HIPOFIZ BEZI TUMORLERI
Burun kanallarının arkasında beynin altında yerleşik bulunan hipofiz bezi kabaca küçük parmağınızın son iki bölümünün büyüklüğü ve şeklindedir. Küçük boyutuna rağmen endokrin bezler içerisinde en önemli olanıdır. Vücudun uzun dönemli büyüme, günlük fonksiyonları ve üretkenlik yetenekleri ile ilişkili olarak bir kontrol merkezi gibi çalışır.
Hipofiz bezinde iki kısım vardır: ön (anterior) lob ve arka (posterior) lob, ön lob, göğüste süt üretimini harekete geçirmek için büyüme hormonu da dahil olmak üzere, altı ayrı hormonun üretimi ile yükümlüdür, ön lobdaki diğer hormonlar, tiroid bezleri, yumurtalıklar, testis ve böbrek üstü bezlerindeki faaliyetleri harekete geçirerek endokrin sistemin diğer kısımlarını da etkiler.
Arka lob iki çeşit hormon üretir: oksitosin ve antidiüretik hormon. Oksitosin emzirme dönemi sırasında kadınlarda göğüsten süt gelmesi olayını harekete geçirmek için faaliyette bulunur. Aynı zamanda doğum sırasında rahim kasılmalarını da hızlandırır. Antidiüretik hormon idrar çıkışını kontrol etmek için böbrekler üzerinde faaliyet gösterir.
Hipofiz Bezi Tümörleri
Akromegali
Hipofizin aşırı faaliyeti sonucu yüzün irileşmesi, el ve ayakların aşın büyümesi ile belirgin durumdur. Bu kronik hastalık yetişkinlerde görülür ve normal gelişim tamamlandıktan sonra büyüme hormonunun artan salgısı nedeni ile ortaya çıkar.El, ayak, çene ve kafatası kemiklerinin aşırı büyümesi şeklinde oluşur. Büyüme çağından sonra kemiklerdeki uzamanın durması nedeniyle, akromegali iskelette kalınlaşmaya neden olur. Akromegali olan bir kişide en fazla dikkat çeken değişiklik alın ve çene kemiklerinde abartılı bir büyümedir. Bunun sonucunda genişlemiş ve kabalaşmış yüz hatları ve birbirinden oldukça ayrık dişler gözlenir.
Jigantizm
Gelişim hormonunun aşırı salgılanmasına bağlı olarak vücudun anormal derecede gelişme ve büyüme göstermesi devleşme. Nadiren görülen bu hastalık, akromegaliye benzer ve hipofiz bezi tarafından büyüme hormonunun aşırı salgılanması nedeniyle ortaya çıkar. Akromegaliye benzemeyen bu yönü ise jigantizmde büyümenin hızlanması ve yetişkinlikte aşırı uzun boyun ortaya çıkmasıdır. Bu iki rahatsızlık arasındaki fark bu olaydan etkilenen kişinin yaşıdır. Jigantizm yetişkinlik dönemini tamamlamamış olan şahıslarda ortaya çıkar. Ancak uzun boylu çocukların çok azı jigantizm rahatsızlığına sahiptir.
Prolaktinoma
Bu türden hipofiz bezi tümörü prolaktin hormonunun aşırı salgısına neden olur. Bu olay kadınlarda düzensiz adet veya adetten kesilmeye neden olabilir. Erkeklerde ise kısırlık veya iktidarsızlık ortaya çıkabilir. Kraniofarinjiyoma
Bu türden bir hipofiz bezi tümörünün belirtileri görsel bozukluklar, baş ağrıları ve cinsel gelişme yetersizliğidir.
Cushing Sendromu
Bir böbrek üstü bezi tümörü de bu rahatsızlığa neden olabilir.
Akromegali ve jigantizm hipofiz bezinin aşırı faaliyeti nedeni ile ortaya çıkar. Hipofiz bezi büyüme hormonu diye bilinen hormonu aşırı bir şekilde salgılar (buna ayrıca somatotropik hormon da denir). Bu türden bir aşırı salgılama genellikle bezlerde bir tümörün gelişmesi ile ortaya çıkar. Bu rahatsızlığa hiperpituitarizm denilir.
