Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Dikkat Eksikliği
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 17.02.17, 22:53
aşk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
💜aşk aşk isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 08.10.14
Bulunduğu yer: Eski Zelanda
Mesajlar: 28,429
Etiketlendiği Mesaj: 136 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Dikkat Eksikliği

Dikkat eksikliği bozukluğu bozukluğu sadece çocuklarda değil, erişkinlerde de görülen bir durumdur. Kişiler bu nedenle ne yazık ki işlerinde başarılı olamamakta, uzun süre işlerini sürdürememektedirler. Bu durum kişilerin aile yaşantılarında da sorunlara yol açabilmektedir.

Çocuklardaki sıklığı % 3-10 arasında olan durumun , erişkinlerdeki yaygınlığı % 2 civarında saptanmıştır. Özellikle daha başka bir psikiyatrik tanı alanlarda yüksek düzeyde bulunmuştur. Genç alkol bağımlılarının 1/3 ünde bu rahatsızlığa ait geçmiş dönemde temelde belirgin özelliklerin olduğu , 2/3 ünde ise bu rahatsızlığın var olduğu gözlenmiştir.

Aslında kolayca tedavi edilebilen bu durum ne yazık ki kişilerin ve yakın çevrelerinin bu durumu bir rahatsızlık olarak algılamamaları nedeniyle , tedavisiz kalarak , kişinin gerekli işlevselliğe ve okul başarısına ulaşamamalarına neden olmaktadır. Sonuç olarak birey kendinde varolan yetenekleri kullanamayıp, erişebileceği sosyal, mesleki, akademik düzeylerden daha düşük düzeylerde kalmasına sebep olmaktadır.Tedavi edilmedildiği durumlarda rahatsızlık, hastada yıllarca kendini göstermekte ve depresyon, kaygı bozuklukları gibi diğer psikiyatrik bozukluklara yolaçabilmektedir.

Hastalığın çocukluk çağlarından beri varolması gerekmektedir. Ayrıca başka bir vücutsal ya da psikiyatrik hastalık nedeniyle bir dikkat eksikliği olmamalıdır. 1993 yılında 200 hiperaktif çocuk üzerinde yapılan bir çalışmaya göre , bunların 18 yaşında % 40 ının dikkat eksikliği bozukluğunu sürdürdüğü, % 27 sinin ise hiperaktivite yanında antisosyal kişilik bozukluğu geliştirdikleri saptanmıştır.

Aşağıdakilerden en az onbeş belirtinin bulundugu uzun süreli bir bozukluktur.

Kişi, amaçları karşılamayan, yeterince başarılı olmama duygusu içindedir. Rahatsızlıkta en sık yardım aramasına neden olan belirtidir. “İşlerimi bir türlü toparlayamıyorum“ şeklinde bir düşünce mevcuttur. Kişi bir labirentin içinde sıkışıp kalmış gibi hissediyor olabilir.

Hastaların çoğu için önemli bir sorun bir okula devam dışında ya da etrafinda kendisi için düzenlemeleri yapacak olan ebeveynleri olmadan, günlük hayatının düzenleme, planlama gerektiren işlerinde sendelemektir. “Ufak işler“birikip büyük sorunlar oluş turabilir.

Devamlı olarak işleri sürüncemede bırakma yada bir işe başlamakta güçlük çekilir.Bu durumdaki erişkinler, işin doğrusunu yapamayacakları ya da sürekli erteleyecekleri durumunu yaşarlar ve bu da ancak görevle ilgili kaygıyı arttırır.Ayni anda bir sürü projeler oluşturup bunları tamamlamakta güçlük çekerler

Bir iş ertelenir, diğerine başlanır. Günün, haftanın ya da yılın sonunda, çok sayıda projeye başlanmış, ancak çok azı tamamlanmıştır. Bu kişiler işlerine geç kalmaktadırlar.

