Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - DahiLiye
Konu: DahiLiye
Tekil Mesaj gösterimi
  #25  
Alt 18.02.17, 22:51
SiLence SiLence isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,486
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Astımınız İçin Siz ve Aileniz Neler Yapabilirsiniz

Astımınız İçin Siz ve Aileniz Neler Yapabilirsiniz

Astımı tamamen iyileştiremezsiniz fakat kontrol altında tutabilirsiniz.

Kişiler astımlarını kontrol etmeyi öğrendiklerinde normal ve aktif bir hayat sürdürebilirler. Çalışabilirler oyun oynayabilirler ve okula gidebilirler. Geceleri rahat bir şekilde uyuyabilirler.


Astım utanılacak bir durum değildir.
Tüm dünyada astımı olan bir çok insan vardır.

Astım ataklarının başlamasını nasıl önleyeceksiniz:

1. Astım ataklarını başlatacak şeylerden uzak durun.

2. Doktorunuzun önerdiği şekilde astım ilaçlarınızı kullanmaya devam edin.

3. Kontrolleriniz için yılda 2-3 kez doktorunuza başvurun. Solunum probleminiz olmasa ve hatta kendinizi çok iyi hissetseniz bile doktorunuza gidin.



Ailenizde astımlı bir kişi olduğunu biliyorsanız bebeğinizde astım başlamaması için bazı önlemler alabilirsiniz:

Gebelik sırasında sigara içmeyin.
Doğumdan sonra da bebeğinizden ve evinizden sigara dumanını uzak tutun.
Bebeğinizin yatağına özel toz geçirmeyen örtüler örtün.
Kedi köpek gibi tüylü hayvanları evinizde barındırmayın.


Uzun yıllar astımı ile birlikte yaşayan birçok insan vardır.

Astımlı kişilerde nefes alma zorluğu olabilir. Gelip geçici astım atakları yaşanabilir.

Şunlar astım atağı belirtileridir:



Göğüs sıkışması Öksürük Hırıltılı solunum


Bazı astım atakları hafiftir. Bazı astım atakları ise çok ciddi bir hale gelebilir. Hatta insanlar kötü bir astım atağından ölebilir.

Astımlı kişi öksürük ve nefes alma zorluğu ile gece uyanabilir.

Astım akciğerlerdeki hava yollarının bir hastalığıdır.



Herhangi bir yaşta astıma yakalanabilirsiniz. Başka bir kişiden size astım bulaşma olasılığı yoktur. Çoğu zaman aynı ailede birden çok kişide astım vardır.


Hava yolları havayı akciğerlere taşır. Havayolları bir ağacın dalları gibi gittikçe küçülür.

Astım kontrol altında iken havayolları temizdir ve hava kolaylıkla girer ve çıkar.



Astım kontrol altında değilken akciğerlerdeki havayollarının duvarları kalınlaşmış ve şişmiştir. Astım atağı kolayca ortaya çıkabilir.


Astım atağı sırasında akciğerlere daha az hava alınıp çıkarılabilir. Kişi öksürür ve hırıldar. Göğüs katılaşmış sıkıştırılmış gibi hissedilir.
Astım atağı sırasında akciğerlerdeki hava yolları şu şekilde görünür:



Hava yolu duvarları daha şişkin ödemli haldedir.
Hava yolları daralmış haldedir.
Hava yolları balgam yapar.


Birçok şey astım atağını başlatabilir.

Tüylü . . . . . Sigara ........... . .Duman . . Yatak takımlarındaki tozlar Hayvanlar . . . . Dumanı ......... . . . . .. . . . ..

Süpürmeye Güçlü kokular . . Ağaç ve çiçek . . hava

Bağlı tozlar ve spreyler polenleri . . durumu


Soğuk Algınlığı Koşma spor yapma
ve ağır işte çalışma

Bu gibi şeyler bazen ‘Astım Tetik Faktörleri’ olarak adlandırılmaktadırlar.

Astım atağını başlatan şeyleri evinizden uzak tutun.



Astımlı birçok kişi tüylü hayvanlara allerjiktir.
Bu tür hayvanlarınız varsa dışarıda tutun. Başkalarına verin.


İçerde sigara içmeyin. Sigarayı bırakmak için yardım isteyin.

Güçlü kokuları evden uzak tutun. Parfümlü sabun şampuan veya losyonlardan kaçının. Tütsülerden uzak durun.

Astımlı kişinin yatak odasında özel düzenlemeler yapın.

Halı ve kilimleri kaldırın. Bunlar tozu ve küfü çekerler.
Tüylü koltukları minderleri ve fazla yastıkları kaldırın. Bunlar toz toplarlar.


