Bir Duanın Ağırlığını Ancak ALLAH (C.C) bilir
Bir Duanın Ağırlığını Yalnız Allah Bilir
Loise adında, çok fakir giyimli bir kadın, yüzünde derin bir hüzünle
bir markete girer Market sahibine mahcup bir şekilde
yaklaşır "Kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü
ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları
olduğunu" söyler John adındaki market sahibi, ona ters bir şekilde
bakar ve derhal dükkanını terk etmesini söyler
Bu davranış Loise'i çok üzer ama, ailesinin ihtiyaçlarını
düşünerek, "Lütfen efendim" der, "Paramız olur olmaz getirip borcumu
ödeyeceğim" John, kendisine bir kredi açamayacağını, çünkü onun eski
bir müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını
söyler
O sırada dükkanın girişinde bekleyen bir müşteri, ikisinin arasında
geçen bu konuşmayı duymuştur Markete girerek John'a yaklaşır ve "Ben
o kadının almak istediklerine kefilim" der "Ailesinin ihtiyacı olan
şeyleri ona ver"
Market sahibinin yüzü buruşur Çok isteksiz bir şekilde kadına döner
ve "Bir alış-veriş listen var mıydı?" diye sorar Louise bir an
duraksar, "Hayır efendim, ama hemen yazabilirim" diyerek, başını
önüne eğer ve çantasından çıkarttığı ufak bir kağıt parçasına utana
sıkıla bir şeyler karalar "Tamam" der marketçi ve alaycı bir
edayla, "Şimdi listeni terazinin şu kefesine koy, onun ağırlığınca
diğer kefeye istediklerinden koyacağım!"
Louise, şaşırmıştır ama listesini manavın kendisine gösterdiği kefeye
özenle bırakır Başı hala öne eğiktir Diğer müşteri, gözlerini
terazinin kefesine dikmiş, marketçinin ne yapacağını merakla
beklerken, market sahibi listede yazılanlardan birini terazinin öteki
kefesine koyar ve "alaycı bir gülümseme" ile kağıt parçasının olduğu
kefenin yukarı fırlamasını bekler Ama terazinin kefesi yerinden
kıpırdamaz İkisi birden hayrete düşerler Market sahibi, müşteriye
dönerek, kısık bir sesle, "İnanamıyorum" der İnanılacak gibi
değildir de zaten
Kefil olan müşteri, market sahibinin haline gülerken, marketçi,
çoktan diğer kefeye, eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama, nafile,
diğer kefeyi yerinden kıpırdatamamıştır bile Terazinin kefesini,
artık üzerindekileri almayacak kadar doldurduğunda çaresiz hepsini
bir torbaya doldurarak kadına verir
Loise, kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılırken, market sahibi
merakla üzerinde bir şeyler çiziktirilmiş kağıdı eline alır Okuyunca
şaşkınlığı bir kat daha artar Çünkü kağıtta alış-veriş listesi
yerine sadece bir dua yazılıdır:
"Allah'ım neye ihtiyacım olduğunu en iyi sen bilirsin, kendimi senin
ellerine teslim ediyorum!"
Terazisinin kırılmış kefelerinden gözlerini alamayan market sahibi,
taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür Kefil olduğunu söyleyerek bu
duruma şahit olan diğer müşteri, market sahibi John'un eline bir 50
dolar tutuşturur ve "Her kuruşuna değdi!" diyerek oradan ayrılır
alıntı
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.”
|