Hipofiz bezinde iki türden tümör gelişebilir. Bunlardan birine kraniyofarnjiyoma denilir. Bu tip tümör büyüdükçe hipofiz bezine baskı yapar. Bunun sonucunda hormon salgısı azalabilir ve hipopituitarizm veya diabetes insipidus (şekersiz diyabet) gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. İkinci çeşit hipofiz bezi tümörü adenomdur (bez epitelinden gelişen iyi huylu ur). Böylesi bir tümör fazla yayılmaz. ancak akromegali, jigantizm veya Cushing hastalığı gibi rahatsızlıkların bir sonucu olarak muhtelif hormonların aşırı salgısı yaratmaz, ancak göz sinirleri üzerinde ve yakınındaki normal hipofiz bezi dokuları üzerinde mekanik bir baskı oluşturarak herhangi bir zarara yol açabilir.
Teşhis
Doktor muayene ederek fiziksel değişiklikleri araştıracaktır: Ağrı ve acılar, ellerde sızı, aşırı terleme. Yetişkin bir hastada el ve ayak büyümeleri de doktor tarafından dikkate alınacaktır. Hastadaki görme bozuklukları araştırılacaktır; tümör büyüyerek görme sinirine bası yapar ve her iki gözde de görmeyi etkiler. Görme alanı ölçülerek, görme kaybı olup olmadığı araştırılır. Diğer önemli bulgularsa genel yorgunluk hali, derinin aşırı yağlı olması ve dilin normalden büyük olmasıdır.
Kan dolaşımında bulunan ve salgılanan hormon düzeyinde artış olup olmadığını belirlemek için özel kan ve idrar testleri yapılacak-tır. Bu değerler yüksek bulunursa, bilgisayarlı beyin tomografisi veya manyetik rezonansla hipofizdeki tümör saptanabilir. Eğer akromegaliden kuşkulanılıyorsa, röntgen çekilerek de kafatasındaki olası değişiklikler belirlenebilir.
Tedavi, tümörün ne kadar geliştiğine bağlı olarak düzenlenir. Erken teşhis, tümörün tamamen tedavi edilebilme şansını(eğer küçükse) artırır.
Hipofiz bezi, tümörün ortadan kaldırılması veya çıkarılması esnasında bazen zarar görebilir. Bu durumda genellikle hayat boyu hormon tedavisi gerekecektir.
Akromegali
Akromegali, büyüme hormonunun aşırı salgılanması nedeniyle ortaya çıkar ve iskelet ve iç organlarda büyümeye yol açar. Kalp genişleyebilir, buna bağlı olarak kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon ortaya çıkar. Akromegali tedavi edilmezse şeker hastalığı, göz sorunları ve vücut görünüşünde değişikliklere neden olur.
Ameliyat, hastalığın ilerlemesini ve çeşitli göz komplikasyonlarının ağırlaşmasını önleyebilir. Ancak görünüşteki değişiklikler genellikle geri dönüşümsüzdür. Ayrıca akromegalili hastalarda şeker hastalığı ve uzun vadede kalp, damar ve karaciğer hastalığı riski de oldukça yüksektir. Ancak bu riskleri en aza indirmek için bazı önlemler (sigara içmemek gibi) alınabilir.
Jigantizm
Jigantizm tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tümör çıkarılarak ya da aşırı salgılanan büyüme hormonu baskılanarak, hastalığın gelişimi durdurulabilir
Prolaktinoma
Kadınlarda prolaktinomanın en sık görülen belirtisi adetlerin düzensizliği ya da hiç olmaması ve kısırlıktır. Bir diğer belirti de galaktoredir (doğum yapmamış bir kadında memelerden süt gelmesi); ender olarak erkeklerde de görülebilir.