Zamanlamaya yada uygunluğa dikkat etmeden, akla geldiği gibi konuşmaya eğilim vardır.

Yüksek uyarılma arayışı içindedirler. Bu kişiler heyecan arayışları sonucu oluşan riskli davranışlarla rahatlayabilirler.Yeni, çekici, birşeyin arayışı içindedir. Sıkıntıya dayanma gücü azalmıştır. Aslinda dikkat eksikligi bozukluğu olanlar nadiren sıkılır.Sorun başladığında hemen işe koyulur ve yeni birşey bulup, sanki kanal değiştirir. Işlerini genellikle eşleri yapmaktadır.

Dikkatin kolay dağılması dikkati odaklamada güçlük, bir sayfanin yada konuşmanın ortasında kayıp gitme, bazen de fazlasi ile odaklanabilme kabiliyeti görülebilmektedir. Kayıp gitmek istemsiz olur, hasta bakmıyor iken oluşur ve baktığınızda orada değildir. Trafik kazaları yapmaları sık gözlenir ( özellikle araçlarının sağ tarafını çarparak). Sıradışı “fazlasi ile odaklanma“ kabiliyeti de genellikle vardır ve bu hastalığın aslında dikkat eksikliği değil ama dikkat tutarsızlığı olduğu düşünülmektedir.

Genellikle yaratıcı, sezgili ve oldukça zekidirler.Alışılmadık biçimde yaratıcı bir zekaya sahiptirler. Düzenleme,planlama bozuklukları ve bölünebilirliklerinin içinde, çarpıcı zeka pırıltıları gösterirler. Bu özel zeka pırıltılarını yakalamak tedavinin amaçlarından biridir.

Bilinen yolları kullanmada “uygun“işlem sırasını takip etmekte güçlük çekilir.Düşünülenin aksine, bu kendisinden büyüklerle olan bir sorundan kaynaklanmaz. Daha çok, sıkıntı ve hayal kırıklığının sonucudur.İşleri yapmanin alışılagelmiş yollarından sıkılma, yeni yaklaşımlardan heyecan duyma ve işleri yapılması “beklendiği” gibi yapamamanın verdiği hayal kırıklığı görülmektedir.

Sabırsız; hayal kırıklığına tahammül edebilmede eksiklik ,bu durumdaki erişkine geçmişteki başarısızlıkları hatırlatır. “Olamaz, işte bak gene başlıyoruz“ diye düşünüp, kızar yada geri çekilir. Sabırsızlık, sürekli uyarılma gereksiniminden doğar ve kişinin etrafındakilerce olgunlaşmamış ya da doyumsuz şeklinde nitelenmelerine yol açabilir. Bu kişiler çocukluklarında olduğu gibi erişkinlik dönemlerinde de , yaptıkları hamlelerden çabuk sonuç alabildiklerinden bilgisayar oyunlarına meraklıdırlar.

Aniden, sonunu düşünmeden para harcamak, plan değiştirmek vb gibi sözel yada davranışsal eylemlerde bulunmaktadırlar. Iş ve eş değiştirme sık gözlenmektedir. Travmaya maruz kalma riskleri yüksektir.

Gereksiz ve sonsuz şekilde üzülmeye yatkınlık hali içindedirler.Üzülmeye yarayacak birşey bulmak için araştırma ve gerçek tehlikeleri önemsememe arasında gidip gelme durumu vardır.Üzüntü, odaklanacak başka bir iş bulunamadığı zaman dikkatin odaklandığı bir şeydir.

Emniyetsizlik duygusu sıkça gözlenir.Bu durumdaki erişkinlerin çoğu,olaylar ne kadar sabit olursa olsun, devamlı olarak kendilerini güvensiz hissederler. Sanki dünyalar başlarına yıkılacakmış gibi hissederler. Otonomi kazanmaları yaşıtlarına göre daha erken yaşlardadır, ancak zekalarını işlevsel olarak daha az kullanabildiklerinden panik bozukluğu, agorafobi ve seperasyon ( yakınlarından ayrı olduklarında kaygı duyma) anksiyetesi ile başvurabilmektedirler.

