12.02.23, 23:35
|
|
Bilgili Üye
|
|
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,697
Etiketlendiği Mesaj: 3576 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Rad Nickli Üyeden Alıntı
Haklısın abi. Açıklama olarak sufli kelime anlamı olarak Arapça aşağıya ait, alçak olan anlamına geliyor. Şeytani cinler de bu kategoriye girdiği için sufli deniliyor. Alemler ulvi ve sufli olarak ikiye ayrılır Rahmaniyet rüzgarının estiği alemler ulvi aleme, dünyalık işler ise sufli alem kategorisine girer. Dünya ve dünya için edilen gayrette suflidir. Çünkü maneviyata göre alçaktır. Yani Sufli şeytani demek değil aşağıda kalan anlamına gelir dünya menfaatleri manevi alemlerin aşağısında olduğu için dünyalık işlerde sufli alemdir. Suflinin anlamı sadece şeytani demek olsaydı kasemlerin, surelerin, ayetlerin görevlileri sufli olmazdı. Bu kişilerde Müslümandır. Dünyalık işler ile ilgilenirler. Ulvi görevliler vazife icabından dolayı sufli aleme itimat etmezler.
Sufli bir haceti ulvi bir görevliye yaptırmak istesen Ulvi görevli kendi altındaki sufli hadimi görevlendirir. Tabii bu sufli hacetler celb, büyü vs değil şeriat çizgisinden çıkmayan hacetlerdir. Bu kişiler kişinin ağzından çıkan niyete değil gönlünden çıkan niyete göre hareket eder. Misal bir kişi göz perdesini açmak istiyor görevli daveti yapıyor niyeti "Allah rızası" olsa da kalbindeki niyetine nefsi karıştığı için bu davete sufliler icabet eder. Tabii öncesinde şer ve ardi gelir daha sonra sufli gelir. Nefsi sürekli kişiyi baskılar cinleri gör, onları gör, sen ilim adamısın yürü... gibisinden. Ama ağzından çıkan ise "Allah rızası için zikri çekmeye" bu sözler sadece bir kelimeden ibarettir diğer alem varlıkları senin gönlüne o niyet düştüğü an seni okur. Zikir çekerken tasalluta musallata uğrama sebeplerinden en büyüğü de budur. Kalbinde nefsi niyet, ağzında farklı niyet... Kalpler dolu bir kaba benzer kap içine su dolarsa hava girmez. Kalplerinde içine masiva dolarsa Allah'ın rahmeti oraya giremez. Allah'ın rahmeti, cemali, zati kalbinde yoksa ne şeytaninin arkası kesilir ne de tasallutun ne de musallatın. Buda itikad problemi oluşturur. İtikad problemi olan birinin de çok açığı olur bu açık da günah kapısını aralar o kapıdan da giren çıkan çok olur. Devir döngü gibi kendindeki açığı bulmaya çalışırsın tövbe ile kapatırım sanarsın ama yaptığın sadece akan bir suyun önüne taş koymaktır. O taş o suya dayanamayıp aşınır. Günahlarda insanın tövbesini böyle aşındırır. Bir iki konuya değineyim dedim anlatabildim umarım.
|
ağzina diline saglik çok guzel aciklama olmuş
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v)
|