Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Psikiyatrik Sözlük R
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 18.02.17, 00:11
aşk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
💜aşk aşk isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 08.10.14
Bulunduğu yer: Eski Zelanda
Mesajlar: 28,419
Etiketlendiği Mesaj: 136 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Psikiyatrik Sözlük R

R



REAKTİF DEPRESYON



Endojen ve eksojen veya reaktif hastalıklar arasındaki geleneksel ayrımdan türeyen yetersiz bir terimdir. Gerçekte, öbür hastalıklar gibi, bütün depresyonlarda sosyal ve ortamsal faktörlerle organizmada doğuştan mevcut öteki önemli faktörler arasındaki etkileşimin birer ürünüdür. Günümüzde reaktif depresyon genellikle nörotik depresyonla eş anlamda kullanılmaktadır. Depresyonun ya bir kayıp veya hayal kırıklığını izlediği, ya da kronik bir früstrasyon durumunda belirdiği ve ortamsal etkilere tepki olarak dalgalanmak ruhsal durum, ağlama nöbetleri, uyuma güçlüğü ve bazen histrionik davranış, kendine-acıma ve sinirlilik gibi karakteristikler gösteren vakaları tanımlayan bir terimdir. Belirgin psikotik semptomlar (retardasyon, patolojik suçluluk duygusu, sabahları erken uyanma, v.b.) gösteren hastalara, depresyonları eşin ölümü gibi açıkça travmatik bir olayın sonrasına bile gelişse, genellikle reaktif dépressif teşhisi koyulmaz.



REHABİLİTASYON



Rehabilitasyon, oldukça normal bir birey olarak başlıca iki yönden (çalışma ve sosyal yaşam) işlevde bulunabilecek duruma yeniden gelme sürecidir. Psikiyatrik vakalarda, esas olarak şizofreniklerin ve beyin travması ya da ameliyatı geçiren hastaların rehabilitasyonu gereklidir. Bu süreç, normal olarak hastanede uğraş terapisi ve endüstriyel terapi yoluyla başlatılmalı ve hastanın günlük yaşantısındaki bağımsızlığı gittikçe artırılarak sürdürülmelidir. Bundan başka, kendi evlerinde yaşayan psikiyatrik hastalarda da endüstriyel terapi gereklidir. Bu süreçte bir sosyal hemşirenin denetimi kadar, bir psikiyatrist ya da pratisyenin genel tıbbi yönetimi de şarttır.



RELAKSASYON (GEVŞEME)



istemli iskelet kası hareketlerinin kaybolduğu, kas tonüsünün azalmadığı ve zihinsel sükunetin bunlara eşlik ettiği bir dinlenme durumudur. Bazı fobilerin tedavisinde uygulanan «karşılıklı inhibisyon» gibi bazı davranış terapisi tekniklerinde kullanılan bu durumu gerçekleştirmek için tekrarlı eğitim gerekebilir. Hasta kendisi için en rahat olacak biçimde yatırılarak yerçekimine karşı olan kas hareketleri önlenir. Hipnozda, telkin yoluyla transdan önceki bu durumun yaratılması amaçlanır. Güvenli ve çabuk bir gevşeme elde etmek için, kısa sürede etkili intravenöz barbitüratlar da kullanılabilir.



REM UYKUSU



Hızlı göz hareketleri (REM: Rapid Eye Movements), paradoksal uykunun özelliklerinden biridir. Uykunun bu dönemi sikluslar halinde tekrarlayarak, normal bir insanda uykunun %20-25'ini oluşturur. Günümüzde REM uykusunun beyin «onarımıyla» ilgili olduğu ileri sürülmektedir.



REPRESYON (BASTIRMA)



Represyon, bilincin kabul etmeyeceği fikir ya da impulsların bilinçten atıldığı ve bilince girmesinin önlendiği aktif, ama bilinçdışı bir zihinsel mekanizmadır. Bastırılmış materyel, normal olarak istemli bilinçli hatırlamanın konusu olamaz. Depresyonu gerçekleştiren güç anksietedir ve bastırılmış materyelin bilince sızması tehlikesi anksieteye yol açar. Represyon, özellikle cinsel dürtülere karşı en önemli bir savunma mekanizmasıdır. Freud'a göre, cinsel arzuların bastırılması, projeksiyon ve reaksiyon formasyonu gibi sekonder mekanizmalar yoluyla paranoid reaksiyona yol açabilmektedir. Bu durumda impuls yalnızca projeksiyon yoluyla başkalarına aktarılıp öznel fikir ve dilekler başka birisine yüklenmekle kalmaz, bunların cinsel niteliği reaksiyon formasyonu yoluyla nefrete dönüşür ve hasta başkalarına karşı düşmanlık ya da perseküsyon fikirleri besler. Saldırganlık duygularının bastırılmasıysa depresyona yol açar. Gerçek ya da hayali kayıp sonucunda hasta kendisini, zarar görmüş bir nesneyle özdeşleştirir.