Prolaktin hormonundaki artış, doğum kontrol hapları ve sakinleştiricilerin kullanılması ve hipofiz tümörü tarafından aşırı miktarda üretilmesi (prolaktinoma) nedeniyle olur.
Cushing Hastalığı
Hipofiz tümörü böbreküstü bezlerini aşırı uyararak cushing hastalığına da neden olabilir.
Tedavi
Hipofiz tümörü genellikle ameliyatla çıkarılır. Hipofiz bezi çok küçük olduğu için, ameliyat ustalık gerektirir. Eğer tümör ameliyatla çıkarılamıyorsa, prolaktinoma tedavisinde ve akromegalide diğer tedavilerin yanı sıra, bromocriptin adlı bir ilaç kullanılır. Bromocriptin bazı hormonlarda aşırı artışı engeller. Yine de hipofiz tümörlerinin tedavisinde ilk seçilecek olan yöntem ilaç tedavisi değildir. Ameliyat mümkün değilse, radyasyon tedavisi de bazı hastalarda kullanılabilir. Tüm bu tedavi tiplerinin birlikte kullanılması da tümörün tekrarlama olasılığını azaltmak üzere, oldukça yaygındır.
---------- Post added 13.02.17 at 21:39 ----------
INCE BAGIRSAK TUMORLERI
Mide kapısından (mideden onikiparmakbağırsağına geçiş yeri; pior) ileoçekal valfa (incebağırsaktan kalınbağırsağa geçiş yeri) kadar olan geniş yayılımıyla incebağırsak tüm sindirim kanalının yüzde 75 ini oluşturur. Buna karşın bu bölgede kötü huylu tümörlerin görülme oranı oldukça düşüktür (yüzde 0,05-0,5). Bu düşük oranın, besinlerle alınan karsinojenlerin (kanser oluşumuna neden olabilen maddeler) incebağırsakta çözülmesine ve incebağırsak yüzeyiyle büyük olasılıkla doğrudan ilişkilerinin az olmasına bağlı olduğu sanılır.
İncebağırsakta kötü huylu tümörlere az rastlanmasının nedenleri:
- incebağırsak salgısı asit değil alkali özellikte olduğundan, karsinojenlerin oluşma olasılığı azalmaktadır;
- incebağırsakta ortamın sıvı, geçişin de hızlı olması bağırsak mukozasıyla kanser yapıcı maddelerin ilişkide olduğu süreyi kısaltır; - bağırsakta doğal olarak bulunan bakterilerin incebağırsakta az olması, besinlerle alınan bazı maddelerin bakteriler aracılığıyla kanserojen olduğu kabul edilen başka maddelere dönüşmesini engeller.
İncebağırsakta görülen tümörlerin büyük çoğunluğu iyi huyludur (yüzde 35). Bunları karsinomlar (yüzde 25), lenfomalar (yüzde 22), karsinoitler (yüzde 11) ve sarkomlar (yüzde 7) izler. İyi huylu urlar öncelikle onikiparmakbağırsağında ve jejunumda (incebağırsağın ikinci bölümü, yani onikiparmakbağırsağı ile ileum arasında kalan bölüm) görülür. Kötü huylu tümörlere en çok ileumda (yüzde 48) rastlanır, bunu jejunum (yüzde 27) ve onikiparmakbağırsağı (yüzde 25) izler. İyi ve kötü huylu tümörler genellikle 40-50 yaş arasında görülür ve erkeklerde kadınlara oranla daha yaygındır.
BELİRTİLERİ
Hastalık sinsi gidişlidir ve başlangıç evresinde belirgin bir klinik tablo görülmez. Halsizlik, iştahsızlık, belirsiz karın ağrıları olur. Bazı olgularda rahatsızlıklar kütlenin yerleşimi hakkında fikir verebilir. Onikiparmakbağırsağının ilk bölümündeki kanser, genellikle onikiparmakbağırsağı ülserine çok benzeyen belirtiler verir (karın üst kısmından sırta doğru yayılan ağrı, kanlı dışkı ve kusma, kansızlık gibi). Kütlenin büyümesiyle birlikte bulantı, kusma, ve karın gerginliği gibi tıkanma belirtileri de gelişir.
