Nodüler Guart
Nodül Nedir?
Tiroit bezinin içinde normal tiroit dokusundan faklı bir yapıdaki yumru şeklinde ve leblebi, nohut veya bazen de ceviz veya portakal büyüklüğünde olabilen anormal doku büyümelerine nodül adı verilir. Nodüllerle birlikte çoğu zaman tiroit bezi de büyüdüğünden bu hastalığa nodüler guatr adı da verilir.
Bir nodülün hasta ve doktor açısından önemi nodülde kanser olup olmadığının anlaşılmasıdır. İkinci önemli nokta ise nodülün aşırı hormon salgılama özelliği olup olmadığının ortaya konmasıdır.
Toplumda Her iki Kişiden Birisinde Tiroit Nodülü Vardır
Tiroit nodülleri toplumda çok sık görülen bir hastalıktır. Nodüllerin bir kısmı elle fark edilir ve bunların oranı toplumda % 7 civarındadır. İyot yetmezliği olan bölgelerde ise el ile fark edilebilen nodül sıklığı o toplumun % 25’ni bulur. El ile fark edilemeyen küçük nodül sıklığı ise daha fazladır ve ultrason ile tiroit bezleri incelendiğinde veya tarama yapıldığında toplumdaki % 50-60 kişide nodül saptanır. Bunun anlamı neredeyse iki kişiden birisinde nodül olmasıdır. İyot yetmezliği olan bölgelerde nodüler guatr 2-3 kat daha fazla görülür.
Nodül Sıklığı Yaşla Birlikte Artış Gösterir
Nodül sıklığı yaşla birlikte artar ve kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla bulunur. Gebelikte tiroit nodülü çapında artma ve yeni nodül oluşumu sıklığında artış vardır.
Nodül Neden Oluşmaktadır?
Tiroit nodülünün neden oluştuğu henüz bilinmemektedir. Bununla birlikte nodül oluşumunda genetik-kalıtımım rolü büyüktür. Tiroit nodülleri aynı ailede sık görülür. Bu nedenle ailenizden birisinde nodül varsa sizde de olma olasılığı yüksektir.
Nodül Varsa İlk Önce Hangi Doktora Başvurmak Gerekir?
Nodül varsa ilk önce Endokrinoloji uzmanına başvurmak gerekir. Endokrinoloji uzmanlarını Tıp Fakültesi hastanelerinde ve diğer büyük hastanelerde bulabilirsiniz. Endokrinoloji ihtisası, dahiliye ihtisası üzerine yapılmaktadır. Bu ihtisas sırasında tiroit hastalıkları, şeker, şişmanlık, kemik erimesi, boy kısalığı ve diğer hormon hastalıkları üzerinde uzmanlaşılmaktadır. Endokrinoloji uzmanı bulunduğunuz yerde yoksa dahiliye uzmanına başvurunuz. Endokrinoloji uzmanı sizin nodülünüzü gerekli tetkiklerle değerlendirdikten sonra tedavinizi planlar.
Sıcak veya Soğuk Nodül Ne Demektir?
Bir nodülün sıcak veya soğuk olması sintigrafi tetkiki ile ortaya konan bir durumdur. Tiroit sintigrafisi teknesyum 99 isimli bir radyoizotop madde ile çekilir. Damardan verilen bu ilaç tiroit bezine gider. Eğer nodül bu maddeyi tutmaz ise sintigrafi filminde nodül bir boşluk olarak görülür. İlacı içine almayan bu nodüllere ‘’soğuk nodül’’ adı verilir. Verilen ilacı tutan nodüller ise sintigrafide siyah bir şekilde ortaya çıkar. Teknesyumu tutan bu nodüllere ise ‘’sıcak nodül’’ adı verilir. Eğer nodül diğer tiroit dokusuna benzer şekilde ilaç tutarsa bu nodüle ‘’ılık nodül’’ adı verilir.
Soğuk nodüllerde kanser oranı sıcak nodüllere göre daha fazladır. Buna rağmen sıcak nodüllerde de kanser olabilir. Bu nedenle bütün nodüllere sıcak veya soğuk olsun mutlaka biyopsi yapılmalıdır. Biyopsi iki defa yapıldığı halde iyi huylu çıkanlarda anormal gelişim olmadıkça tekrar biyopsi yapmanın anlamı yoktur.