Kişinin mizacı sürekli değişmektedir.Özellikle bir işin bitişinden ya da bir projeden ayrıldığı zaman kişi aniden kötü bir ruh haline girer, sonra sakin ve sonra yine gergin bir durum içine girebilir.Birkaç saat içerisinde ve açıkça bir sebep olmadan, bu duygusal durum dalgalanmaları manik-depresif hastalık ya da depresyonda olduğu kadar belirgin değildir. Bu durumda olan erişkinler çocuklarda görülen şekle göre, daha fazla değişken ruh haline bürünürler. Bunun en büyük sebebi yaşadıkları hayal kırıklığı veya başarısızlık, biraz da bozukluğun biyolojisidir.

Erişkinde genellikle çocuklardaki tam oturmuş hiperaktivite görülmez. Onun yerine gezinmek, masaya parmaklarla vurmak, bacak sallamak, otururken pozisyon değiştirmek, masayı, ya da odayı terk etmek , bir iş yapmıyor ve dinlenme halindeyken sinirli hissetmek gibi şeyler görülür.

Herhangi bir şeye bağımlılık eğilimleri vardır. Alkol ya da kokain gibi bir madde kullanımı, kumar oynamak, aşırı alışveriş yapmak, aşırı yemek yada fazla çalışmak gibi aktiviteler olabilir. Gerginliklerini boşaltabilmek için aşırı ölçüde spor yapabilmektedirler.



Kendine saygı konusunda sürekli olarak sorunlar yaşarlar.Bu durum yılların hayal kırıklığının, başarısızlığının ya da yalnızca doğru yapamamanın sonucudur. Önemli derecede başarılı olmuş bu durumdaki bir kişi bile kendini bir şekilde başarısız, eksik hissedebilir. Bütün aksiliklere rağmen, çoğu erişkinin çok çabuk iyileşmesi etkileyicidir.

Hatalı bir kendine bakışları vardır.Bu kişilerin kendilerini gözlemleyip, algılamalarında sorunlar önemli boyutlardadır.Etrafındakilerin üzerindeki etkilerini doğru olarak ölçemezler. Kendilerini genellikle diğer insanlardan daha az becerikli, onları da etkili ya da güçlü görürler.

Dikkat eksikliği bozukluğu , manik-depresif hastalık (iki uçlu bozukluk) , depresyon, madde kötüye kullanımı, diğer dürtü kontrol veya mizaç bozukluklarına aile içinde ya da kan bağı olan akrabalarda sık rastlanır. Dikkat eksikliği bozukluğu muhtemelen genetik olarak aktarıldığından ve yukarıda sayılan durumlarla ilişkili olduğundan, böyle bir aile hikayesinin bulunmasi gerekli olmasa da nadir degildir.

Tedavi: Rahatsızlığa depresyon da sıklıkla eşlik edebilmektedir. Alkol dışındaki madde (esrar,eroin vb) kullanım oranları yaşıtlarından 5 kat daha fazladır. İntihar girişimleri görülebilmektedir. Psikoterapi ve beraberinde uygulanan ilaç tedavisi kişilerin çevreleri ile olan ilişkilerini daha olumlu yönde etkilemekte,iş ve okul başarılarını arttırmaktadır. Kişilerin kendilerine olan saygı ve güvençleri artmaktadır. Unutulmaması gereken şey, kişilerin rahatsızlık nedeniyle çok fazla olumsuz yönden etkilenmeden tedaviye başlamalarının, tedavi süresini belirlemede asal rol almasıdır. Tedavi ile hasta ve çevresi için yeni, mutlu ve dengeli bir hayat başlamaktadır.

Ölçütleri ancak ayni zeka yaşındaki birçok insandan daha yoğunlukta görülüyorsa var olarak kabul ediniz.

