Fenalık duygusu
Konuşma dilinde "fenalık duygusu" diye bilinen durum, çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Ama nasıl olduğu ve neler yapılması gerektiği bilinirse, hem başkalarına yardım edilebilir, hem de fenalık geçirmekten kurtulunabilir.
Nedenleri Fenalık duygusunun başlıca nedeni beyne yeterli kan gitmemesidir. Kandaki oksijenden yoksun kalan beyin, düzgün çalışamaz. Kalbin güçlü ve düzenli atışları normal koşullarda, kanın yerçekimine karşın beyne ulaşmasını sağlar. Ancak, herhangi bir bozukluktan ötürü kan basıncı düşerse, fenalık belirtileri ortaya çıkar. Fenalık geçiren kişi yere düşer, beden yatay konumuna geçince kan kolayca beyne gideceği için de normale döner. Bayılma sürecinde birbirini izleyen olayların sırası, fenalığa yol açan etkene göre değişir. Söz gelimi, kötü bir olay görmenin yarattığı şok, kötü bir haber ya da şiddetli bir ağrı fenalık duygusuna, hatta bayılmaya yol açabilir. Bu durumda beyin kalbi, akciğerleri ve mideyi etkileyen vagus sinirine bir mesaj iletir. Vagus, kalbin atışını yavaşlatır, atış şiddetini azaltır, bulantıya neden olur ve karın bölgesindeki damarları genişletir. Böylece karın bölgesinde biriken kan, beyne yeterli oranda gitmediğinden fenalık geçirmeye, bayılmaya neden olur. Uzun zaman ayakta duranlarda kan, bacaklarda birikmeye başlar, kalp bedenin üst bölümüne kan pompalamakta güçlük çeker. Uzun süre ayakta durması gerekenlerin fenalık duygusunu önlemelerinin en iyi yolu, ayak ve bacaklarını yavaş yavaş hareket ettirerek kanı yukarıya, yerçekimine karşı ilerlemeye zorlamaktır. Uzun zaman oturan ya da yatanlar da ayağa kalktıklarında fenalaşabilirler. Bunun nedeni, damarların bedenin apansız hareketine ayak uyduramayıp kan basıncını bir anda yükseltememesidir. Karında, kolda ve bacaklarda biriken kan, beyne, fenalık geçirmeyi önleyecek kadar çabuk ulaşamaz. Kan basıncını bedenin duruşundaki değişikliklere göre ayarlamak, boyunda yer alan ve "karotis sinüsü" olarak bilinen sinir grubunun görevidir. Kansızlık, sıcak ve sıkışık bir odada bulunmak, hava yoğunluğunun düşük olduğu yüksekliklere çıkmak gibi kandaki oksijenin azalmasına yol açan nedenler de fenalık duygusu yaratabilir. Bu durumlarda neden, beyne yeterli kan gitmemesi değil, giden kanın yeterli oranda oksijen içermemesidir. Sabah kahvaltı etmeden aceleyle evden çıkna birçok kişi, bayılmasa bile fenalık duyar. Bu, kan basıncının düşmesine yol açan ruhsal baskı ile kanda yeterli besin maddesi bulunmamasının ortak sonucudur. Bu yüzden sabahları hafif bir kahvaltı yararlı olur. Ayrıca çok fazla sigara, çay ve kahve de vagus sinirini uyararak fenalık duygusuna yol açar. Kalp hastalıkları fenalığa yol açmaz, ama orta yaşlıların damarlarındaki arteriosklerozdan ötürü daralma yüzünden beyne yeterli kan gitmemesi kendini senkop ile belli edebilir. Fenalık duygusu gebeliğin ilk aylarında sık görülür. Bunun nedeni kandaki hormonların, özellikle progesteronun damarlardaki kasları gevşetmesidir. Damarların genişlemesiyle kan basıncı düşer, kan bedenin alt kısmında birikir. Gebeliğin ilk aylarında görülen bir başka fenalık geçirme nedeni de kanın gelişen dölütün besin ve oksijen gereksinimini karşılamak için rahimde birikmesinden ötürü beyne yeterli oranda gitmemesidir. Gebelik ilerledikçe dolaşımdaki kan hacmi artacağından, sorun kendiliğinden çözüme kavuşur. Vagus siniri ile kan damarları arasındaki bağlantıları aşırı duyarlı olan kişiler daha kolay fenalık geçirirler. Bu insanların fenalığa yol açtığını bildikleri etkenlerden uzak durmaları yerinde olur. Genç kızların fenalaşıp bayılmaları anneleri üzer. Oysa bu tür bayılmalar, genellikle büyümenin psikolojik etkisi, âdetlerin başlamasından ötürü gelişen hafif kansızlık ve hızlı büyümenin ortak etkisi sonucudur. Anne kaygı duyuyorsa, kızının bol protein ve demir içeren karaciğer ve ıspanak gibi besinler almasına özen göstermelidir. Ancak, fenalık sık sık yinelerse doktora danışmak yerinde olur. Sorunun temelinde daha önemli bir psikolojik etken yatabilir. Ergenlik çağındaki kızlarda toplu halde bayılma eğilimleri de görülür. Yapılan ayrıntılı araştırmalara karşın hiçbir hastalık ve bozukluk etkeni saptanmayan bu tür olaylar, bir tür kitle histerisinin sonucu olarak tanımlanır. Uzun boylular çok ayakta durduklarında kısa boylulara göre daha kolay fenalık duyarlar. Bunun nedeni, kanın bacaklardan beyne ulaşmak için aşması gereken yolun daha uzun olmasıdır. Fenalık duygusu ve buna bağlı olarak bayılma, altta yatan bir hastalığın belirtisi olabileceğinden, uzun sürüyor ve geçmiyorsa üzerinde durulmalı, tedavi edilmelidir.
Belirtiler Fenalık duygusu tıpta "senkop" diye adlandırılan bayılma, baş dönmesi, bitkinlik, bulantı ve bazen de kusmayla ortaya çıkan bilinç yitimidir. Fenalık duyan ve bayılmak üzere olan kişinin rengi solar, terler, sık ve yüzeysel soluk almaya başlar. Bu değişiklikler dışarıdan fark edilir ve fenalık geçiren kişi yatırılırsa, başına kan gideceğinden birkaç dakika içinde kendine gelir.
Tedavi Fenalık duyduğunuzda kanın başa gitmesi için yatılmalı ya da başı eğip dizlerin arasına sokarak oturulmalıdır. Birisinin fenalık geçirdiğini gördüğünüz zaman ise onu yatırın ve en az beş dakika kalkmasına izin vermeyin. Kendini iyi hissedip kalkanlar yeniden fenalık geçirerek düşüp yaralanabilirler. Fenalaşan kişinin boynunu ve belini sıkan giysileri gevşetin. Alnına soğuk suya batırılmış bir bez koyun. Hasta kendine gelince birkaç yudum soğuk su içirin. Bir yerinin kırıldığından kuşkulanıyorsanız ya da fenalığa yol açan etken şiddetli ağrı, ciddi bir yanık ya da kanama ise, zaman yitirmeden doktora başvurun. Fenalık ile birlikte kusma ve ishal de varsa, büyük olasılıkla bağırsak enfeksiyonu geçirdiğinden, hastanın yatarak dinlenmesine ve yalnız sıvı besinler almasına özen gösterin.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|