Psikiyatrik Sözlük F
F
Fakomatozlar
Fakomatozlar, sık sık şiddetli akıl geriliğine eşlik eden bir genetik vakalar gru budur ve başlıca patolojik etki alanı cilt ve santral sinir sistemidir. Birçok vakada, selim sinir tümörleri olan ve Grekçe bezelye anlamına gelen «fakomata» adıyla bilinen, retinadaki sinir tümörlerinin mevcudiyeti dolayısıyla, bunlar için fakomatoz terimi kullanılmaktadır. Fakomatozlar arasında tüberöz skleroz ve SturgeWeber sendromu olup her ikisi de sık sık şiddetli akıl geriliğine eşlik eden durumlardır.
Fantom Organ
Ampütasyon veya duyusal yollardaki bir müdahaleden sonra, insanın bir organını hâlâ taşıdığı yanılgısı devam edebilir. Kol ve bacaklarla ilgili olarak, bu durum «fantom organ» fenomenine yol açabilir. Fantort organ hissi normal durumlarda genellikle yoktur, ama psikolojik stress veya fizik bozukluk dönemlerinde kişi bunu yine hissetmeye başlar. Fantom bacak acıyabilir veya acımayabilir. Bu acı devam ettiği ve tedaviye cevap vermediği zaman, bir psikiyatriste başvurulmalıdır. Bazan traktotomi, hattâ lökotomi gibi nöroşirürjik müdahale gerekebilir. Fantom bacaktaki entraktabl bir acı sonucunda intihar da görülebilir.
Fenilketonüri
Fenilketonüri, fenilalanin hidroksilaz enzimi yetersizliğinden ileri gelen, otosomal resessif kalıtsal bir amino asit metabolizması bozukluğudur. Rapor edilen insidans, 25,000 - 10,000 doğumda bir arasında değişmektedir. Vücut sıvılarında yüksek fenilalanin seviyeleri bulunur ve biokimyasal teşhis serumda fenilalanin seviyesine dayanır. Ferri klorür ilâvesiyle veya fenilpirüvik asit mevcut olduğu zaman renk reaksiyonu veren Phenistix şeritleri kullanılarak yapılan idrar testleri, teşhis için başlı başına yeterli değildir.
Klinik özellikler arasında saç seyrelmesi, cilt ve göz rengi değişimi, kafa küçülmesi, hiperrefleksi, hiperkinez, birkaç vakada çocuklukta epilepsi ve enfantil ekzema vardır. Akıl geriliği hemen her zaman şiddetlidir, ama birkaç kuraldışı sporadik vakada zekâ fonksiyonu normal sınırlar içindedir.
Fenilketonürinin, genetik taşıyıcıları (heterozigotlar), klinik bakımdan görünüşte normaldir, ama taşıyıcı durumu biokimyasal yoldan saptanabilir.
Diet tedavisiyle bir dereceye kadar başarı kazanıldığı ileri sürülmüştür. Doğumdan kısa bir süre sonra, bu bozukluk teşhis edilir edilmez, diet tedavisi başlatılmalıdır. Bu tedavi, fenilalanin oranı düşük bir diet uygulanmasından ibarettir ve vücuttaki fenilalanin seviyelerinin düzenli olarak kontrolü şarttır. Diet tedavisinin durdurulacağı yaş tartışmalıdır, ama 4-6 yaşlar arası ileri sürülmüştür.
Fetişizm
Portekizcede «uğur» anlamına gelen kelimeden türeyen fetişizm, genellikle duyusal nitelik taşımayan canlı veya cansız bir nesnenin, cinsel uyarım için değişmez ve tek bir stimulus haline geldiği bir cinsel sapıklıktır. Sık görülen fetiş nesneleri arasında pardesüler, kürkler, saç, pabuçlar, kauçuk eşyalar, sigaralar ve deri eşyalar vardır. Fetişist kişi bu nesneleri elde etmek için suç da işleyebilir. Birçok fetişist evlenir ve eşi bu fetişe katıldığı sürece (seksüel pikantizm) cinsel güce sahiptir. Bu durum etyolojik olarak bazan beyin travmasıyla, özellikle lobus temporalis epilepsisiyle ilgilidir. Tedavi için, aversiyon terapisi uygulanır ve evli çiftlere psikoterapi sırasında öğüt verilir.
Fikir Kaçışı
Manik hastaların konuşmalarının karakteristik bir özelliği. Konuşmanın baskısı arttıkça, hastanın düşüncelerinin yönü bir konudan öbürüne geçer. Bu geçiş, «fikir kaçışını» oluşturur. Geçişler çok kere ilgisiz sözcüklerin telâffuzundaki benzerliklere dayanır («Ses Çağrışımları») ve bilinçsiz olsa bile gerçekten nüktelidir.
Fiksasyon
Psikoseksüel gelişimin, olgunlaşma proçesinin belli bir noktasında duraklamasıdır. Bu olgunlaşmada geçici, süresiz ve normal bir blokaj olabilir veya daha sürekli ve patolojik olup nevrozlara veya kişilik sapmalarına yol açabilir. Bu terim Freud tarafından psikodinamik kişilik gelişimine ilişkin olarak kullanılmıştı. Freud'a göre, gelişimin oral, anal veya fallik safhalarında fiksasyon başgösterebilmektedir. Bu safhalardan birindeki fiksasyonun, cinsel sapmalara neden olduğu ileri sürülmektedir. Böylece, bu safhalardan biriyle ilgili organ, anormal cinsel ilgi ve aktivitenin foküsü olmaktadır.
