Kulak kireçlenmesi otoskleroz
Halk arasında ‘kulak kireçlenmesi’ olarak bilinen ''otoskleroz'' hastalığı, sosyal yaşamı etkileyen işitme kaybına yol açıyor. Toplumda her bin kişiden 3-5'inde görülen ve cerrahi müdahalede bulunulmaması halinde işitme kaybına neden olarak yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren kulak kireçlenmesi yani otoskleroz, iç ve orta kulağın birleştiği yerde, üzengi kemiğinin oturduğu bölgedeki kemiğin erimesi ile ortaya çıkan genetik geçişli ve yaşlılıkta artan bir hastalık.
Erken yaşlarda başlayan kireçlenmelerde kullanılan bir ilaçla hastalığın ilerlemesinin yavaşlatıldığını ifade eden Acıbadem Maslak Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Ünal, ancak hastalığı kesin olarak ortadan kaldıran bir ilacın bulunmadığını söyledi.
Ünal, “Genç yaşta işitme cihazı kullanmayı, ameliyatla önlemek mümkün. Otoskleroz cerrahisinde, etkilenmiş olan hareketsiz kemikçik çıkarılarak yerine bir protez yerleştiriliyor'' diye konuştu.
'İletim tipi'' ve ''sinir tipi'' olmak üzere iki tür işitme kaybının bulunduğunu vurgulayan Ünal, iletim tipinde sesin havadan kulağa geldiğini, iç kulaktaki sinire ulaşana kadarki bölgede sorun varsa görüldüğünü, sinir tipinde ise genel sesin orta kulağa ulaşmasında sorun olmadığını, ancak sinirde hasarın ortaya çıktığını anlattı.
İLETİM TİPİ KAYIPLAR
Prof. Dr. Ünal, kulaktaki kir nedeniyle oluşan tıkanıklık sesin duyulmasında sorun yaratırken, parmakla kulağın kapatılmasının da aynı sonucu yaratabildiğini belirtti.
''Kulak zarı yırtık olabiliyor, orta kulakta örs, çekiç, üzengi kemiklerinde kopma, kırılma, hareket engelleyici sorun oluşabiliyor. Bu kemiklerin hareketini kireçlenme engelliyor'' diyen Ünal, iletim tipi kayıpların genç yaşlarda başladığını, daha çok kadınlarda görüldüğünü, tek taraflı ve ilerleyici özelliğe sahip olduğunu, cerrahi müdahale ile tedavi edilebildiğini ifade etti.
Orta kulakta, kulağa ses verince fazla ses gitmesini önleyen bir kasın bulunduğunu söyleyen Ünal, şu bilgileri verdi:
''İşitme testiyle, bu kasın durumu incelenebiliyor. İletim tipi işitme kaybında, bu refleksin kaybolduğu saptanıyor. İşitme kaybı tomografi ile de tespit edilince ameliyat ediliyor. Ameliyat sadece kulak yolundan girilip, mikroskop altında yapılıyor, kesilmiyor. Üzengi kemiğinin hareketsiz parçası çıkarılıp oraya bir protez yerleştiriliyor. Hastaların yüzde 97'si tamamen normale dönüyor. Bu ameliyat, hastalığın yarattığı işitme kaybını tedavi ediyor, hastalığın sürmesi halinde sinir tipi işitme kaybına neden olabiliyor, yaşlılıkta işitme cihazı kullanılmasına yol açıyor. Kadınlarda biraz daha fazla görülüyor, gebelikteki hormonal aktiviteyle kemikteki erime artıyor.''
SİNİR TİPİ İŞİTME KAYIPLARI
Prof. Dr. Ünal, sinir tipi işitme kayıplarının çok değişik nedenlerle ortaya çıkabildiğini, tek taraflı veya iki taraflı olabildiğini, bir kısmı ani başlayıp bir anda ortaya çıkarken, bir kısmının ise yavaş ilerleyebildiğini anlattı.
Doğumdan itibaren, iç kulak anomalileri veya anne karnında olan hasarlar nedeniyle sinir tipi kaybın da görülebildiğini belirten Ünal, ''Erken çocuklukta ilaç etkisiyle, menenjit nedeniyle kabakulak gibi sık görülen hastalıklar nedeniyle de sinir tipi işitme kayıpları olabiliyor. İki taraflı sinir tipi işitme kayıpları acildir, tedavisi hemen yapılmalıdır'' dedi.
|