A) Aşağıdakilerden en az onbeş belirtinin bulundugu uzun süreli bir bozukluktur.

1) Kişide amaçları karşılamayan, yeterince başarılı olmama duygusunun varlığı (gerçekten ne kadar başarmış olduğundan bağımsız olmalıdır)

Bu ölçüt bu durumdaki bir erişkinin en sık yardım aramasına neden olan belirtidir. “ işlerimi bir türlü toparlayamıyorum“ şeklinde bir düşünce mevcuttur. Kişi bir labirentin içinde sıkışıp kalmış gibi hissediyor olabilir.

2) Organize olmakta güçlük

Hastaların çoğu için önemli bir sorun bir okula devam dışında ya da etrafinda kendisi için düzenlemeleri yapacak olan ebeveynleri olmadan, günlük hayatının düzenleme, planlama gerektiren işlerinde sendelemektir. “ufak işler“ birikip çok büyük sorunlar oluşturabilir.

3) Devamlı olarak işleri sürüncemede bırakma yada bir işe başlamakta güçlük çekilir.Bu durumdaki erişkinler, işin doğrusunu yapamayacakları ya da sürekli erteleyecekleri durumunu yaşarlar ve bu da ancak görevle ilgili kaygıyı arttırır.

4) Ayni anda bir sürü projeler oluşturup bunları tamamlamakta güçlük çekerler.

Bir iş ertelenir, diğerine başlanır. Günün, haftanın ya da yılın sonunda, çok sayıda projeye başlanmış, ancak çok azı tamamlanmıştır.

5) Zamanlamaya yada uygunluğu gözetmeden, akla geldiği gibi konuşmaya eğilim vardır.

6) Yüksek uyarılma arayışı içindedirler.Yeni, çekici, birşeyin arayışı içindedir.

7) Sıkıntıya dayanma gücü azalmıştır. Aslinda dikkat eksikligi bozukluğu olanlar nadiren sıkılır.Sorun başladığında hemen işe koyulur ve yeni birşey bulup, sanki kanal değiştirir.

8) Dikkatin kolay dağılması dikkati odaklamada güçlük, bir sayfanin yada konuşmanın ortasında kayıp gitmeye eğilim, bazende fazlasi ile odaklanabilme kabiliyeti görülebilmektedir. Kayıp gitmek istemsiz olur, hasta bakmıyor iken oluşur ve baktığınızda orada değildir. Sıradışı “fazlasi ile odaklanma“ kabiliyeti de genellikle vardır ve bu hastalığın aslında dikkat eksikliği değil ama dikkat tutarsızlığı olduğu düşünülmektedir.

9) Genellikle yaratıcı, sezgili ve oldukça zekidirler.Alışılmadık biçimde yaratıcı bir zekaya sahiptirler. Düzenleme,planlama bozuklukları ve bölünebilirliklerinin içinde, çarpıcı zeka pırıltıları gösterirler. Bu özel zeka pırıltılarını yakalamak tedavinin amaçlarından biridir.

10) Mevcut kanallari kullanmada “uygun“işlem sırasını takip etme de güçlük çekilir.Düşünülenin aksine, bu otorite figürleri ile olan bir sorundan kaynaklanmaz. Daha çok, sıkıntı ve hayal kırıklığının bir göstergesidir.İşleri yapmanin alışılagelmiş yollarından sıkılma ve yeni yaklaşımlardan heyecan duyma ve işleri yapılması “beklendiği” gibi yapamamanın verdiği hayal kırıklığı varolmaktadır.

11) Sabırsız; hayal kırıklığına tammül edebilmede eksiklik bu durumdaki erişkine geçmişteki başarısızlıkları hatırlatır. “olamaz, işte bak gene başlıyoruz“ diye düşünüp, kızar yada geri çekilir. Sabırsızlık, sürekli uyarılma gereksiniminden doğar ve kişinin etrafındakilerce olgunlaşmamış ya da doyumsuz şeklinde nitelenmelerine yol açabilir.