Kistik Nodül veya Solit Nodül Ne Demektir?
Nodüllerin bir kısmının içinde sıvı birikir ve bunlara kistik nodül adı verilir. İçinde sıvı olmayan sert nodüllere ise solit veya sert nodül adı verilir. Bir nodülün kistik veya solit olup olmadığı tiroit ultrasonu ile anlaşılır.
Tek Nodül veya Çok Nodül Ne Demektir?
Tiroit bezinde bazen tek nodül, bazen birden fazla nodül olabilir. Tiroit bezinde tek nodül de olsa çok nodül de olsa kanser oranı % 5’ tir.
Nodüllerde Kanser Sıklığı Ne Kadardır?
Nodüllerin yaklaşık yarısı tiroit bezinde tek nodül olarak bulunurken, geri kalan yarısı ise birden fazla nodül halinde bulunur. Yani bazı hastaların bezinde tek nodül varken bazen birden fazla nodül bulunur. El ile yapılan muayenede tek nodül olan hastalarda tiroit ultrasonu yapıldığında daha küçük ilave nodüller de saptanabilir. Tiroit bezinde tek nodül de olsa çok nodül de olsa tüm nodüllerde % 5 oranında kanser olma riski vardır. Sıcak nodüller de kanser sıklığı az ( % 0.23) olmasına rağmen yine de kanser riski vardır. Soğuk nodüllerde kanser riski daha fazladır ( % 5 kadar).
Hangi Tiroit Nodüllerinde Kanser Olasılığı Yüksektir?
Nodülü olan bir hastada ilerleyen yemek yeme zorluğu, ses kalınlaşması veya nefes almada zorluk kanser olma şüphesini artırır. Ancak, kanser olmayan nodüller sinire baskı yaparak ses kalınlaşması yapabilir. Her ses kalınlaşmasının da nodülden ileri gelmediğini akılda bulundurmak gerekir.
Önceki yıllarda baş veya boyuna yönelik ışın tedavisi (radyoterapi) alan nodüler guatrlı hastalarda ve ailesinde tiroit kanser hikayesi olanlarda kansere eğilim artar. Nodüler guatr kadınlarda erkeklere göre dört kat daha fazla görülür. Ancak tiroit kanseri erkeklerde daha çok görülür.
Erkek olmak, 20 yaşından önce ve 60 yaşından sonra birden nodül gelişmesi kanser için risk oluşturur.
Yavaş veya ani başlayan ağrı veya hassasiyet nodül veya kist içine olan kanama nedeniyle olabilir veya ağrı tiroit bezi iltihabı nedeniyle de gelişebilir ve bu durum habis olmayan bir olaya işaret eder. Ancak bazen yayılmış kanserde de ağrı olabilir.Nodüler guatrlı bir hastada boyundaki lenf bezlerinin şişmesi, nodülün sert olması, hareket etmemesi ve hızlı bir şekilde büyümesi kanser şüphesini artırır. Nodüllü hastalar Tefor veya Levotiron gibi ilaçları kullanırken nodül gittikçe büyüyorsa kanser şüphesi artar. Bu nodüllerde tekrar biyopsi yapmak gerekir. Çocuklarda nodül saptanması kanser riskini artırır. Bu nedenle mutlaka biyopsi yapılmalıdır.
İyi huylu ve kötü huylu tiroit nodüllerinin bazı özellikleri aşağıda verilmiştir. Tablo-‘de belirtilen özellikler bir nodülün kanser yönünden riskini gösterir. Bu bulgular mutlaka kanser olduğunu veya olmadığını göstermez. Örneğin tiroit kanseri olan tiroit nodülü de tiroit hormon ilacı (Levotiron veya Tefor gibi) tedavisiyle küçülebilir. Yine sıcak nodüllerde de soğuk nodül kadar olmasa da kanser olabilir. Kanser ayırımı için en iyi test ince iğne biyopsisi yapmaktır. Biyopsi yapmadan kesin olarak bir nodül için kanser var veya yoktur denemez.