Hayvanların yatağa çıkmasına veya yatak odasına girmesine izin vermeyin. Yatak odasında sigara dumanı veya güçlü kokulara engel olun.


Yatak takımlarının sade olmasına özen gösterin.

Yataklar battaniyeler ve yastıklar toz tutar. Çoğunlukla bu tozlar astımı artırır. Yatak takımlarınızı özel toz geçirmeyen fermuarlı nevresim takımları ile kaplayın.

Kuş tüyü yada samandan yapılmış yastık döşek kullanmayın.
Döşek yerine basit bir minder daha iyi olabilir.


Çarşaf ve nevresim takımlarını sık sık çok sıcak suda yıkayın ve güneşte kurutun.


İçerdeki havayı temiz ve taze tutmak için pencereleri kullanın.

Yemek pişirirken oluşan buhar ve güçlü kokulara bağlı sıcak ve sıkıcı hava oluştuğunda pencereleri olabildiğince açın.

Pişirme sırasında odun ateşi veya gaz ocağı kullanıyorsanız oluşan dumanın çıkması için pencereyi sürekli bir miktar açık tutun.
Dışardaki hava egzos gazı araba fabrika dumanı veya çiçek ve ağaç polenleri ile kirli ise pencerelerinizi kapalı tutun.

Şu zahmetli işleri astımlı kişi evde değilken yapın.

Süpürge elektrikli süpürge toz bezi ile temizlik yapmak
Boya–badana yapmak
Böcek ilacı olarak sprey filit vs. yapmak
Güçlü temizleyiciler kullanmak
Çok kokan yiyecekler pişirmek


Astımlı kişi gelene kadar içerdeki havanın dışarı çıkmasını sağlayın.
Yardımcı kimse yoksa astımlı kişi süpürme ve temizlik sırasında bir maske veya tülbent kullanmalıdır.


Astımlı kişilerin bir çoğunda iki ayrı çeşit astım ilacı gereklidir.



Astımlı herkeste astım ataklarını durdurmak için çabuk açıcılara gereksinim vardır.
Birçok astımlıda ayrıca akciğerleri korumak ve astım ataklarının başlamasını önlemek için koruyucu ilaçlara gereksinim vardır.

Doktorunuzdan hangi astım ilaçlarını ve ne zaman kullanmanız gerektiğini yazılı olarak bir Tedavi Planı şeklinde size vermesini isteyin.

Doktorunuz bu kitapçıktaki planı kullanabilir. Tedavi planınızda olması gereken yanıtlar şunlardır:

Bir astım atağı olduğunda hangi ilacı çabuk açıcı olarak hangi miktarda ve nasıl kullanacağınız
Her gün kullanacağınız koruyucu ilaçlar dozları ve kullanımları
Spor veya ağır bir iş yapmadan önce ilaç kullanmanız gerekip gerekmediği nasıl ve hangi ilacın kullanılacağı.

Astımda koruyucu ilaçların hergün kullanılması güvenlidir.



Yıllarca kullansanız bile koruyucu ilaçlar bağımlılık veya alışkanlık yapmaz. Koruyucu ilaçlar akciğerlerdeki hava yollarındaki şişkinliği azaltırlar.

Doktorunuz şu durumlarda koruyucu ilaçları hergün almanızı söyleyebilir:

Haftada birden fazla öksürük hırıltı
göğüste sıkışmanız varsa
Astım nedeniyle gece uykudan uyanıyorsanız
Birçok astım atağınız oluyorsa
Astım ataklarını geçiştirmek için hergün
Çabuk Açıcı kullanmanız gerekiyorsa.

Astım İlaçları ile ilgili herhangi bir probleminiz olursa doktorunuza danışın.



Doktorunuz astım ilacınızı veya günlük miktarını değiştirebilir. Yine sorun çözülmezse bir çok astım ilacı vardır.

Astım ilaçlarının yeterli olup olmadığını değerlendirebilmesi için yılda 2-3 kez doktorunuza kontrole gidin.

Astım yıllar içinde daha iyiye veya daha kötüye doğru gidebilir. Doktorunuzun astım ilaçlarını değiştirmesi gerekebilir.

Astım ilaçları birçok yoldan alınabilir.

Astım ilacı nefesle içeri çekildiğinde ilaç akciğerlere yani ihtiyaç olan yere gider. Astımda kullanılan ‘İnhaler’ ilaçlar bir çok şekilde olabilir.



Hap yada şurup şeklinde de astım ilaçları vardır.

İhtiyatlı olun. Her zaman elinizin altında ilacınız olsun.



