Sinüzit Nasıl Oluşur
Sinüslerinizle ilgili ters gidebilecek şeyleri nasıl tedavi edeceğinizi öğrenmeden önce, sinüslerin ne olduğunu ve sağlıklı sinüslerin nasıl çalıştığını bilmeniz gerekir.Sinüsler başımızda içi hava ile dolu boşluklardır. Bu boşluklar kendilerine ait kanallar vasıtası ile burun içine açılırlar. Burnumuzu eve benzetirsek evdeki odaları sinüse, odaların açıldığı antreyi de burun içi boşluğa benzetebiliriz. Tabiî ki odaların kapılarının karşılığı da sinüslerin kanalına karşılık gelecektir.
Burnumuzu eve benzettik. Sinüsleri de odalara. Peki, bu ev kaç odalı? Bu evin 8 tane odası var. 4 ü sağda 4'ü de solda. Yani dörder çiftten sekiz tane sinüsümüz var.
1) Etmoid (ethmoid) sinüsler gözlerinizin arasında burun köprünüzün arkasında kalan sinüslerdir. Gözümüzle komşuluk gösterir. Bu komşuluk nedeni ile etmoid sinüsünizde bir sorun olursa bunu gözünüzdede hissedersiniz. Bu sinüsün diğer sinüslerden farkı tek bir odacık olmayıp birbirinden ince kemik yapılarla ayrılan beş ila on odacıktan oluşmasıdır.
2) Maksiler sinüsler sağ ve sol yanağımızda bulunan sinüslerdir. Büyükçe bir kayısı büyüklüğündedirler. Bu sinüslerin alt komşusu üst dişlerimizdir. Rahatsızlığında dişlerimizdeki ağrı bu yüzdendir
3) Frontal sinüsler alnımızdaki sinüslerdir. Büyüklüğü kişiden kişiye değişir. Bazılarımızda hiç bulunmadığı gibi çok büyük hacimde olanlarda vardır. Büyük hacimli frontal sinüslere sahip olanların genellikle alınlarda büyüktür.
4) Sfenoid sinüsler kafatasının ortalarında yer alırlar. Aşağı yukarı burun giriş deliğimizin 8 cm kadar gerisindedir. Kritik bir konum ve komşuluğa sahiptir. Göz siniri ve şah damarla komşuluk gösterir.
Doğuştan sinüslerimiz var mıdır?
Frontal ve sfenoid sinüslere doğuştan sahip değiliz.10 ila 12 yaş arasında bu sinüsler gelişir. Maksiler ve etmoid sinüslere ise küçükte olsa doğuşta vardır.
Sinüslerin içi ne ile döşelidir?
Sinüslerin tüm duvarları mukoza dediğimiz ince bir zar tabakası ile örtülüdür. Bu mukozaya yakından baktığınızda yüzeyinin tamamen battaniye gibi zamksı bir madde ile örtüldüğünü görürsünüz. .Zamka benzeyen bu maddeye biz mukus deriz. Mukus sinüs içini nemli tutar ve bakterileri, yabancı parçacıkları yakalar ve sinüs içinden süpürür. Bunu süpürme işleminde mukusa yardımcı olan tüycükler vardır. Bu tüycükler hemen mukoza tabakasının altındadır. Çok hızlı titreşirler. Saniyede yaklaşık altı kez. Mukusu ve yakalanan parçacıkları sinüs içinden atmak üzere planlanmış genetik kodlara sahiptirler. Bu tüylere biz doktorlar Silya diyoruz. Silyaların yaptığı bu sürekli temizleme hareketleri çok önemlidir.Tüm sinüslerimizden ortalama günlük 1 su bardağı kadar mukus (zamksı madde) bu hareketler ile sinüslerden uzaklaştırılır.
Sinüslerimiz ne işe yarar?
Sinüsler vucut ağırlığımızın sekizde birini oluşturan başımızı hafifletir. Tat ve koku alma duyumuzu güçlendirir. Başımıza dışardan gelen darbelerde beynimizi ve gözümüzü korur. Sesimizin bize özgü rengini oluşturmaya yardım eder. Soluduğumuz havanın ısıtılıp nemlendirilmesine yardımcı olur.
Sinüzit nedir, nasıl oluşur?
Çok basit bir şekilde sinüslerimizin iltihaplanmasına sinüzit diyoruz. Sinüslerimizin iltihaplanmasına birçok faktör neden olabilir. Bu faktörleri üç kategoriye ayırabiliriz:
1) Yapısal sebepler, eğik burun orta bölmesi, kırık burun, polipler, tümörler,
2) Çevresel sebepler, sigara dumanı, soğuk algınlığı, alerjiler, kirli hava, kuru hava vs.
3) Doğuştan kaynaklanan sebepler, bağışıklık bozuklukları, astım trıadı.
Bu nedenler ne olursa olsun, çoğu durumda ortak tetikleyici duruma yol açmasıdır: Sinüslerin buruna açıldığı kanallar tıkanır. Kanallar tıkanınca sinüslerimizin ürettiği salgılar sinüs içine hapsolur. Sinüsün içi kendi ürettiği salgılar ile dolar. Tıkalı sinüsün bu ılık ve salgı ile dolu ortamı mikropların üremesi için mükemmel bir ortam oluşturur. Kısa zamanda birkaç bin, birkaç yüz bin ve nihayet milyonlarca bakteri oluşur. Artık kişi sinüzit olmuştur. Sinüslerin içi iltihabi sarı yeşil sıvılarla dolmuş ve bu sıvılar genzimize akmaya başlamıştır.
Sinüslerimizde bu olaylar olurken biz kendimizi nasıl hissederiz? Pek çok kişinin yaşayabileceği ilk üçlü ile başlayalım:
1) Burun tıkanıklığı: Aşırı burun akıntısı ve bu akıntının etkisi ile burun etleri ve zarlarındaki şişme sonucu burun tıkanır.
2) Baş ağrısı: Sinüzit ağrısı zonklayıcı tarzda sevimsiz bir ağrıdır. Bazen yüzde ağırlık hissi şeklinde de hissedilir. Ağrının yeri genelde iltihaplanan sinüse göredir. Diş ve yanaklarınız ağrıyorsa Maksiler sinüsleriniz ön planda hastadır. Alnınız ağrıyorsa Frontal sinüsleriniz hastadır. Gözlerinizin arası ve burun kökü ağrıyorsa Etmoid sinüsleriniz, gözünüzün arkası veya başınızın arkası ağrıyorsa Sfenoid sinüsleriniz hastadır.
3) Geniz Akıntısı: Bu akıntı genellikle sarı yeşil, yapışkan bir akıntıdır. Özellikle geceleri akıntı genizde kurur ve yapışır. Çıkarılması güçleşir. Akıntı yutulduğu zaman mide bulantısı yapabilir. Genze akan koyu akıntı bakteri ve atık doku içerdiğinden ötürü ağız kokusu yapabilir. Yine geriye akan akıntının etkisi ile boğaz ağrısı ve öksürük görülür. Burun tıkanıklığından kulaklarda etkilenirse kulakta dolgunluk hatda işitme azlığı bile görülebilir. Koku ve tat bozuklukları da sıklıkla görülebilir. Ateş ve yorgunluk da sıklıkla görülen bulgulardandır.
|