Fizik Bağımlılık
Fizik bağımlılık, fiziksel olarak belirlenen abstinans semptomlarından kaçınmak için hastanın ilacı almayı sürdürmek bakımından duyduğu gerçek bir fizik ihtiyaç anlamına gelir. Bu semptomlar kullanılan ilaçlara göre değişir, ama konfüzyon ve konvülsiyon gibi semptomları kapsar. Birçok kişi, fizik bağımlılığın, psikolojik bağımlılıktan daha büyük bir anlam taşıdığı kanısındadır.
Flexıbılıtas Cerea
Flexibilitas cerea bir otomatik itaat tezahürüdür ve hasta kollarıyla bacaklarının rahatsız pozisyonlara getirilmesine itiraz etmediği gibi, bu pozisyonları bozmadan durur. Hastanın bu pozisyonlara getirilmesi sırasında, «balmumu» niteliğinde çok hafif bir direnç hissedilir. Bu durum şizofrenide karakteristiktir, ama diffüz beyin bozukluklarında da görülür.
Fobi
Fobi, önemli bir tehlike kaynağı olmayan bir nesne veya durumla karşılaşma sırasında duyulan inatçı ve aşırı korkudur. Fobilerin başlıca üç Öğesi vardır: Korkulan nesneyle karşılaşıldığı zaman sübjektif korku veya anksiete yaşantısı; bu tür ilişkiyle ilgili fizyolojik değişimler ve bu nesneden kaçınma veya kaçma davranışları. Dolayısıyla gerçekten fobik olan hastalar ender olarak korku duyarlar, çünkü kendilerine anksiete veren nesnelerden veya durumlardan sürekli olarak kaçarlar. Fobik nevroz teşhisi koyulan vakalarda, fobiler diğer psikiyatrik semptomlarla birlikte görülebilir veya başka psikiyatrik sendromlara eşlik edebilir. Primer depressif hastalıklarda çok kere özellikle agorafobik çeşitten hafif fobik semptomlar görülür; bunlar bir fobi tablosu gösterdiklerinden, temeldeki depresyon maskelenir. Fobiler başka sorunlarla aynı zamanda mevcut olduklarında tedavi, primer bozukluğa yönelik olmalıdır. Primer fobik nevrozlar başlıca üç tiptir agorafobi (bkz.) ve klaustrofobi, spesifik fobiler ve sosyal fobiler. Dördüncü grup olan «çeşitli fobiler» ise öldürme, bıçaklama ve kesme korkuları dahil olmak üzere, belirgin fobik nitelikler taşıyan hastalık korkularını ve obsessif semptomları kapsar. Belli başlı dört fobi tipi, neden, seyir ve tedavi bakımından farklıdır.
Folie a Deux
yakın iliskileri olan iki kisinin ayni zamanda ayni akil hastalıgindan mustarip olmalan fenomeni için kullanır. Hasta kisiler genellikle ya ayni ailenin bireyleri (kari-koca) ya da yakın ilişki kurmus kisilerdir. Affektif bozukluklar bu tipte belirmekle birlikte, bu terim daha çok, ozellikle deliizyonların her iki kisi tarafından hissedildigi ve her ikisininde aynı eylemlerde bulunduklari paranoid durumlar için kullanilır. Bazan ikiden fazla sayida kisi etkilenir. Kisa bir sure once Amerika'da, birlikte yasayan birtakim grup üyeleri, rasgele, amacsiz cinayetler islemislerdir. Gruptaki bir üyenin ifadesine gore, bu kisiler grubun liderinin yaydigi bazi inanclar izlerine eylemde bulunmuslardir. Bu tip vakalarda, ortaklardan biri obürürünün etkisi altindadir ve aynldiklan takdirde (ornegin, biri hastahaneye yatırıldığında), daha uysal olanin hastagi süratle hafifler.
Folie De Doute ( Şüphecilik )
Obsesyonel bir düşünce bicimi olarak sürekli şüpheciliktir. Hasta havagazi musIugunu kapayip kapamadigindan, sigarasini sondürüp sondürmediginden, yahut kitaplarin yerine diizenli olarak kaldinp kaldirmadigindan hep süphe eder ve bunu defalarca kontrol eder.
Frijidite
Frijidite, kadinin cinsel bakimdan uyarilamamasi ve heteroseksüel bir temasta orgazma varamamasidir. Ilk koit girisimlerinden itibaren mevcut frijidite çogunlukla olgunlasmamis, histerik kisilikli hastalarda gorulür.
Frotorizm
Frotorizm, erkegin orgazm yaratmak amaciyla genital organlarini kadinın giyimli kalçalanna sürmesidir. Çogunlukla tren, asansor veya demiryolu platformu gibi kalabalik yerlerde gerçeklestirilir. Yine kalabalik yerlerde, bir kadinla erkek dirseklerini yahut bacaklarini birbirlerine sürterek karşılıklı erotik uyarim yaratabilirler. Bunun çevreden anlasilmasi korkusu, yaratilan cinsel heyecanda büyük bir rol oynar.
|