitesi (ölüm oranı) olan bu hastalıkta çok kısa zaman içinde solunum yetmezliği belirir ve mekanik ventilasyon (cihazla suni solunum ) yapmak gerekir.

Bu tablonun akut(aniden) yerleşmesi mide bulantısı kusmanın olması otonomik belirtilerin eşlik etmesi evde yapılmış konserve yeme öyküsü birden çok kişide benzer belirtilerin görülmesi ve özel EMG (elektromiyografi)bulguları ile tanı konur. uyumludur.

Çok erken verilen antitoksin yararlı olur ancak tedavinin esası mekanik ventilasyonun (cihazla suni solunum)sağlanmasıdır. Düzelme çok yavaştır birkaç ay sürebilir.

---------- Post added 18.02.17 at 23:26 ----------

Akciğer kanserinin erken yakalanmasında yabancı cisimlerin belirlenmesinde bronkoskopi büyük önem taşıyor. 104 yıl önce geliştirilen bu yöntem hem teşhis hem de tedavi amacıyla kullanılıyor.
Bronkoskopi göğüs hastalıklarının teşhis ve tedavisinde vazgeçilmez bir yöntem olarak tanımlanıyor. Özellikle akciğer kanserinin erken teşhisinde ve tedavinin planlamasında önemli rol oynuyor.

Bronkoskopi yönteminde hastaya zarar vermeden optik bir kabloyla burundan ve ağızdan girilerek ana hava yolu ve akciğer içindeki küçük hava yollarındaki problemler görüntüleniyor ve sorunun kaynağı saptanarak tedavi planlanıyor. Bronkoskopi yaş sınırlaması olmadan herkese uygulanabiliyor. Normal akciğer filiminden bilgisayarlı tomografiden çok daha ayrıntılı ve net görüntü sağlıyor.

Bilinen ilk bronkoskopi uygulamasının geçmişi 1895 yılına kadar dayanıyor. Killigan isimli bir doktor hastasının sağ akciğerine kaçmış bir kemik parçasını bronkoskopi yöntemiyle çıkarıyor. Bu yıllarda kullanılan bronkoskopi yönteminde demir bir boru hastanın ağzına sokuluyor. Hastalar açısından sevimsiz olan bu durum daha sonra Japonların geliştirdiği fiberoptik teknolojisi ürünü cihazlarla değişiyor. İnce ve ucu kıvrılan bronkoskopi aletleriyle hastalar rahatsızlık duymadan bu uygulamadan yararlanabiliyor.

Gelişen teknolojiyle beraber artık akciğerin en uç hava yollarına ulaşılarak çok net görüntülerin elde edildiği bunun da teşhis ve tedavideki başarı şansını artırdığı belirtiliyor. Bronkoskopinin kullanım alanını tanıya (diagnostik) ve tedaviye dönük (terapotik) olarak ikiye ayrılmaktadır.

10 gün geçmesine rağmen düzelmeyen öksürük şikayeti olan hastalarda bronkoskopi teşhis amacıyla kullanılmaktadır. Öksürüğün yanısıra kalıcı ses kısıklığı akciğerde sıvı birikmesi kilo kaybı olduğu durumlarda hastanın balgamında kanser hücresi görülmesi de bronkoskopinin uygulanmasını gerektiren durumlar arasında.

Toplu iğne kalem başlığı para

Bronkoskopinin uygulama alanına çok ilginç vakalar giriyor. Türkiye’de insanlar sık sık toplu iğne kalem kapağı takma diş para filkete kolye vida gibi maddeleri farkına varmadan yutuyor. Özellikle küçük çocukların kalem başlığı toplu iğne para gibi cisimleri yuttuğunu akciğere kaçan bu cisimlerin bazen ölüme bile neden olduğu vurgulanıyor. Akciğerin en uç hava yollarına kaçan toplu iğneler yüzünden büyük akciğer ameliyatları yapmak zorun kalınmaktadır.

Toplu iğne yutarak gelenler arasında ilk sırada baş örtüsü takan genç kızlar bulunmakta. Örtülerini takarken iğneyi ağızlarında tutuyorlar. Bu sırada farkına varmadan ya da biri gıdıkladığı için iğneyi yutuyorlar. Bu iğneler de akciğerin en dar hava yollarına gidip yerleşiyor. Ciddi akciğer ameliyatları yapmak zorunda kalınıyor.

Ailelere öneriler

Özellikle küçük çocuğu olan ailelerin yabancı cisim yutma ihtimalini hiç gözardı etmemeleri gerekmektedir.

