Hamilelik seyri esnasında vücutta bir takım değişiklikler oluşur. Bunlar hamileliğin güvenli bir şekilde devamlılığını sağlamak için oluşan değişikliklerdir. Eklem bağlarında gevşeme oluşmakta ve eklemler arasındaki mesafede artış meydana gelmektedir. Bu duruma bağlı olarak özellikle hamileliğin son aylarında daha bariz olmak üzere bel ve sırt ağrıları yakınmaları ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında kaburga kemiklerini bir arada tutan bağların genişlemesine bağlı olarak yan ağrıları da görülmektedir. Ayrıca hamileliğin sonlarına doğru artan kilo ve bağların gevşemelerine bağlı olarak ayak kemiklerinde de ağrılar ortaya çıkabilir. Öncelikle rahat, hafif giysiler giyinmeli, sıkı, hareketleri kısıtlayıcı kalın, sert kumaşlı giysilerden kaçınılmalıdır. Yüksek olmayan rahat, yumuşak ayakkabılar tercih edilmelidir. Ağır spor ve bedensel hareketlerden kaçınılmalıdır. Mümkün olduğunca stresten uzak durulmalıdır. Çok sert olmayan uygun bir yatakta yatılmalıdır. Gün içinde gezi ve yürüyüş zamanları arasında istirahat edilmelidir. Uzak seyahat ve yolculuklardan kaçınılmalı, özellikle son aylarda oturma ve kalkma sırasında yardımla veya destekli olarak kalkılmalıdır. Rutin kontrollerinizde şikayet ve endişelerinizi muhakkak kadın doğum hekiminizle paylaşmalısınız. Gerekli görüldüğünde ileri tetkik ve tedavi için ilgili branş hekimine müracaat etmeniz gerekir.



Hamilelikte bel ve eklem ağrıları



Gebelikte olan bu sırt ve bel ağrıları gebeliğin normal seyrinin bir parçasıdır. Siz gebe kalmadan önce hareketsiz olan kalça kemiğinizdeki eklemler doğumda bebeğin geçişini kolaylaştırmak amacı ile gebelik süresince gevşemeye başlarlar. Ayrıca büyüyen karnınız da sizin kas ve iskelet yapınızın dengesini bozar. Böylece sırt kaslarındaki gerilme ve kalça kemiklerindeki gevşemeler ağrılara neden olur. Ağrı kesiciler ile kısmen bu ağrılarınız azaltılabilir. Fakat önemli olan bu ağrının oluşmasını engellemek için tedbir almaktır. Bu tedbirlerden en önemlisi gebelik sırasında fazla kilo almamanızdır. Aldığınız her fazla kilo belinize olan yükü ve böylece ağrıyı da arttırır.

Yüksek topuklu veya tamamen altı düz ayakkabı da giymeyin. Ortopedik ayakkabıları veya en iyi vücut dengesi için önerilen topuğu 5 santim olan ayakkabıları tercih edin. Ağır yük kaldırmayın ve uzun süre ayakta durmamaya özen gösterin. Arkalığı olmayan bir tabureye kesinlikle oturmayın ve döşemesi biraz sert olan bir koltuğu tercih edin.

Aynı şekilde geceleri özellikle yan yatarak fazla yumuşak olmayan bir yatak kullanın. Ağrılarınız şiddetlenir ise ılık bir banyo yapıp belinize ve sırtınıza sıcak havlu koyabilirsiniz. Aldığınız bu tedbirlere rağmen ağrılarınız devam eder ise bir kadın doğum uzmanı ile görüşerek size vereceği gebelik egzersizlerini yapmanız gerekecektir



Eklem bozukluğu



Geçirmiş olduğum bir kaza sonucu dirsek kemiği başında kırılma oldu. Ortopedi bölümünde ameliyat oldum. Ancak şu anda kolumu tam düzeltemiyorum. Bunun için ne yapılabilir?”

