ه ۚ
Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri yıkılırlar diye (kudreti ile) tutuyor. And olsun ki eğer yıkılsalar, O’ndan sonra hiçkimse o ikisini tutamaz. Doğrusu O, Halîm (kâfîrlerin cezâlandırılmasında acele etmeyen)dir, Gafûr (çok bağışlayan)dır.
-Sure Fâtir, Ayet 41
إِنَّ اللَّهَ يُمْسِكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ أَنْ تَزُولَا ۚ وَلَئِنْ زَالَتَا إِنْ أَمْسَكَهُمَا مِنْ أَحَدٍ مِنْ بَعْدِهِ ۚ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا
(hayrat.hasiye.db)
"“Bu kâinâtın Hâlık-ı zü’l-Celâl’i (celâl sâhibi yaratıcısı) , Kayyûmdur. Yani bizâtihî kāimdir (kendi zâtıyla vardır) , dâimdir (devamlıdır) , bâkîdir. Bütün eşyâ O’nunla kāimdir, devâm eder ve vücudda (varlıkta) kalır, bekā bulur. Eğer bir dakîkacık olsun o nisbet-i kayyûmiyet (Kayyûm isminin varlıklarla alâkası) kesilse, kâinât mahvolur.” Kaynak (Lem‘alar, 30. Lem‘a, 401)"
|