Alıntı:
imas Nickli Üyeden Alıntı
soruyorum cevap vermiyorsun,madem tagut sistemi ( bende bu düzene taraf degilim,fakat evliyanin dedigi gibi icinde bulundugunuz duzene uyun bozgunculuk yapmayin diyor bende onlarin sozlerine gore yasiyorum) tagut sistemiyse darul harp tir niye darul islam yapmak icin savaşmiyorsunuz niye ancak lak lak edip nifak cikariyorsunuz,senin ağa babalarinda boyle yapiyor...
avukatlar ettikleri yemin yüzünden kafirdir diyen senin büyüğün niye mahkemelik olunca kafir dedigi avukattan yardim istiyor avukat tayin ediyor,kendi savunmasini niye kendi yapmiyor...
iş cene yapmaya gelince bozgunculuga gelince aslan kesiliyor ama karsi oldugu duzenin kanunlarina gore savunma yapiyor.....
|
kendisini mahkemede savunan kişi ikrah altında ise tekfir edilmez savunma icin avukat tutmak caizdir
Kalbi imanla mutmain olduğu hâlde (küfre) zorlananlar hariç, kim de imanından sonra kâfir olur, (kendi tercihiyle küfre saparak) küfre gönlünü açarsa, Allah’ın gazabı onların üzerinedir ve onlar için büyük bir azap vardır. (16/Nahl, 106)
Kadı Şûreyh "Kişiyi bağlamak ikrahtır. Tehdit etmek ikrahtır. Dövmek ikrah*tır. Hapsetmek ikrahtır"[7] demiştir.
Tabiinden olup zamanın güvenilir müftüsü olan ve "Hadis Sarrafı" adı verilen İbrahim en-Nehai de "Kişiyi bağlamak ikrahtır. Hapsetmek ikrahtır."
Abdullah İbn Mesud r.a “Benden iki kamçı darbesini savacak her sözü söylerim”
Ali imran 28 . Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim de böyle yaparsa onunla Allah arasında (İslam ve iman adına) hiçbir bağ kalmamıştır. (Canınıza, malınıza, namusunuza vb. zarar verecekleri endişesiyle) onlardan korkup sakınmanız hâlinde (sözlerinizle onlara dostmuş gibi görünmeniz) müstesna.
Yusuf as. kafire vekalet vermiştir delil:
O ikisinden, kurtulacağını sandığı kişiye demişti ki: “Beni efendinin yanında an.” Şeytan ona (Yusuf’u) efendisinin yanında anma meselesini unutturdu. Böylece birkaç yıl daha (üç ile dokuz yıl arası) zindanda kaldı. (12/Yûsuf, 42)
İmâm İbn Kudâme rahîmehullâh ise şöyle demiştir: “Vekâlet, kitâb, sünnet ve icmâ ile câizdir… Bizzat kendisi hakkında tasarrufu sahîh olanın ve başkasının yerine de niyâbet işini gerçekleştirecek her kesin vekâlette bulunması sahîhtir. İster bu erkek, kadın, hür yahud köle olsun, isterse Müslüman yahud kâfir bir kimse olsun fark etmez.” (İbn Kudâme, el-Muğnî: 5/63)
daha çok delilim var bunlar yeterli diye düşünüyorum
ülkedeki cemaatler neden cihad etmiyorlar sayıları bu kadar fazla iken? cihad sadece bize mi farz?
talibanı müslüman olarak görüyor musun? görüyorsan neden hicret etmiyorsun
oysaki hicret etmeyenleri Rabbimiz Allah Subhanehu ve Teala apaçık tehdit etmiştir
Derler ki: “Biz yeryüzünde (müşriklerin safında yer almak zorunda olan, çaresiz) mustazaflardık.” (Melekler
“Allah’ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” derler. Bunların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o! (4/Nisâ, 97)
Alıntı:
ata103 Nickli Üyeden Alıntı
kendisini mahkemede savunan kişi ikrah altında ise tekfir edilmez savunma icin avukat tutmak caizdir
Kalbi imanla mutmain olduğu hâlde (küfre) zorlananlar hariç, kim de imanından sonra kâfir olur, (kendi tercihiyle küfre saparak) küfre gönlünü açarsa, Allah’ın gazabı onların üzerinedir ve onlar için büyük bir azap vardır. (16/Nahl, 106)
Kadı Şûreyh "Kişiyi bağlamak ikrahtır. Tehdit etmek ikrahtır. Dövmek ikrah*tır. Hapsetmek ikrahtır"[7] demiştir.
Tabiinden olup zamanın güvenilir müftüsü olan ve "Hadis Sarrafı" adı verilen İbrahim en-Nehai de "Kişiyi bağlamak ikrahtır. Hapsetmek ikrahtır."
Abdullah İbn Mesud r.a “Benden iki kamçı darbesini savacak her sözü söylerim”
Ali imran 28 . Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim de böyle yaparsa onunla Allah arasında (İslam ve iman adına) hiçbir bağ kalmamıştır. (Canınıza, malınıza, namusunuza vb. zarar verecekleri endişesiyle) onlardan korkup sakınmanız hâlinde (sözlerinizle onlara dostmuş gibi görünmeniz) müstesna.
Yusuf as. kafire vekalet vermiştir delil:
O ikisinden, kurtulacağını sandığı kişiye demişti ki: “Beni efendinin yanında an.” Şeytan ona (Yusuf’u) efendisinin yanında anma meselesini unutturdu. Böylece birkaç yıl daha (üç ile dokuz yıl arası) zindanda kaldı. (12/Yûsuf, 42)
İmâm İbn Kudâme rahîmehullâh ise şöyle demiştir: “Vekâlet, kitâb, sünnet ve icmâ ile câizdir… Bizzat kendisi hakkında tasarrufu sahîh olanın ve başkasının yerine de niyâbet işini gerçekleştirecek her kesin vekâlette bulunması sahîhtir. İster bu erkek, kadın, hür yahud köle olsun, isterse Müslüman yahud kâfir bir kimse olsun fark etmez.” (İbn Kudâme, el-Muğnî: 5/63)
daha çok delilim var bunlar yeterli diye düşünüyorum
ülkedeki cemaatler neden cihad etmiyorlar sayıları bu kadar fazla iken? cihad sadece bize mi farz?
talibanı müslüman olarak görüyor musun? görüyorsan neden hicret etmiyorsun
oysaki hicret etmeyenleri Rabbimiz Allah Subhanehu ve Teala apaçık tehdit etmiştir
Derler ki: “Biz yeryüzünde (müşriklerin safında yer almak zorunda olan, çaresiz) mustazaflardık.” (Melekler “Allah’ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” derler. Bunların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o! (4/Nisâ, 97) |
ağababaların derken kimi kastediyorsun onuda söyle