İyi huylu olduğu düşünülen nodüllerin özellikleri:
• Ailede iyi huylu nodül veya guatr olması
• Tiroit bezinde çapları 1 cm’den küçük olan birden fazla nodül bulunması
• Nodülün aynı büyüklükte durması
• Nodülün basit kist ve sıcak nodül olması
• İlaç tedavisiyle (Tefor) nodülün küçülmesi
• Ailede Graves veya Hashimoto hastalığı olması
• Yumuşak, düz ve hareketli nodül
• Kanda tiroit hormonlarının az veya çok olması
• Ultrason ile rasgele saptanan çapı 1 cm’den küçük nodüller
• Gebelikte ortaya çıkan nodül
• Yumuşak nodüller
• Nodülü olan hastada Hashimoto tipi tiroit iltihabı olması
Kanser Şüphesi Olan Nodüllerin özellikleri
• Tek, sert ve yumuşak dokulara yapışmış (hareket etmeyen) nodül
• Nodülün Hızlı büyümesi (özellikle ilaç tedavisi alırken)
• Ses tellerinin felci ve ses kısıklığı
• Çocukta nodül olması, erkekte nodül olması
• 20 yaştan önce veya 60 yaşından sonra nodül ortaya çıkması
• Biyopside kanser şüphesi olması
• Çapı 2 cm’den büyük sert nodül
• Çapı 4 cm olan kist
• Sintigrafide soğuk nodül olması
• Önceden baş ve boyuna radyoterapi yapılması
• Tefor veya Levotiron ilaçları kullanılırken nodülün büyümesi
• Ailede tiroit kanseri olması
Bütün Nodüllere İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Yapılması Gerekir
Tiroit iğne biyopsisi tiroit nodüllerinin tanı ve tedavisinde kullanılan en etkili ve en hassas tetkiktir. Bir nodülde kanser olup olmadığını anlamak için mutlaka iğne biyopsisi yapılması gerekir. Diğer tetkiklerle kanser olup olmadığı anlaşılamaz.
Tiroit nodülünün değerlendirilmesine ilk olarak biyopsi ile başlanmalıdır. Bu durum tek olsun çok olsun tüm nodüller için geçerlidir. Bir bezde birden fazla nodül varsa tüm nodüllerden ayrı ayrı biyopsi yapmak gerekir. Kuralımız erişilebilen tüm nodüllere biyopsi yapılmasıdır. Biyopsi yapılmayan bir nodülde kanser olmadığını hiçbir tetkik veya kişi garanti edemez. Bu nedenle palpasyonla (el ile) erişilemeyen nodüllere de ultrason altında mutlaka biyopsi yapılmalıdır.
İnce iğne aspirasyon biyopsisi sayesinde ameliyata verilen hasta sayısında % 50 oranında azalma olmuştur. Biyopsinin tecrübeli bir hekim tarafından yapılması ve yine deneyimli bir patolog tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Biyopsi ile alınan hücrelerin patolojik incelemesi sonucunda genellikle hastaların % 4’ ünde kanser, % 10’unda kanser yönünden şüpheli , % 17’sinde yetersiz örnek (Biyopside parça gelmemesi) ve % 70’i iyi huylu nodül olarak rapor edilir.
Görüldüğü gibi nodüllerde kanser oranı azdır. Bununla birlikte iğne biyopsisinde bazen parça gelmez. Bu durumda biyopsiyi 2 veya 3 kez daha tekrar etmek gerekir. Tekrarlanan biyopsiler ile sonuç alma olanağı artar. Parça alınamayan nodüllerin bir kısmı kistik nodüllerdir. Bunlarda sıvı olduğu için hücre az gelir. Parça alınamayan nodüllerin bir kısmı ise küçük nodüllerdir.
Biyopsi ile tiroit kanserlerinin papiller, medüller ve anaplastik kanser türleri patolog tarafından kolayca tanınır. Ancak folliküler kanser türü biyopsi ile teşhis edilemez. Patolog bu nedenle ‘’folliküler tümör’’ olarak rapor yazar. Kanser, kanser şüphesi veya folliküler nodül diye patoloji raporu çıkan hastalarda ameliyat yapılır. İyi huylu çıkanlarda nodül çok büyük değilse ameliyat genellikle yapılmaz.
Bir nodül, yapılan ilk biyopside iyi huylu çıktığı halde gittikçe büyürse ve özellikle Tefor veya Levotiron ilacı alırken büyürse mutlaka tekrar biyopsi yapılır. Boyunda lenf bezleri şişmiş kişilerde de tekrar biyopsi yapılır.