Astım ilacınız için yanınızda para bulundurun.
Uzağa giderken daha çok ilaç alın.
Evden çıkarken çabuk açıcı ilacınızı her zaman yanınıza alın.

Bir sprey inhaler nasıl kullanılır.

Yavaş yavaş nefes almayı unutmayın.

1. Kapağı açın. İnhaleri iyice çalkalayın.

2. Ayağa kalkın. Nefesinizi dışarı verin.

3. İnhaleri ağızınızın içine veya hemen önüne yerleştirin. Nefes almaya başladığınız anda inhaleri üstten sıkıştırın ve yavaşça nefes almaya devam edin.

4. Nefesinizi 10 saniye tutun. Nefesinizi dışarı verin.

Sprey inhalerin kullanılmasını kolaylaştırmak için yardımcı bazı cihazlar kullanılabilir.

1. Cihazın içine astım spreyinizi bir kez sıkın.

2. Sonra derin bir nefes alın ve 10 saniye tutun.



3. Nefesinizi cihazın içine verin.

4. Tekrar sprey sıkmadan önce nefes alın.

Birçok çeşit yardımcı cihaz vardır.
Bunların bazılarında ağızlık bazılarında yüz maskesi vardır.
Bir astım atağı başlarsa hızlı davranın.

Astım atağını gösteren belirtileri bilin.

Atağı başlatan şeyden hemen uzaklaşın.
Çabuk açıcı astım ilacınızı kullanın.
Nefesinizin daha iyi olduğundan emin olana kadar bir saat sakin bir şekilde kalın.

Daha iyi olamadıysanız acil servise başvurun.


Şu tehlike belirtilerinden herhangi birini görürseniz acil servise başvurun:

Çabuk açıcı ilacınızın yararı kısa sürüyor yada hiç olmuyor.
Solunum hala hızlı ve zorlu.
Konuşmak zor geliyor.
Dudaklar veya tırnaklar gri veya mor.
Nefes alma sırasında burun delikleri genişçe açılıyor.
Nefes alma sırasında kaburga ve boyun bölgelerindeki deride çekilmeler oluyor.
Kalp atışı veya nabız çok hızlanmış.
Yürümek zorlaşmış.

Lütfen Dikkat! Ataklar için çabuk açıcı ilaçlardan çok fazla kullanmak size zarar verebilir.

Çabuk açıcı ilaç kısa bir süre daha iyi hissetmenizi sağlar. Atağı durdurabilir. Bazı atak durumlarında daha iyiye gittiğinizi düşünebilirsiniz ama hava yolları gittikçe daha da şişkin hale gelir. Bu durum ölümünüze neden olabilecek kadar tehlikeli bir astım atağına girmeniz ile sonuçlanır.

Astım ataklarını durdurmak için gün aşırıdan fazla çabuk açıcı kullanıyorsanız bu durum koruyucu ilaç kullanmanız gerektiği anlamına gelir.



Astım ataklarını durdurmak için bir günde dört kereden fazla çabuk açıcıya gerek duyuyorsanız hemen bugün doktorunuzdan yardım isteyiniz
Bir kişinin ne kadar rahat nefes alıp almadığını öğrenmek için klinikte yada evde bir Tepe Akım Ölçer kullanılabilir.



Bu cihaz doktorun bir kişinin astımlı olup olmadığına karar vermesine yardımcı olur.

Bir astım atağının ne kadar kötü olduğunu anlamada yardımcı olur.

Zaman içinde astımın ne kadar kontrol altına alındığını görmede yardımcı olur.

Her gün evde bir Tepe Akım Ölçer kullanıldığında kişi hırıltı veya öksürük başlamadan önce bile solunum problemlerinin farkına varabilir. Buna göre de insanlar ne kadar astım ilacına gereksinim duyduklarını bilirler.

Tepe Akım Ölçerlerin bir çok çeşidi vardır.


Tepe Akım Ölçer Nasıl kullanılır.

1. Küçük işareti gittiği kadar aşağıya doğru kaydırın. Bu ölçerin sıfıra ayarlanmasını sağlar.

2. Ayağa kalkın. Ağzınız açıkken büyük bir nefes alın. Ölçeri bir elinizle tutun. Parmaklarınızı rakamlardan uzakta tutun.

3. Dudaklarınızı sıkıca tüp kısmını örtecek şekilde hızlıca kapatın. Dilinizi deliğe sokmayın. Bir seferde yapabildiğiniz kadar hızla ve zorla üfleyin.
4. İşaretleyici ileri gidecek ve orada kalacaktır. İşaretleyiciye dokunmayın. Durduğu yerdeki rakamı bulun.