1-2 yaşındaki çocuklarda sürekli ağzına bir şey sokma alışkanlığı vardır. Eğer çocukta öksürük sık nefes alıp verme kuş sesi gibi ötme tarzında şikayetler varsa akıla yabancı cisim yutma ihtimali gelmelidir. Bu yabancı cisimler çıkartılmazsa akciğerde enfeksiyona apselere zatürreye neden olabiliyorlar.

Pil bile çıkabiliyor

Hastaneye getirilen bir hastaya bronkoskopi yaptıklarını ve akciğerinde tümör dokusu içinde kalem pil bile bulunmustur. Bu pil akciğerde uzun süre kalmış ve yalancı tümör dokusu oluşturmuştu. Para yutulması da sık görülen bir durumdur. Para da tetanoza neden olabiliyor.

Tedavi nasıl yapılıyor

Bronkoskopi yapılacak hastaya lokal ya da genel anestezi uygulanıyor. Hastanın burnu ve ağzı uyuşturuluyor. Ve fiberoptik kablo akciğerlere sokularak görüntüleniyor. Lokal anestezi yapılsa bile hasta bu işlem sırasında rahatsızlık hissetmiyor. Çok uç noktalara gittiğinde öksürme hissi duyuyor. İşlem toplam 10 dakika sürüyor. Bronkoskopinin tedavi yöntemi olarak kullanılmasında değişik uygulamalar var.

Bronkoskopide lazer de kullanılıyor. Akciğer kanserinde akciğere girilerek tümörler lazerle yok ediliyr. Ya da tümörü yok etmek için tümörün içine bronkoskopi ile radyoaktif madde konuyor. Akciğer apselerinde de bronkoskopi tedavi amaçlı kullanılıyor. Akciğere girilerek apselerin içini boşaltılıyor. Tüberkülozu olan hastalarda yeni bir lezyon gelişip gelişmediğini de bronkoskopi ile belirleniyor. Bronkoskopiyi muhakkak endoskopi odasında monitarizasyonun olduğu yerde yapılıyor. Hasta yatağında yapılması uygun değildir.

Akciğer kanserlerindeki rolü

Bronkoskopi akciğer kanserlerinde göğüs filmi bilgisayarlı tomografi ve balgam tahlili ile birlikte değerlendiriliyor. Erken evrede akciğer kanserinin tanısının konulmasını sağlıyor. Hastaların şikayetlerinin artığı dönemde hekime geldiği belirtiliyor ve ‘40 yaş üstündeki herkes yılda bir kere akciğer filmi çektirmesi öneriliyor. Ancak bu genellikle uygulanmıyor. Hastalar uzun zamandır öksürük şikayeti olmasına rağmen çok geç geliyorlar. Eğer akciğer kanserini birinci evrede yani 3 santimetre boyutunda iken yakalanırsa hastanın 5 yıl içinde yaşama şansı yüzde 80'i buluyor. İkinci evrede bile yakalansa hastanın yaşama şansı artırılmaktadır.

Riskleri var mı

Bronkoskopinin de her tıbbi uygulama gibi riskleri var. Hastaların yüzde 1'inde ses kısıklığı olabiliyor. Akciğer kanseri şüphesinde parça alındığında kanama görülebiliyor.

Anneler dikkat

* Çocuğunuzun ağzına bir şeyler sokma alışkanlığı varsa

* Öksürük

* Sık sık nefes alıp verme

* Kuş sesi gibi ötme gibi durumlarda hemen hekime başvurun.

Akciğerden neler çıkıyor?

* Pil

* Toplu iğne

* Filkete

* Kalem başı

* Kolye ucu

* Vida

* Kemik parçası

---------- Post added 18.02.17 at 23:27 ----------

BRONŞEKTAZİ:BRONŞİEKTAZİ :BRONŞ GENİŞLEMESİ

TANIM:

Akciğer parenkiminin enflamatuar hastalıklarının erken tanı ve tedavisi iyileşen yaşam koşulları ve artan bilinç düzeyi bronşektazi prevalansının azalmasına yardımcı olmuştur. Tüberküloz sonrası sekellerin insidansı da azalmıştır. Bununla birlikte yeterince tedavi edilmeyen çocukluk çağı ve adolesan dönemi pnömonileri silindirik sakküler ve kistik bronşektazinin gelişimine yol açabilir. Bu tür yapısal değişiklikler bakteri kolonizasyonu ve hatta oldukça dirençli patojenlerin yol açtığı kronik infeksiyonu kolaylaştırabilir. Bunlar en yaygın olarak Klebsiella pneumoniae Proteus mirabilis Escherichia coli'nin da arasında yer aldığı gram negatif bakteriler hatta oldukça sık olarak Pseudomonas aeruginosa ve stafilokoklardır. Haemophilus influenzae infeksiyonları sık olarak antibiyotik tedavisini gerektirir; bu tedavi ise dirençli suşların seleksiyonunu destekler. Yineleyen pnömoniye ek olarak yaygın bir şekilde bronşektaziye eğilim oluşturan durumlar arasında boğmacanın şiddetli biçimi rubella tüberküloz KOAH hipogamagiobulinemi bronşlarda yabancı cisim aspirasyon hatta selim tümörler yer almaktadır.

