28.01.23, 13:14
|
|
Bilgili Üye
|
|
Üyelik tarihi: 18.01.20
Bulunduğu yer: her yer
Mesajlar: 16,711
Etiketlendiği Mesaj: 3577 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
|
|
Alıntı:
ata103 Nickli Üyeden Alıntı
İlk delil getirdiğin hadis
Hadisi Ebû Saîd el-Hudrî'den rivâyet eden, Atiyetu'l-Avfî'dir. Atiye de zayıftır.
Heysemi, Zevâid'de : Bu hadîsin isnadı zayıf râviler zincirinden kuruludur. Atiyye el-Avfî, Fudayl bin Merzûk ve el-Fadl bin el-Muvaffak adlı râvilerin hepsi zayıftır. Lâkin İbn-i Huzeyme kendi sahihinde bu hadisi Fudayl bin Merzûk tarikinden rivayet etmiştir. Hadîs İbn-i Huzeyme yanında sahihtir, denilmiştir.
Nevevî, el-Ezkâr'da, İbn Teymiyye el-Kaidetu'l-Celîle'de, Zehebî de el-Mîzân'da bunun benzerini söylemişlerdir. Zehebî, ed-Duâfâ c. 1, sf: 88'de, ittifakla zayıf kabul edildiğini söyler.
Yine Heysemî, Mecmau'z-Zevâid'de (5/236) birkaç yerde aynı şeyi söylerken, Buseyri de zayıf olduğunu vurgular (Muhammed Nâsıruddin el-Elbânî, Tevessül, Guraba Y. s. 134-140; A. Yıldırım, 275)
2-
Bezzar, şöyle demektedir: “Biz bu sözlerin Nebi (s.a.v.)’den bu lafızlarla ancak bu isnadla bu vecihten rivayet edildiğini biliyoruz.”
(Bezzar, no: 4922 Thk: Mektebet’ul Ulum ve’l Hikem.
Bezzar’ın ifadesi hadisin tek kanaldan rivayet edilen garib bir hadis olduğuna işaret etmektedir. Hafız İbn Hacer’in bununla alakalı sözleri az ilerde gelecektir. Heysemi ise aynı yerde bu hadisi naklettikten sonra ricalinin sika olduğunu beyan etmiştir. Hafız, et-Takrib’te senedde yer alan Hatim bin İsmail el Medeni hakkında “Saduktur, vehim yapar” ibaresini kullanmıştır. (sf: 998) Musned’ul Bezzar (el-Bahr’uz Zehhar) 10/194)
Heysemi; “Ravileri güvenilirdir.” der ve hadis uleması ittifak ile bunu hasen kabul ederler.
Elbani dahi bu rivayetin hasen olduğunu kabul etmiş, ancak İbni Abbas radıyallahu anhuma’dan mevkuf olduğunu belirtmiştir.
Beyhaki de el Adab’da, bu hadis hakkında; “İlim ehli indinde kullanılıyor ve tecrübe edilmiştir” der.
Elbani; “ibadetler tecrübelerden alınmaz” diyerek, Nevevi, Taberani, İbni Hacer ve Beyhaki gibi hadis imamlarının sözlerini tenkid eder.
Ancak Allah Azze ve Celle’den istenecek bir şeyi kullardan istemek şirktir. Bu rivayette ise, cahillerin yaptığı istiğaseye delil yoktur. (Muhammed Nasıruddin Elbanî, ed-Daife 656)
Bezzar, İbn Abbâs radıyallahu anhuma’dan :
“Muhakkak ki Allah-u Teâlâ’nın yeryüzünde hafaza melekleri dışında, yere düşen her bir ağaç yaprağını dahi yazan melekleri vardır. Issız bir arazide biriniz bir sıkıntıya düşerse: “Ey Allah’ın kulları! Bana yardım edin!” diye seslensin.”
İbn Allân şerhinde (V, 151) nakledildiği gibi, Hâfız İbn Hâcer şöyle demiştir:
“Bu hadisin isnadı hasendir, cidden garîbdir
“Nebi (s.a.v.)’den, bu metinle rivayetini, ancak bu rivayet yoluyla biliyoruz” diyerek rivayet etmiştir. (Bezzâr, Musned, Musned-i İbn Abbâs, hadis no: 4922)
Elbanî; Derim ki:
Bunu Beyhakî, eş-Şuab’da mevkuf olarak (İbn Abbâs’ın mevkuf - sözü olarak) rivayet etmiştir. Eğer sahihse bu hadis, ilk hadiste “Allah’ın kulları” sözüyle kastedilenin melekler olduğunu tayin etmektedir.
Buna ister diri, ister ölü olsunlar, “gayb erenleri” denilen veliler, sâlihler gibi insanlardan veya cinlerden olan Müslümanları katmak caiz değildir. Zira onlarla istigase (onlardan manevi yardım istemek) ve onlardan yardım taleb etmek açık bir şirktir. Çünkü onlar duayı işitmezler, işitseler de buna cevab vermeye ve istekleri yerine getirmeye güç yetiremezler.
|
artik cevap yazmayacagim,senin gibi vahhabiler bu sapkin görüslerinden hic vazgecmezler
sen yoluna ben yoluma...
__________________
'Muhammedün Seyyidü’l-Kevneyni; / Ve’l-Ferikayni min Arabi’n ve min Acemi' (Muhammed (s.a.v)
|