31.01.23, 22:40
|
|
Bilgili Üye
|
|
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,650
Etiketlendiği Mesaj: 3556 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
Jigsaw44 Nickli Üyeden Alıntı
"Ve de Mü'min kadınlara söyle, bakışlarından bir kısmını sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Doğal olarak görünmesi gerekli olanlar dışında, ziynetlerini açığa vurmasınlar. Örtüleri ile göğüslerini örtsünler . Ziynetlerini; kocaları, babaları, kocalarının babaları, oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kadınların tamamı, yeminle sahip oldukları , kadına ihtiyaç duymayan erkek hizmetliler, kadınların avret yerlerinin henüz farkında olamayan çocuklar hariç, açığa vurmasınlar. Korudukları ziynetleri bilinsin diye, ayaklarını vurmasınlar . Ey mü'minler! Hepiniz topluca Allah'a tevbe edin. Umulur ki kurtuluşa erersiniz."
Nur Suresi 31. Ayet
Bu ayette birçok diyanet çevirisinde örtünmek, başörtü diye geçer.
Nur suresinin 31. ayetinde ayrıntıları ile açıklanan örtünme koşullarından anlıyoruz ki, 'örtünme' herkese karşı değildir. Ev içi ilişkilerde örtünme; kadının karşısındaki insanda şehvet duygusunu uyandırmayacak biçimde giyinmesidir. Şehvet duygusunu kamçılayan 'ziynet yerleri'dir. Nur suresinin 31'inci ayetine göre, kadının ziynet yeri, yakadan sonra başlayan yer ya da başka bir yorumla, göğüs çaprazından sonrası.
Nur suresinin 31. ayetinde, 'Gizledikleri süslerinin bilinmemesi için, ayaklarını yere vurmasınlar' deniyor.
Kim ayaklarını yere vurmayacak? Kadınlar. Niye vurmayacaklar? Gizledikleri süslerinin bilinmemesi için. Ayaklarını yere vurdukları zaman, hangi süsleri belli olur? Göğüsleri.
Çünkü ayaklar yere vurulunca, titreyerek varlıklarını belli eden tek kadın uzvu göğüslerdir. Ve bu kadın uzvunu Kuran, aynı ayette, 'gizledikleri süslerinin bilinmemesi için' diye niteliyor.
Peki bunca açıklamaya rağmen nasıl oluyor da birçok tercüme de kurandaki örtünmeye başörtüsü deniliyor?
Kadını kendi zihniyetine göre yaşatmak isteyen zihniyetin çarpıttığı ayetlerin başında bu ayet gelir. Bu ayetteki "himar" kelimesi geniş manalı bir kelime olup örtü manasına gelir. Eski Arap yazılarına bakılırsa himarın yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebileceğini görürüz. Himar, başı örterse başörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eğer "himar" kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi "himarürres" gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece "res" kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan "himar" ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı. Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette başın sıvazlanması söyenirken, baş kelimesi Arapça karşılığı 'res' ile vurgulanır.
|
hangi kaynaktan aldin bu bilgiyi?...ayetlerin hadislerle açiklamaisini ayetlerin nasil uygulandigini bilmeden okumadan sadece ayet meali ile anlamaya calismanin insani şirke götürdügünü bilmemiz gerekir,bu ayetlerin emirlerinin nasil uygulandigini hz. aisenin hz.fatimanin nasil giyindeklirine bakarak gormemiz gerekir...
bu yaziyi aldigin kaynaga bak ha mim ayn sin kaf yada kef ha ya ayn sad gibi "ayetleri" yada "hurufları" nasil acikliyorlar
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v)
|