Torlak Nickli Üyeden Alıntı
Öncelikle promosyon adı altında verilen para, iki sebepten biri nedeniyle veriliyor olabilir;
1- O verilen para, maaşı oradan alma sözüne karşılık bankanın maaşlar üzerinden kazandığı faizden bir kısmını maaş sahibine vermesidir, ki bu durumda verilen para faizdir, öyleyse zaten haramlığı üzerinde konuşmaya gerek yoktur.
2- O verilen para, bankanın hediyesidir. Bu durumda da gelirinin çoğu veya tamamı haram olan birinin veya bir kurumun verdiği hediyeyi almak ve kendine kullanmak caiz değildir.
----------------
Bu bilgiden sonra, maaşını mecburen banka üzerinden almak zorunda olan müslümanlar, kendileri için tahsis edilmiş promosyon paralarını bankaya bırakmamalı.
Çünkü kendisine tahsis edilmiş olan bu parayı bankaya bırakmak, bankaya yardım olacağı için kişi öncelikle promosyon parasını bankaya bırakmayıp bankadan almalıdır.
Ancak bu para, haram para olduğu için bunu kendine ve bakmakla yükümlü olduğu (hanımı, annesi, babası, çocukları vs.) kimselere kullanamaz. Burada kullanmaktan maksad, menfaatinin kendisine dönmesidir. Böyle olunca, promosyon ile elektrik vs fatura ödemek, tuvalet kağıdı almak, benzin almak gibi işlemlerin hepsi haram kapsamındadır. Çünkü o haram parayı menfaati kendisine yarayacak şekilde kullanmıştır.
Bu sebeple avucundaki, ateş misali olan bu haram parayı elinden bir an önce çıkarması lazımdır ve bundan asla bir sevap beklememelidir. Çünkü bu para bankaya yaramasın diye almak zorunda kaldığı faiz parasıdır. Bu sebeple parayı bankadan almasında ona bir vebal yok, hatta bankaya bırakmadığı için vebalden kurtulmuş olur.
Kişi aldığı bu parayı iki şekilden biriyle elden çıkarır;
1- Harama helale fazla dikkat etmeyen bir fakire verir. Çünkü her ne kadar fakire helal bile olsa, mânevî kirinden dolayı amellerine tesir edebilir. Ancak bu fakir, yukarıda belirtildiği gibi, bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmamalı.
2- Ammeye hizmet eden hayır kurumlarına verilir.
Peki bu para bana haram da, verdiğim şahıs veya kurumlara haram değil mi?
Bir şeyin haram olması 2 sebeple olur;
1- O şeyin bizzat kendisinin haram olması. Şarap, leş eti vs gibi... Bu durumda o şey (yiyecek, içecek vs) el değiştirse bile haramlığı bakidir yani el değiştirse de helal olmaz.
2- Kazanılma yolunun haram olması. Hırsızlık, faiz vs gibi... Bu durumda kişi o şeyin sahibini biliyorsa, bizzat ona malı (parayı vs) iade etmesi lâzımdır.
Ancak promosyon gibi sahibi belli olmayan paralarda malı yukarıda bildirilen 2 yoldan biriyle elden çıkarmak gerekir. Banka bu parayı haram yoldan elde ettiği için bu para bankanın değil, kendisinden faiz yoluyla aldığı kimselerindir. Onları teker teker bulmak ise, imkansızdır.
İslâm fıkhında bir kaide vardır; "Malın, malik olma sebebi değişince, malın aynı (kendisi de) değişir."
Bunun delili şu hadistir; Berîre (radıyellahu anha) hane-i saadete sık sık gidip geldiği için bir gün kendisine tasadduk edilen (sadaka olarak verilen) bir etten Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimize de ikram edilmişti. Etin nereden geldiğini öğrenen ALLAH Rasûlü sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuşlardır: “Bu Ona sadakadır, bize ise, hediyedir.” (Buhari, Zekat; 62 - Nikah; 19 - Müslim, Zekat; 170)
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e sadaka haramdı ama sadaka olan mal, Berire radıyellahu anhanın olup el değiştirince, aynı da değişmiş gibi olduğundan, Efendimiz o etten yemiştir.
Yani bu promosyon parası size haramdır. Çünkü kazanma yolunuz caiz olmayan bir yoldur. Ancak paranın bizzat kendisi haram değildir. Şayet öyle olsaydı, yakıp imha etmek gerekirdi. Size haram ama el değiştirip fakirin eline geçince, ona haram değildir.
Meselenin daha iyi anlaşılması için şöyle bir misal de verebiliriz; Fakir olan birine zekat verilse, o fakir de bu zekat parasıyla yemek pişirip, zengin (zekat almak kendisine haram olan) birisini yemeğe davet etse, bu yemek o zengine helaldir. Çünkü fakirin mülküne geçince, zekat olmaktan çıkmıştır. Böyle olunca, zenginin ondan yemesi helal olmuştur.
Netice;
1- Size tahsis edilen promosyon parasını asla bankada bırakmayın.
2- Sakın kendinize veya bakmakla yükümlü olduğunuz kimselere kullanmayın/vermeyin.
3- Harama - helale fazla dikkat etmeyen bir fakire verin. Çünkü bu para her ne kadar ona helal de olsa, mânevî kirinden dolayı, kişinin amelini ve maneviyatını kötü yönde etkileyebilir. Bu sebeple salih kimselere vermemeye çalışın.
4- Yada ammeye (bütün ümmete) hizmet veren hayır kurumlarına verin. Onlara da bildirin ki, bunu inşaat, demirbaş eşya gibi şeylere harcayıp hem ümmetin maslahatına kullansınlar, hem de birilerine mülk edindirmek, yedirmek yoluyla maneviyatlarını bozmasınlar.
5- Bunu verirken sevap beklemek, haramdan sevap beklemek olur, ki kişinin imanını tehlikeye sokar, neuzü billah...
6- Kişi bu parayı kendine kullanmayıp haramdan kaçındığı için sevap kazanabilir. Çünkü haramdan ALLAH için uzak durmak, sevaptır.
7- Ahir zaman imtihanlarından biri olan bu promosyon belası, müslümanları tuzağa düşürmek, faiz yedirmek, neticede maneviyatlarını darmadağın etmek için kurulmuş bir tezgahtır. Her ne kadar maddi sıkıntıların zirve yaptığı bir dönemden geçiyor olsak da, sakın bu parayı kendimize kullanmayı aklımıza getirip, niyetimizi bozup gadab-ı ilahiyi üzerimize çekmeyelim.
ALLAH teala yar ve yardımcımız olsun...
|