Tiroit İğne Biyopsisi Nasıl Yapılır ?
Hastaların biyopsi öncesi aspirin, Plavix veya romatizma ilaçları kullanmamaları veya biyopsiden birkaç gün önce kesmeleri gerekir. Bu ilaçlar kanamayı artırır. Ayrıca hemofili hastalığı gibi kan hastalığı olanlar veya Coumadin gibi kanı sulandıran ilaç kullananlar veya herhangi bir bitkisel ilaç alanlar bu ilaçlarını doktora söylemelidir. Biyopsi yapılırken aç veya tok olmanın bir önemi yoktur. Biyopsi yapılmadan önce randevu alınır ve randevu saatinde biyopsi yapılacak yere gidilir.
Tiroit iğne biyopsisi, ultrason ile veya ultrasonsuz olmak üzere iki türlü yapılabilir. Büyük nodüllerde ultrasona gerek yoktur. Küçük nodüllerde ultrason yardımıyla nodülün yeri daha iyi saptanır. Tiroit biyopsisi genellikle hepinizin bildiği, kolunuzdan kan alınırken kullanılan, normal plastik enjektörlerle yapılır. Ayrı bir alet kullanılmadığı gibi ameliyat da yapılmaz.
Günlük pratikte bunun bir ameliyat olduğu korkusuyla biyopsiye gelmeyen hastalar olduğu gibi aşırı stres yapan, çok heyecanlanan hastalar olmaktadır. Biyopsi yapıldıktan sonra ise bu hastalar ‘Çok kolaymış, boşuna korkmuşum ‘’ diyerek evine gitmektedirler.
Biyopsi yapılacak hasta önce muayene masasına yatırılır ve başını biraz arkaya vermesi istenir. Böylece tiroit bezi ve nodül daha iyi fark edilir. Hastaya biyopsi sırasında yutkunmaması söylenir. Biyopsi yapılacak nodülün yeri önce el ile iyice saptanır ve biyopsi yapılacak cilt bölgesi alkollü pamuk ile temizlenir. Daha sonra enjektör iğnesi batırılarak nodüle girilir ve enjektörün pistonu geri çekilerek dokunun veya nodül hücrelerinin gelmesi sağlanır. Daha sonra iğne çıkarılır. İğne çekilir çekilmez biyopsi yapılan yere kanamayı durdurmak için bir pamukla 10-15 dakika basılır. Böylece kanama ve şişme önlenir. Biyopsi yapılan alana daha sonra ufak bant yapıştırılabilir. Eğer bu alanda daha sonra rahatsızlık hissi olursa buz uygulaması yapılabilirse de buna % 99 hastada pek gerek olmaz. Şırınga içindeki biyopsi parçaları daha sonra lam denilen ufak cam parçalarına püskürtülür ve sonra yayılır. Bu camlar incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir. Biyopsi sırasında uyuşturma yapmaya gerek yoktur. Zaten ağrı da pek olmaz ve buna da gerek yoktur.
Biyopsi sonrası yavaşça yataktan kalkarak oturmanız istenir. Beş dakika kadar oturduktan sonra kalkarsınız ve işinize veya evinize gidebilirsiniz. Biyopsi yapılırken iğne batırıldığı için çok hafif bir ağrı olabilir. Bu ağrı kolunuzdan kan alınırken oluşan ağrının aynısıdır. Bu nedenle korkmanıza hiç gerek yoktur. Biyopsi yaptırmazsanız ve nodülde kanser varsa tedavide gecikme olacağı için kanserin yayılmasına neden olacağınızı unutmayınız. Biyopsi, ameliyat olacak olan hastalarda da ameliyat öncesi mutlaka yapılmalıdır. Ameliyat öncesi nodülün kanser olduğu anlaşılırsa ameliyat ona göre yapılır.
Nodüler Guatrlı hastada Hangi Tetkikler yapılır?
Nodülü olan bir kişide T3, T4 ve TSH hormonları, anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorları, Kalsitonin hormonu ile tiroit ultrasonu ve tiroit sintigrafisi tetkikleri yapılabilir. Medüller tiroit kanseri denen bir kanser türünü erkenden yakalamak için kanda kalsitonin hormon düzeyine de bakılabilir.
