Benim kötü (!) bir huyum var. Biri bir evliyaya laf etse, dayanamam hemen o kişiyle savaşırcasına mücadele ederim. Bu kim olursa olsun.

Şeyh Nazım Kıbrısi Hz.leri'nin neredeyse internette mevcut bulunan %80 videosunu izlemişimdir.. Hem de hayatteyken canlı videolarını bile.. Bir kez acaba neden bunu böyle dedi diye düşündüm. Geç de olsa anladım onun hikmetini, anlatayım belki siz de anlarsınız.

2008-9 seneleriydi, ergenekon davası yürütülüyordu.. O gün ki sohbetlerden bir tanesinde, ergenekon davasını eleştiriyor ve hükümetin onları affetmesi gerektiğini söylüyordu.. Şeriata göre işlenmemiş bir suçun cezasını veremezsin diyordu. Tabi biz o günlerde ergenekonun bizim lehimize bir şey olduğunu sanıyorduk. Neden böyle konuştu diye düşünmüştüm ama asla kendisine olan inancım bir gram eksilmemişti. Ergenekon davasının fetöcülerin, devlet birimlerine girmek için yaptığı bir tezgah olduğu ortaya çıkınca onun hikmetini anladım ve asla hiç bir sohbetinden tereddüt bile hissetmedim.. (Gerçi onda da tereddüt etmedim ama hikmetini anlayamamıştım o gün için)

Bir ceviz düşünün, cevizin dışında yeşil ve acı bir kabuğu olur. Onun içerisinde sert bir kabul daha olur. Sonra o sert kabuğun içerisinde çok ince bir zar daha bulunur.. Cevizin tadına ulaşmak isteyen kişi o ince zarı da kaldırmalıdır.

Şeyh Nazım Kıbrısi Hz.leri bu zamanda gördüğüm ve bildiğim en büyük zattır. Nasipsizler cevizi dış kabuğu ile ısırıyor ve tadını övdüğünüz ceviz ne kadar da acı bir şeymiş diye hemen onu atıveriyor.. Halbuki o dış kabul herkes o cevizin özüne ulaşamasın diye bir koruma katmanıdır..

Evliyalar, El-Mudill esmasının da mazharıdır.. Bu aynı zamanda kuran için de geçerlidir. Zaten, Kuran ve İnsan-ı Kamil ikiz değiller midir.. El-Mudill demek, kendisiyle insanların delalete sürüklendiği şey demektir.. Kuran'ı okuyup ateist olanları görmüşssünüz ve duymuşsunuzdur. Bu Kuran'ın, El-Hadi ve El-Mudill esmalarını içermesinden dolayıdır. Küfür ehlinin küfrünü, iman ehlinin de imanını artırır.. Evliyalar da bu esmaya mazhardır.. Kişi o zata bakarak imanı da artabilir veya aksi yönde küfrü de..

Mesela, Muhyiddin Arabi Hz.leri zamanında yaşamış olsaydınız ona inanacağınızı mı zannediyorsunuz.. Halbuki kendisi evliyalar içerisinde en çok küfür isnad edilen zattı.. Taptığınız şey ayaklarımın altındadır sözünü insanlar, ancak Yavuz Sultan Selim o yeri kazdırdığında anlamıştır.. Veya Mevlana Hz.leri zamanında yaşasaydınız ona veya Şemsi Tebriziye düşmanca yaklaşmayacağınızı mı zannediyorsunuz..

Her büyük evliya zamanında bulunan kimseler tarafından tekfir edilmiş, asılmış veya eleştirilmiştir.

Peygamber Efendimiz s.a.v ahir zamanda şunlar şunlar olacak derken, siz O'na mühalefet edip o şeylerin yaşanmasına engel olabilir miydiniz ? Zaten o makama bile gelemezdiniz eğer Peygamber Efendimize s.a.v muhalefet eden biriyseniz..

İngiltere, Hüseyin Charles eliyle müslüman olacaktır.. Bunu ömrünüz yeterse görecek ve bileceksiniz.. Kerametleri ülke sınırlarını aşmış bir zatın kıymeti neden bilinmez ki.. Bu ancak nasipsizlikten başka bir şey değildir..

Şili'de maden kazası olmuş ve Şeyh Nazım Kıbrısi Hz.lerinin o kimselere yardım ettiği kerameti TV'lere bile söz konusu olmuştu. O sırada Türkiye'de de bir maden kazası olmuş 3-5 kişi ölmüştü. Bazı nasipsizler demişti ki Türkiye'dekine yardım etmiyor da Şili'dekine yardım ediyor diye.. Kendisi 7 Mayıs 2014 yılında vefat etti ve vefat etmesinden 6 gün sonra yani 13 Mayıs 2014 tarihinde, dünyanın bu zamana kadar şahit olmadığı en büyük maden kazası SOMA'da gerçekleşti. Görenedir görene, köre nedir köre ne.. Olaylara hikmet nazarıyla bakan herkes, SOMA faciasının Şili faciasında dalga geçtikleri zatın değerini bildirmek için olduğunu anlar ve bilir..

Olaylara hikmet nazarıyla bakabilenlere selam olsun..