RESEPTÖRLER



Sempatik sinir sisteminde katekolaminler (adrenalin ve noradrenalin) için iki ayrı periferik reseptör vardır. Bunlara alfa ve beta reseptörleri adı verilir. Alfa-reseptörleri düz kaslardaki kasılmayla ilgilidir ve noradrenaline beta-reseptörlerinden daha çok tepki gösterirler. Beta-reseptörleriyse, katekolaminlerle stimülasyon sonucunda düz kaslarda gevşeme yaratırlar.

Psikiyatrik Ansiklopedi

RETANSİYON



Hafıza sürecinde, kayıt ve hatırlama arasındaki evre için kullanılan terimdir. Ezberlenecek olan bilgiler, santral sinir sistemi içinde kalıcı hafıza-izi ya da engramın pekiştirilmesini sağlayan ve muhtemelen biokimyasal nitelikte bir proçes yoluyla kısa süreli yakın hafıza deposundan aktarılır. Retansiyon, hatırlama testleriyle yalnızca dolaylı olarak değerlendirilebilir.



RETİKÜLER FORMASYON



Retiküler formasyon, bulbar bölgeyle medial talamus arasında uzanan sinir eksenindeki yaygın merkezî alandır. Belirli nukleus ya da kanal sayısı az olmakla birlikte, daha yüksek merkezlerle ilgili birçok Kiriş ve çıkışı etkileyen ufak alt-merkezler sayıca çoktur. Asandan retijküler formasyon, talamus ve kortekjsi aktive ederek bu yüksek merkezlerdeki aktiviteyi başlatır ve sürdürür. Böylece, bilinçliliğin, uyanıklığın ve dikkatin yönetiminde aracılık eder. Ayrıca sensör Kirişleri ve birçok sinir yolu boyunca gerçekleşen iletimi düzenler. Effektör yönden, retiküler formasyon spinal nekanizmaları etkiler, bedenin tepkisindeki istemli ve istemsiz öğeleri birbirine bağlayarak birçok iç organımızın fonksiyonunu kontrol eder.



ROMATİZMAL ARTRİT



Özellikle periferik eklemlerde şişme ve ağrılara yol açan, genel bir sistemik hastalıktır. Etyoloji bilinmemektedir ve emosyonel faktörlerden sözedilmekle birlikte belli hiçbir nedeni olmaksızın nüksetme ya da iyileşme görülür. Bazı hastalarda öfke yahut anksiete artışlarında eklem ağrıları şiddetlenmektedir.



RUHSAL DURUM



Kişinin duyguları, özellikle içinden geçenlerdir. Bununla ilgili bir terim olan affekt yalmzca kişinin duyguları değil, emosyonel reaksiyonunun dışa tezahürü anlamına da gelir. Mutluluk ve «üzüntü» arasındaki ruhsal durum dalgalanmaları normal kimselerde de görülmekle birlikte, nevrozlarda ve özellikle manik dépressif hastalıkta artar. Deneysel kanıtlar, ruhsal durumun limbik sistemdeki aktiviteye göre değiştiğine işaret etmektedir.



RİTÜEL



Ritüel terimi değişik bilim dallarında başka başka anlamlarda kullanılmaktadır. Antropologlar sık sık «ritüel» sözcüğünü belli bir toplumda birden yüzlerceye kadar bireyi kapsayan karmaşık geleneksel törenler anlamında kullanırlar. Ayrıca, çok kere dinsel ya da mistik anlamda olmak üzere, bireye özgü kalıplaşmış davranış biçimleri için de bu terimi kullanırlar. Psikiyatristler de, sık sık çatışma ve davranış patolojisi gibi anlamları da içermek üzere, buna benzer hareket biçimleri için ritüel terimini kullanırlar. Son olarak etologlar, evrim sürecinde bir işaret fonksiyonu halinde özelleşen türe özgü hareket için «ritüelleşmiş» deyimini kullanırlar. Bu terim konusunda yanlış anlaşma olasılığının yüksek olduğu bellidir ve bu gibi farklı fenomenlerin ortak bir temele dayandığının ileri sürülmesi hiç doğru olmaz.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147