12) Aniden, sonunu düşünmeden para harcamak, plan değiştirmek vb gibi sözel yada davranışsal eylemlerde bulunmak.Bu durum, erişkin belirtilerinin daha tehlikeli, ya da bazen uyarıya bağlı olarak daha avantajlı olan belirtilerinden biridir.

13) Gereksiz ve sonsuz şekilde üzülmeye yatkınlık hali.Üzülmeye yarayacak birşey bulmak için araştırma ile gerçek tehlikeleri önemsememe arasında gidip gelmeye egilim vardır.Üzüntü, odaklanacak başka bir iş bulunamadığı zaman dikkatin odaklandığı bir şeydir.

14) Emniyetsizlik duygusunun varlığı.Bu durumdaki erişkinlerin çoğu hayat durumları ne kadar sabit olursa olsun devamlı olarak kendilerini güvensiz hissederler. Sanki dünyalar başlarına yıkılacakmış gibi hissederler.

15) Mizaç değişkenliği, özellikle bir işin bitişinden ya da bir projeden ayrıldığı zaman kişi aniden kötü bir ruh haline girer, sonra iyi ve sonra yine kötü ruhsal durum içine girebilir.Birkaç saat içerisinde ve açıkça bir sebep olmadan, bu duygusal durum dalgalanmaları manik-depresif hastalık ya da depresyonda olduğu kadar belirgin değildir. Bu durumda olan erişkinler çocuklarda görülen şekle göre, daha fazla değişken ruh haline bürünürler. Bunun en büyük sebebi yaşadıkları hayal kırıklığı veya başarısızlık, biraz da bozukluğun biyolojisidir.

16) Huzursuzluk .Erişkinde genellikle çocuklardaki tam oturmuş hiperaktivite görülmez. Onun yerine gezinmek, masaya parmaklarla vurmak, otururken pozisyon değiştirmek, masayı, ya da odayı terketmek, bir iş yapmıyor ve dinlenme halindeyken sinirli hissetmek gibi şeyler görülür.

17) Bağımlılık eğilimi. Alkol ya da kokain gibi bir madde kullanımı, kumar oynamak, aşırı alışveriş yapmak, aşırı yemek yada fazla çalismak gibi aktiviteler olabilir.

18) Kendine saygı konusunda uzun erimli sorunlar.Bu durum yılların hayal kırıklığının, başarısızlığının ya da yalnızca doğru yapamamanin sonucudur. Önemli derecede başarılı olmuş bu durumdaki bir kişi bile kendini bir şekilde başarısız, eksik hissedebilir. Bütün aksiliklere rağmen, çoğu erişkinin çok çabuk iyileşmesi etkileyicidir.

19) Hatali bir kendine bakış.Bu kisilerin kendilerini gözlemleyip, algılamalarında sorunlar vardır.Etraflarındakiler üzerindeki etkilerini doğru olarak ölçemezler. Kendilerini genellikle diğer insanlardan daha az becerikli,etkili ya da güçlü görürler.

20) Dikkat eksikliği bozukluğu , manik-depresif hastalık (iki uçlu bozukluk) , depresyon, madde kötüye kullanımı, diger dürtü kontrol veya mizaç bozukluklari için alie hikayesi

Dikkat eksikligi bzk. Muhtemelen genetik olarak aktarildigindan ve yukarida sayilan durumlarla ilintili oldugundan, böyle bir aile hikayesinin bulunmasi gerekli olmasa da nadir degildir.

B)Dikkat eksikligi bzk için çocukluk hikayesi (önceden teshis edilmemis olabillir, ancak sorgulandiginda, semptom ve isaretler belirgindir)

C) Bu durum baska bir medikal yada psikiyatrik durumla açiklanamaz.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147