Kader Ve işleyişi (Kader Değişir mi Değişmez mi?)
İçinde bulunduğun sistemin farkında değilsen yaptığın yapacağın her şey bilinçsizce ve şüpheli olur.İleride paylaşacağım bazı amellerde bu konu bizlere yardımcı olacak.Herşeyin bir amacı vardır.Kader denilen gaybi süreci bilemeyiz,ama işleyiş mantığını anlayabiliriz.Hayatımızda yaşadığımız her an ve herşey kaderdir.Kader işleyişi açısından 2 temel alana ayrılır.
KADER-İ MUTLAK: Allah ın bir olayı kesin bir hükümle sonuca bağladığı alandır.Kişinin iradesi ve etkisi dışında meydana gelen olaylardır.Ve asla değişmez…Örnek verecek olursak:Anne babanı,cinsiyetini,doğacağın yeri-zamanı,boyunu posunu sen seçemezsin.Hayatın devam ettiği sürece de Allah ın hüküm verdiği senle ilgili olaylar O’nun dilediği zamanda dilediği şekilde gerçek olacak.Kapasitene ya da nasip edildiği kadarıyla bazı şeylerin farkına varabilirsin veya hiç varamazsın! ‘’Nasipten öteye yol gitmez,her şey olacağına varır’’ inancı bu yüzdendir..Bu alanda meydana gelen olaylardan sen sorumlu değilsin sen ancak olaylara vereceğin tepkilerden sorumlusun!
Örnek:Annesinden engelli doğan bir insanı düşünün.Engelli doğmak onun tercihi değildi ama hayatı boyunca buna isyan edip etmemek onun tercihidir. (Rabbim kimseyi ağır imtihanlarla sınamasın,O merhametlilerin en merhametlisidir Amin.)
Örnek:Evinin balkonunda oyuncaklarıyla oynayan çocuğa kör kurşun çarpıyor ve öldürüyor.O kurşun 2 sokak ötede bir düğünde art niyet olmadan cahilce sıkıldı.Çocuğun ailesi biribirini suçluyor’’keşke balkonda oynamasına izin vermeseydik bunlar olmazdı’’ama ayarlayan ayarladı işte….(Bu örnekte kişiler açısından mutlak ve muallak kader tecellisini tahayyül etmeye çalışalım…)
‘’De ki: "Allah bizim için ne yazdıysa, başımıza gelecek ancak odur. O bizim Mevlâmız'dır. Mü'minler, yalnızca Allah'a güvenip dayansınlar.’’ Tevbe 51.
‘’Şüphesiz biz her şeyi dakik, şaşmaz bir ölçüye ve bir kadere göre yarattık.’’ Kamer 49.
KADER-İ MUALLAK: Yaşanılacak olan olayları Allah,kulunun tercihine bırakır.Kul nasıl sebepler işlerse bunların sonuçlarını yaşar.Yaptığı her şeyden hakkınca sorumludur.İşte İnsanoğlunun sınavının asıl bölümünü burası oluşturur.Günahların,sevapların karşılığında cennet ve cehennem sonucuna buradan vardırılırsın.Buna örnek vermeye gerek yok.’’kim ne ekerse onu biçer’’
"Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık." İsra 13.
BİR TARAFTA KADERCİLER BİR TARAFTA SEBEPÇİLER PEKİ KİM HAKLI?
