Kalp hastalarına nasıl davranılmalı
Psikiyatrist Cem İncesu, kalp ameliyatı geçiren hastalara karşı hassas olunmasını, “Sen hastasın, yapamazsın” gibi negatif yorumlar içeren mesajlar verilmemesini önerdi.
Kalp hastalıklarının çeşitli psikolojik tepkilere neden olduğunu belirten uzmanlara göre, yaşamsal bir organın hastalanması ve her an bir sorun gelişebileceği düşüncesi doğal bir kaygı.
Acıbadem Maslak Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cem İncesu, kalp ameliyatı ya da ağır kalp rahatsızlığı geçiren hastalara karşı daha hassas olunması gerektiğini söyledi.
İncesu, “Bu kişilerde göğüs bölgesinde ağrı, karıncalanma ve çarpıntı olduğu düşüncesi gibi psikolojik belirtiler görülebiliyor. İleri vakalarda ise ‘panik atak’ dediğimiz psikolojik rahatsızlık gelişiyor. Terleme, titreme, baş ağrısı, bulantı, çarpıntı gibi yakınmalarla seyreden ölüm ve panik korkusu yaşanabiliyor” dedi.
FARKLI PSİKOLOJİK TEPKİLER GELİŞEBİLİR
Bir başka psikolojik reaksiyonun da depresyon olduğunu, depresyonun, anksiyete ve panik ataklara eşlik edebileceğini belirten İncesu, şöyle devam etti:
“Depresyon geliştiğinde kişi yaşamdan çekilir, içine kapanır. Depresyon; isteksizlik, moral bozukluğu, yaşamdan zevk almama, yapılan her işin anlamsız olduğunu düşünme, iş performansında düşüklük, dikkatin azalması, unutkanlık, halsizlik, motivasyonsuzluk, ümitsizlik, ağlama, alınganlık, kuşkuculuk gibi belirtilerin eşlik ettiği depresif bir tablodur. Çok daha nadir olarak başka ağır psikolojik tablolar da görülebilir.”
Bu tür psikolojik rahatsızlıklar görüldüğünde hemen bir uzmana başvurmak gerektiğini hatırlatan İncesu, “Kişiler bu sorunların kendi kendine geçeceğine inanır fakat bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü beyinde, yani merkezi sinir sisteminde bir dizi değişiklik olur. Nasıl karaciğerimizde sorun olduğunda kendimiz iyileştirmeye kalkmıyorsak, bu tür psikiyatrik sorunlarda da beynin rahatsızlık içerisinde olduğunu anlamak gerekiyor. Bu nedenle böyle sorunlar yaşayan hastalar mutlaka uzmana başvurmalıdır” diye konuştu.
YAKINLARI KALP HASTASINA NASIL DAVRANMALI?
Hasta yakınlarına da çok önemli sorumluluklar düştüğünü vurgulayan İncesu, şunları söyledi:
"Kalp ameliyatı olmuş bir hastanın yakınlarının asla unutmamaları gereken nokta; bu kişilerde psikolojik sorunların gelişebileceğidir. Bu nedenle herkesin hazırlıklı olması gerekir. Böyle bir durum geliştiğinde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Hasta yakınları ameliyat sonrası dönemde bu tür psikolojik tepkileri azaltıcı ve o kişiyi rahatlatıcı şekilde davranmalıdır. Gerçekten tam anlamıyla destekleyici bir tutum sergilemeleri gerekir. Bu destekleyici tutum kişinin iş yaşamından tutun, özel yaşamına kadar çok geniş bir perspektifte olmalıdır. Destekleyici tutumun abartılmaması da gerekiyor. Bu tutumu abarttığınız zaman ve hasta muamelesi yapmaya başladığınız zaman, kişide var olan hastalık duygusu, işe yaramazlık, özgüvende azalma gibi duyguları destekler. “Sen gerçekten hastasın, yapamazsın, aman dikkat” gibi mesajlar, kişiye yarardan çok zarar getirir. Hassas bir dengenin oluşturulması gerekiyor. Ne hasta muamelesi yapılmalı ne de hiçbir şey yokmuş gibi davranılmalı.
NE ZAMAN PSİKOLOJİK DESTEK ALINMALI?
Depresyon, panik ataklar, somatik anksiyete yani kişinin çok fazla kaygı ve endişe içinde olması durumlarında mutlaka destek alınmalıdır. Eğer kişilikle ilgili hafif belirtiler varsa bunlar idare edilebilir, zamana bırakılabilir. Ama çok ciddi değişiklikler gelişmişse, o zaman mutlaka psikiyatrik yardıma ihtiyaç var demektir.”
|