Tiroit Ultrasonu
Tiroit ultrasonu, ultrason aletinin prob denen ufak bir parçasını boynunuza koyarak ses dalgası gönderilmesi ve bu ses dalgalarının görüntüsünün bilgisayar ekranında görülmesi ile yapılan bir tetkiktir. Ses dalgası olduğundan gebelerde de güvenle yapılabilir. Tiroit ultrasonu nodülün kanser veya iyi huylu olup olmadığını ayırt edemez. Ultrason, ancak bir nodülün kistik olup olmadığını veya sert olup olmadığını anlamaya yarar. Ultrason ile ele gelmeyen küçük nodülleri saptama imkanı da vardır.
Tiroit ultrasonunda kanser şüphesi uyandıracak nodül özellikleri şunlardır:
1. Nodül kenarının düzensiz olması
2. Doppler ultrason ile nodülde kan akımının fazla olması
3. Nodülde küçük kalsiyum çöküntüleri olması
Tiroit ultrasonu için belirtilecek diğer bir nokta ultrason yapan hekimin nodülü tanımadaki tecrübesidir. Tiroit ultrasonunu bu konuda deneyimli hekimler yapmalıdır. Günlük pratikte bazen karşımıza ilginç ultrason raporları gelebilmektedir. Ultrasondaki nodül ile alâkası olmayan ufak değişikliklerin nodül olarak rapor edilmesi hem hastayı hem Endokrinoloji uzmanını sıkıntıya sokabilmekte ve başka bir laboratuvarda tekrar ultrason yapılabilmektedir. Bu nedenle tiroit ultrasonu yaptıracağınız laboratuvar hakkında doktorunuzun görüşünü almanızda fayda vardır.
Tiroit Nodülü Ne Gibi Şikayetler Yapar?
Nodüllerin çoğu hiçbir belirti vermez ve şikayet yapmaz. Nodüller sıklıkla hasta veya doktor tarafından rasgele fark edilir ve nadiren yemede zorluk, nefes darlığı, ses kalınlaşması veya çatallaşma veya boyunda ağrı yapar. Ancak çoğunun hiçbir belirtisi yoktur. Nadiren nodül içine kanama olursa ağrı ve hassasiyete neden olur. Bu tür kanamalar nodülün kendiliğinden yok olmasına neden olabildiği gibi sıklıkla kist oluşumuna da neden olur. Bazen akciğer ve beyin tomografileri sırasında veya boyundaki damarların ultrason ile incelemesi sırasında da tesadüfen nodül olduğu fark edilir. Nodül çapı 4-5cm ulaştığı halde hiçbir şikayeti olmayan çok hasta vardır.
İyi Huylu Tiroit Nodülü Nasıl Bir Gidişat Gösterir?
1- Çok yavaş büyüme eğilimi vardır
2- Üç yıl içinde iyi huylu nodüllerin yarısında % 30 hacim artışı olabilir. Nodüller tiroit bezinin diğer kısımlarından daha fazla büyür ve bu büyümenin yaş, seks, nodül çapı ve nodülün sıcak veya soğuk olması ile ilişkisi yoktur.
3- Bir yıl içinde nodüllerin % 20’sinden azı büyür.
4- Nodüllerin % 20 sinde ise kendiliğinden küçülme olur.
Nodüller iyi huylu olsa da kötü huylu olsa da büyüyebildiğinden önemli olan Tefor veya Levotiron gibi ilaçlar alırken oluşan nodül büyümeleridir. Nodüller genellikle başlangıç olarak ya iyi huylu yada kanser olarak ortaya çıkarlar. İyi huylu nodülün kansere dönüşümü çok nadirdir. Bu nedenle bazen hastaların sorduğu gibi ‘’ya iğne nodülün kanser olmayan tarafına girmişse?’’ gibi bir soruya veya endişeye gerek yoktur.
İyi Huylu Nodül daha Sonra Kansere Dönüşür mü?
Yapılan biyopside iyi huylu çıkan bir nodülde kansere dönüşüm pek olmaz. Nodüller başlangıçta iyi huylu veya kanser olarak oluşurlar. Ancak ilaç tedavisine rağmen nodül hızla büyürse ve lenf bezlerinde şişlik olursa kanserden şüphelenilir ve tekrar biyopsi yapılır.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|