Klinik Tablo:

Klinik olarak inatçı pünülan balgam üretimi kronik pnömoni belirtileri göğüs ağrısı yineleyen pnömoniyle karakterizedir zaman zaman hemoptizi görülür. İnatçı balgam üretimi zaman zaman oluşan hemoptizi ve tutulan alan üzerinde masif inspiratuvar ve ekspiratuvar krepitasyonlar karakteristik klinik semptomlardır. Bu infeksiyonlar yıllarca klinik olarak sessiz kalabilirler ancak hastalık ilerledikçe uzun süreli pürülan ekspektorasyon ve hemoptizi belirginleşir. En küçük solunum yollarında oluşan kalıcı yapısal harabiyete bağlı olarak patolojik oskültasyon bulguları bronşektazideki birbirini izleyen infektif şiddetlenmeler arasından bile devam etme eğilimi gösterir. Kronik pürülan infeksiyonun sonucunda yaygın hastalıkla birlikte parmaklarda çomaklaşma olabilir. İlişkili kronik kor pulmonale ile birlikte sekonder KOAH da gelişebilir. Bronşektazinin majör komplikasyonları arasında akciğer absesi ampiyem sepsis ve beyin absesi yer almaktadır.

Tedavi:

Balgam örneklerinde rutin mikrobiyolojik analizlerin ve duyarlılık testlerinin yapılması önerilmektedir. Daha önce belirtilen çoğu kez dirençli olan gram negatif patojenlerin dışında infeksiyonlara kronik bronşitte olduğu gibi en yaygın olarak Haemophilus influenzae ve Streptococcus pneumoniae neden olmaktadır. Aspergillus türleri ender darak izole edilir. Yükselmiş serum IgE düzeyleri veAspergillus'a spesifik yüksek IgE ve IgG düzeyleriyle birlikte merkezi bir bronşektazi paterni olduğunda immünolojik bir yanıt olarak oluşan alerjik bronkopulmoner aspergillozdan kuşkulanılabilir. Farmakolojik tedavi genellikle yeterli enflamasyon kontrolü sağladığı için günümüzde bronşektazinin cerrahi tedavisi nadiren gerekli olmaktadır. Hemorajinin tekrarlanmasına yol açabilen sekonder fungus infeksiyonunun ya da şiddetli hemoptizinin variiğında cerrahi rezeksiyon endikasyonu bulunmaktadır. Hemoraji genellikle kanayan damarın embolizasyonuyla ya da endobronşiyal tamponadla tedavi edilir. Postüral drenaj manevralarına ek olarak beta 2 agonistler mukolitik ajanlar ve antioksidanlar (N-asetilsistein) teofilin ve zaman zaman oksijen kullanılabilir. Bronşektazideki komplikasyon gelişmemiş bakteriyel şiddetlenmeler kronik obstrüktif bronşitte olduğu gibi yani amoksisilin ya da amoksisilin/klavulanik asit ile tedavi edilebilir. Diğer gram negatif etkenler izole edilmişse ikinci ya da üçüncü kuşak sefalosporinler ve kinolonlar verilebilir. Kanıtlanmış pseudomonas infeksiyonu ilk birkaç gün aminoglikozidlerle kombine olarak seftazidim ya da sefoperazon gibi antipsödomonas üçüncü kuşak sefalosporinlerle ya da yalnızca imipenem/silastatinle tedavi için bir endikasyondur. Başlangıçta parenteral yolla iki ya da üç gün sonra oral yolla verilen siprofloksazin alternatif bir tedavi biçimidir. Hem kinolonlar hem de daha yeni kuşak sefalosporinler harabiyet oluşmuş bronşektazik dokuya bile mükemmel penetre olmaktadırlar. Bronşektaziye yönelik antibiyotik tedavisi en az üç hafta zaman zaman iki ay ve ender olarak bir yıl sürdürülmelidir. Son durumda periyodik mikrobiyolojik analizlerin ve duyarlılık testlerinin yapılması önerilmektedir. Balgam analizinde stafilokoklar görüldüğünde duyarlılık testlerine dayanarak. antistafilokoksik antibiyotiklerle tedavi endikedir.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147