Kaderciler, herşeyin Allah tan geldiğine inanırlar,sorumluluk kabul etmezler araştırıp sorgulamazlar.Kader-i Muallak ı anlayamazlar.Farkında olmadan o kadar kaptırırlar ki kendilerini eğer cehenneme girseler’’ben seçmedim Allah soktu’’ diyebilecek kıvamdadırlar.Gücünün yettiği işlere ‘’ben yaptım!’’ diyerek sarılırlar,aciz kaldıklara durumlara ‘’Allah verdi!’’ diyerek başlarını kuma gömerler.Sorgulama ihtiyacı hissetmeyen toplumlar maalesef bilim ve teknolojiyi ‘’gavur’’ saydıkları toplumlardan alırlar ve bir çok konuda batıya muhtaç ve komuta altındadır.Her ramazanda ‘’sakız orucu bozar mı?’’ sorusunu sorarlar Sebepçilere göre tek avantajları gamsızdırlar.Fazla kafaya takmazlar.(kendimi saldım çayıra Mevlam beni kayıra)
Sebepçiler ise Allah ın iradesini yok sayanlardır.Kader-i Mutlak ı reddederler.herşeyi kendilerinin yaptığını zannederler.Darwinizm gibi saçma kuramlara inanırlar,ahireti ve O günün sahibini kabul etmezler.En ufak olumsuzluklarda hayatı kendilerine zehir ederler.Kadercilere göre tek avantajları Kader –i Muallak sınırında kalan olaylarda bütün sebepleri işleyerek istenilen sonuca ulaşabilirler.
Kader denilen yaşam süreci 3 ayaklı bilinmeyenler silsilesidir.Rızık-Nasip-Ölüm ömrümüz bu noktalar arasında çırpınmakla geçer.Allah CC. Belirli durakları kendi seçer,biz ise bu duraklar arasında istediğimiz yolu yaparız.Serbest bırakıldığımız noktalar da var bağlandığımız noktalar da var.Tam bağımlı değiliz,Tam bağımsız da olamayız.
Peki hangi olay MUTLAK KADER hangi olay MUALLAK KADER e giriyor?Nereden bileceğiz?Elbet ki bilemeyiz.Akıl bize bir işi başarmak için sebepleri işlemeyi emreder.Kaderi sorgulamayacaksın,görevin sadece Kadere İman etmek!Sen elinden geleni yap Takdir Allah ındır.Ve asla yapacağım deme!Biiznillah yapacağım de!
bu konuda en çok sorulan soruyla örnek verelim:Evleneceğim kişiyi ben mi seçeceğim,Allah mı belirleyecek? Nasibimde evlilik var mı yok mu?
Allah dilediği kişiyi dilediği konuda serbest bırakır veya bağlar.bu O’nun takdiridir.
Ayşe isimli bir kişinin evliliğini Allah Kaderi muallak sınırında bıraktıysa,Ayşe kendi işlediği sebeplerle,istediği kişiyle evlenebilir ya da evlenmek istemeyebilir.Bu olay Ayşenin iradesine bırakılmış bir olaydır ve bu olaylardan tümüyle sorumlu tutulacaktır.
Ayşe nin evlilik konusu kader i mutlak sınırında kalsaydı bu Ayşenin iradesi dışında kesinlikle gerçekleşecek olan bir olaydı.Evlenmek nasip edilmiş veya nasip edilmemiş olabilirdi.Eğer evlilik nasip edildiyse kiminle ne zaman evleneceği ve bu evliliğin hayırlı veya şerli olacağı kesin hükümle belirlenecekti.Ayşe bu evlilikten değil,başına gelen sınava göstereceği tepkiden sorumlu olacaktı.Allach CC. Kendi hükmüyle birine bir olayı verirse ya şükrünü ölçer ya da sabrını ölçer.
İşte kardeşlerim bu konuyu bir hatırlatma olarak kısaca açmış oldum.Umarım bazı taşlar yerine oturur.Hayatta herşeyin sırrına vakıf olamayız.Mantığı anlasak bu bize yeter.Terazinin dengesini eşit tutmakta fayda var.Allah a emanetsiniz.
‘’Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya,yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışın’’
‘’Duanızın kabulü için sebeplere sarılın’’ Hz.Muhammed SAV.
‘’Kararlı dua kaderin anahtarıdır’’
__________________
''Müspet sonuç vermeyen uğraş,ilim değil uydurmacadır!''
|