5. Bu rakamı bir kağıda veya bir karta işleyin.

6. Ek olarak 2 kez daha üfleyin.

Her defasında düğmeyi aşağıya indirin. Rakamı her defasında yazın.

---------- Post added 18.02.17 at 23:21 ----------

At nalı böbrek

Böbreklerde görülen bir füzyon (birleşme) anomalisidir. Diğer füzyon anomalilerine göre daha sık görülür. Böbrekteki bu doğuştan anormallikte böbrek orta çizgisiyle alt kutuplar arasında parankimal bir istmus (daralan bir bölge) vardır. İki böbrek birleşmiş ve at nalı şeklinde tek böbrek halini almıştır.
Bu anomalide; böbreklerle idrar torbası (mesane) arasında yer alan üreterler bu istmus'un önünden ve iç-yanından geçer. Bu nedenle ikincil tıkanmalar meydana gelir. Üreterden idrar geçişi zorlaşmıştır.
At nalı böbreklilerin üçte birinde herhangi bir sorun çıkmaz. Kişi hayatına hiçbir sorun yaşamadan devam eder. Hatta bu durum başka bir nedenle ultrason vs yapılmadıkça öğrenilemez.
Üçte bir olguda hidronefroz gelişebilir. İdrar daralan üreterden geçemez ve böbrek büyür. Sadece bu durumda böbrek fonksiyonları tam olarak bozulur.


Bu durum hayli tehlikelidir. Acilen ameliyat yapılıp düzeltilmezse böbrek kaybedilebilir.
Diğer üçte bir olguda ise sadece kişinin arkaya doğru aşırı hareketinde (belin arkaya doğru hareketinde) şiddetlenen karın ağrısı olur. Bu kişilerde de bazen ameliyat gerekebilir.
At nalı böbreği olanların dikkat etmesi gereken en önemli husus travmadır. Özellikle karına gelecek yumruktekme ve diğer travmalar çok ciddi sonuçlara yol açabilir.
Ameliyatla tedavide böbrekteki daralan bölge (istmus) çıkartılır ya da böbreğe yeniden pozisyon verilir. Bu ameliyatların ortak amacı üreterden idrar geçişini rahatlatmaktır.

Hazırlayan :
Dr Şahi Kuray

---------- Post added 18.02.17 at 23:21 ----------

Ateş Nedir?

Günümüzde ateş hekimlerin en sık karşılaştıkları sağlık sorunlarından birisidir.

İnsan vücudunun normal şartlardaki ısısı 365 C'dir. Bu değer bebeklerde ve küçüklerde 368 olabilir.Vücut tüm fonksiyonlarını bu ısı değerleri arasında yerine getirdiği için "ateş" diye adlandırılan vücut ısısının yükselmesi vücudun normal dengelerinde bir bozulma olduğunu gösterir. Ateş kendi başına bir hastalık değil hastalık belirtilerinden bir tanesidir. Bir enfeksiyon ödem doku hasarı veya aşı gibi nedenlerle vücut ısısını düzenleyen termoregülatör merkezdeki dengenin bozulması sonucu ateş oluşur. Dolayısıyla ateşin temelinde yatan etmenin ne olduğunun mutlaka bir doktor tarafından tesbit edilmesi gerekir.

Ateş aslında doğal bir savunma mekanizması olması ve doktorlar için gerekli bir uyarı olmasına karşın aileler için önemli bir korku nedenidir. Gereksiz yaşanan korkular paniklemeye ve zamam zaman da hatalı uygulamalar yapılmasına neden olabilir. Unutulmaması gereken şey ateşin pek çok nedenden dolayı ortaya çıkabileceğidir. Buna karşın özellikle bebeklerde ateş olmaksızın da çok ciddi hastalıklar oluşabilir.