Ortopedi ameliyatlarının en önemli komplikasyonlarından birisi ameliyattan sonra hareketsizliğe bağlı olarak eklem yerinde kireçlenme meydana gelmesidir. Kireçlenme sonucu eklem hareket edemez veya hareket sahası çok daralır. Bu hale gelmiş olan bir eklemi tekrar eski haline getirmek çok zordur. Kısmen sıcak uygulamalar, ekzersizler ve fizik tedavi ile düzeltilmeye çalışılır. Ancak geç kalınmış vakalarda yapılacak fazla bir şey yoktur. Belki ikinci bir ameliyat ile eklem düzeltilmeye çalışılır. Size tavsiyemiz tekrar iyi bir ortopedi uzmanına görünmeniz ve tavsiyelerine göre hareket etmenizdir.



Kireçlenmeye dikkat !



Halk arasında “kireçlenme”, tıp dilinde ise “osteoartrit” adı verilen rahatsızlık, zamanında tedavi edilmezse ilerleyen dönemlerde şekil bozukluklarına ve sakatlıklara yol açabiliyor. Bu bizim sözümüz değil, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı uzmanlarının uyarısı.

Bu uyarıyı okuyunca, biz de bu hafta köşemizi bu konuya ayıralım istedik. Türkiye’de, çoğunluğu kadınlar olmak üzere yaklaşık 5 milyon kişide, 60 yaşın üzerindekilerin ise yarısında “kireçlenme” hastalığı bulunduğu biliniyor. Romatizmal hastalıkların en sık görüleni olan kireçlenme, eklem çevresinde ağrıya ve şişliğe yol açan, hareketlerde kısıtlanma ve zorlanma meydana getiren kronik bir hastalıktır. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artar. Kalıtım, şişmanlık, eklemin aşırı kullanılması ve hareketsizlik, kireçlenmenin ortaya çıkmasında etken oluyor.



Erken tedavinin önemi büyük

Hastalık, eklemlerde veya çevresinde ağrı, şişlik, çıtırtı sesi ve sabah tutukluğu şeklinde belirtiler veriyor. Hassasiyet ve hareket kısıtlılığı sonucu hasta günlük aktivitesini rahatça yapamaz hale gelir.

Kireçlenme konusunda ise uzmanlar şunları söylüyor:

“Eklem kireçlenmesinin tedavisinde hasta eğitimi, diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi gibi yöntemler uygulanır. İleri durumlarda ise cerrahi yöntemlerle eklem değiştirilir. Eklem tedavisinin ayrılmaz parçası fizik tedavi ve egzersizdir. Eklem kireçlenmesi, önlem alınmadığı takdirde ilerleyen dönemlerde şekil bozukluğuna ve sakatlığa sebep olabilir. Hastalıktan şikayetçi olan kişiler, ileri yaşlarda daha büyük sıkıntılar yaşamamak için bir an önce tedaviye başlamalıdır”...



Vücudunuz sizden ilgi bekler



Şu gerçeği kabul edin: Vücudunuza yeterince ilgi göstermiyorsunuz. Ama günün birinde vücudunuzda ağrılar sızılar başlayınca, doktor doktor dolaşıp derdinize çare arıyorsunuz.



1990’lı yıllardan günümüze kemik ve eklem hastalıklarındaki artış insanı dehşete düşürücü boyutlarda.



Bazı nedenlerden ötürü, kadınlarda eklem sorunları erkeklerde görüldüğünden çok daha fazla. Özellikle de menopoz dönemi başladıktan sonra kadınlarda kemik erimesi diye adlandırdığımız Osteoporosis kemiklerde kırılmalara neden oluyor.



Vücudun kalsiyum ve D vitamini ihtiyacının karşılanması, kemik erimelerini azaltır ve de geciktirir. Kilo aldığınız zaman eklemlerinize aşırı yük bindiğini unutmayın.



Eklemlerde sorunların başlamasını önlemek için kemikleri ve eklemleri güçlendiren egzersizler düzenli olarak uygulanmalı.