Zekâ da çevre ve genetik faktörleri başlıca etkenlerdir. 40 yaşındaki birinin çevresini değiştirmesinden bahsetmiyorum, ondan olsa olsa değişen alışkanlıklar olur. Ancak ikiz çocuklar üzerinde yapılan deneyler var bu konuda, birisi sosyo ekonomik olarak daha iyi bir çevreye yerleştiriliyor ve sonuç onun öğrenme de daha kolay başarı gösterdiği ve daha iyi bir zekâ seviyesine sahip olduğu yönünde. Ezcümle: Çocukken deneyim alanının daha geniş olan birinin zekâsına etki ediyor bu da sadece genetiğin zekâda baskın faktör olmadığını gösteriyor. Roketlerle çocukken tanışan birisi mi yoksa 40 yaşından sonra tanışan birisi mi daha fazla roketlerle aşina olana. Zihindeki bilgi şemaları ne kadar çeşitlilik gösterirse zekâdan da daha fazla verim alınır.
Yapay zekâ, doğal olarak zekânın araştırılması, nörolojik öğrenme ve zihin felsefesi gibi alanları tetikledi. Ortada Chatgbt diye bir gerçek var. Sadece bilginin zihne atıldığı ve gerektiği zaman kullanılmak için hatırlatılan bir şey değil, zeki olmak. Bağlantıları kurmak, bağlam oluşturabilmek, bilgi birimleri arasında ilişki kurabilmek, soyutlama ve tasarım yapabilmek, imgeler ve algılar üzerinde düşünebilmek. En basitinden 300 kelime ile konuşan birisi mi yoksa 3000 kelime ile konuşan biri mi kendini daha iyi 8fade eder. Kendini iyi ifade etmek zekiliktir demiyorum, en azından zekâ belirtisidir. Çünkü düşünmenin birimleri kelimlerdir, o yüzden körlerin değil de sağırların zekası daha geride. Çünkü kör de olsa, kelimeleri duyabiliyor ve zihni birtakım düşünsel ilişkiler kurabiliyor
|