Sûretin ellerine bıraktım ömrümü incindim, incitmelerimden bahsetme sakın!
Sîretimin kırık dökük hallerini onarmaya taliptim hep, cazibesinde eridiğim kabukların alından morundan bahsetme sakın!
Söze aşık oldum hep, cümleler biriktirdim, sözü yüzüstü bırakıp nefsime kaçmalarımdan bahsetme sakın!
Kalabalıklarda cilalayıp gezdim alnımı yüzümü, bir başına kaldığımda kararan yüzümden, alnımın karasından bahsetme sakın!
Huzuruna koşup kıyama durdum hergün her vakit, hangi rekatta kaç defa seni unuttum bahsetme sakın!
Gürültülü zamanlarda, canhıraş kavgalarda da olsam kulak kabarttım, duydum sesini. Kulaklarımı bu ellerimle kapatmalarımdan, sağır rollerimden bahsetme sakın!
Duygularımın şaheserlerini sergiledim uluorta hep, karalamalarımdan bıkıp utanmış sayfalardan bahsetme sakın!
Kartvizitimle, diplomalarımla konuştum her basamakta, makamsız en aşağıda ruhumdan bahsetme sakın!
Mahşerin kalabalığında, unutup düştüğüm çukurlarımı sakla, ört!
Utandırma beni, affet lütfen!...