Yüksek Ateş Nedir? Ateş Neden Yükselir

Çocukların kulaktan ve ağızdan ölçülen ateşleri 36-368 C ise bu normal vücut ısısıdır. Koltukaltından 37 Cağızdan 375 C ve makattan (rektal olarak) 38 C ve üzerinde ölçümler alınıyorsa bu yüksek ateş olarak tanımlanabilir. Ateşi yükselen çocuklar için ateşi kontrol altına almaya yönelik müdahalelerin yapılması gerekmektedir.
Ateşe neden olabilen bakterivirüs gibi mikroorganizmalar vücuda girer.
Bu mikroorganizmalar pirojen adı verilen çeşitli maddeler salgılarlar.
Cevap olarak vücutta endojen adı verilen maddeler salgılanır.
Vücut ısısını dengede tutan termoregülatör bölge harekete geçer. Ve bunun sonucunda da ateş çıkar.
Ateşin yükselmesiyle havale geçirme arasında her zaman ilinti yoktur. Ateş sadece hastalık yapıcı bir mikroorganizmanın vücuda girmesiyle yükselmez. Rutin yapılan aşılar sonucu 5 aylık-25 yaş arasındaki bebeklerin diş çıkarmaları dönemlerinde vücutta oluşan bir doku hasarı sonucunda da ateş yükselebilir.Bazen çok yüksek ateşte havale görülmezken bazı çocuklarda düşük ateşte bile havaleye rastlanabilir. Havale nöbetleri genellikle 6 ay ile 5 yaş arasında görülür. Eskiden havale geçiren çocuklarda mutlaka bir beyin hasarı kalacağı düşünülürken artık bunun doğru olmadığı düşünülmektedir. Önemli olan havalenin kendisinden çok havaleye neden olan hastalıktır. Tipik havale nöbetinde bebeklerde şuur kaybı kol ve bacaklarda kasılmalar oluşur.

Kontrol altına alınamayan uzun süreli yüksek ateşlerde ve havale belirtilerinin görülmeye başlandığı anda hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurup çocukların doktor kontrolüne alınması gerekir.


Hipotermi ve Hipertermi

Hipertermi çevresel faktörler nedeniyle içinde bulunulan ortam ısısının artmasıyla vücut ısısının yükselmesidir. Hipertermi yüksek ateşle karşılaştırılmamalıdır. Hipertermi nedeniyle kişiler terler ve soğuk bir şeyler içmek isterler. Ateşi yükselen kişiler üşüdüğünü hipertermik kişi ise vücudunun ısısndığını hisseder.

Hipotermi ise vücut sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesidir ve hayatı tehdit eden bir olaydır. Özellike küçük çocuklarda yaşlılarda ve bazı hastalarda vücut ısı dengesinin hassas olması nedeniyle hipotermi yani ateşin normalin altına düşmesiciddi durumlara neden olur. Ateş düşmesinin belirtisi titreme derinin soğuk ve soluk olmasıbitkinlikkonuşma güçlüğüdür. Dağcılık sporu ile uğraşanların çok sık karşı karşıya kaldıkları ve halk arasında donma olarak bilinen ateş düşmelerine sebep genel olarak aşırı soğuğa maruz kalmak olabildiği bazı ilaçların (nonsteroid-antienflamatuarlar gibi) yan etkisi olarak da görülebilmektedir.

Hipotermi olan kişilerde tüm giysilerin çıkarılıpkişinin normal sıcaklıktaki bir odaya alınması bir battaniye yardımı ile yavaş yavaş ısıtılması çok sıcak olmayan içeceklerin verilmesi gerekir. Sık aralıklarla örneğin yarım saatte bir ateş ölçümü yapılarak doktora ulaşana kadar ısıtıcı önlemlerle devam edilmelidir. Özellikle kullanılan bir ilaçtan dolayı hipotermi yaşandığı şüphesi varsa zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.


Ateş Nasıl Ölçülür?

Ateş çeşitli şekillerde ölçülebilir.
Koltuk altı
Rektal (makattan ölçüm)
Timpana (kulaktan ölçüm)
Oral (ağız içinden ölçüm)
Ölçümünde hangi yöntemin uygulanacağı çocuğun yaşına göre belirlenebilir. Bebeklerde rektal ölçümler daha büyük çocuklarda ise koltuk altından ateş ölçülmesi daha doğru olmaktadır. Genellikle koltuk altına oranla rektal yoldan alınan ölçümler 05-1 C daha yüksek bulunur. Koltuk altı ölçümü yapılırken terleme varsa önce kurulanmalı sonra cıvalı kısım koltuk altına gelecek şekilde yerleştirilmelidir. Tercihen kucakta tutularak 3 dakika termometre kapalı koltuk altında tutulmalıdır. Civalı termometreler en güvenilir ölçümlerin yapıldığı termometreler olmakla beraber kırılmaları durumunda oluşabilecek yaralanmalara civalı yerlerinin dökülmesi nedeniyle zehirlenmeler oluşmasına karşı dikkatli olunmalıdır.

Ağız içinden ölçüm yapılırken ölçümden 5-10 dakika önce soğuk ve sıcak yiyecek ve içeceklerin alınmamasına dikkat edilmeli termometre ağız içerisinde 2-3 dakika bekletildikten sonra okuma yapılmalıdır.

Hızlı ölçüm yöntemlerinden biri de timpanik termometrelerle kulaktan yapılan ölçümlerdir. Trmometre kulak içine dikkatlice yerleştirilip ölçüm yapılabilir.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147