Onikiparmakbağırsağında, safra kanalının (safra bu kanal yoluyla bağırsağa dökülür; koledok) döküldüğü yerde gelişen kanserler genellikle kaşıntı, beyazımsı dışkı ve kanda safra boyalarının artması gibi belirtiler veren tıkanma sanlığı yapar. Klinikte kanama belirtilerinin ve melenanın (makattan siyah kan gelmesi) görülmesi incebağırsağın jejunum ve ileum bölümlerindeki kanserlerin erken belirtilerindendir. Bunlara daha sonra bağırsak tıkanması bulgulan da eklenir, ama bağırsak delinmesi çok seyrek görülür.
Tek tedavi yöntemi cerrahidir. Tanı genellikle ancak kanserin ilerlemiş evrelerinde konduğundan, kötü huylu tümörlerde hastalığın gidişi oldukça umut kırıcıdır.
---------- Post added 13.02.17 at 21:39 ----------
Karaciger disi Safra Yollari Kanseri
Karaciger disi safra yollari kanseri, kanser hücrelerinin karaciger disindaki safra kanallarinda gelistigi nadir bir hastaliktir.
Kolit ve bazi belli karaciger hastaliklari karaciger disi safra yollari kanseri gelisme riskini etkileyebilir.
Karaciger disi safra yollari kanserinin olasi belirtileri sarilik ve agridir.
Karaciger disi safra yollari kanserinin tanisinda safra yollari ve karacigeri incelemeye yönelik testler kullanilir.
Bazi faktörler prognoz (sifa sansi) ve tedavi seçeneklerini etkilerler.
Karaciger disi safra yollari kanseri, kanser hücrelerinin karaciger disindaki safra kanallarinda gelistigi nadir bir hastaliktir.
Safra yollari, Karaciger ve safra kesesini Ince barsaga baglayan kanallardir. Bu ag, sindirim esnasinda yaglarin emilimini saglayan, karacigerde yapilan ve safra adi verilen salgiyi toplayan ince kanlarla baslar. Bu küçük kanallar birleserek karacigerden çikan sag ve sol hepatik kanallari olustururlar. Iki kanal karaciger disinda ana hepatik kanali olusturmak üzere birlesirler. Karaciger disindaki ana hepatik kanal bölümü karaciger disi safra yolu olarak adlandirilir. Karaciger disi safra kanali, safra kesesinin (safrayi depolar) kanali ile birleserek ana safra kanalini olusturur. Gida sindirimi esnasinda safra, safra kesesinden ince barsaga ana safra yolu ile bosaltilir.
Kolit ve bazi belli karaciger hastaliklari karaciger disi safra yollari kanseri gelisme riskini etkileyebilir.
Risk faktörleri:
Primer sklerozan kolanjit
Kronik ülseratif kolit
Koledok kistleri
Çin karaciger paraziti ile enfeksiyon
Karaciger disi safra yollari kanserinin olasi belirtileri sarilik ve agridir.
Bu ve benzeri belirtiler Karaciger disi safra yollari kanserinde oldugu kadar baska hastaliklarda da görülebilir. Asagidaki problemler olustugunda bir doktora basvurulmalidir:
Sarilik (derinin veya göz aklarinin sararmasi)
Karin agrisi
Ates
Deride kasinti
Karaciger disi safra yollari kanserinin tanisinda safra yollari ve karacigeri incelemeye yönelik testler kullanilir.
Tanida asagidaki test ve islemler uygulanabilir:
Fizik muayene ve öykü: Vücudun genel saglik degerlendirmesi, kitle veya herhangi bir olagan disilik gibi hastalik belirtilerinin aranmasi için tüm vücudun incelenmesidir. Hastanin saglik aliskanliklari ve geçmis hastalik ve tedavilerinin öyküsü de alinir.
Ultrason: Yüksek enerjili ses dalgalarinin iç organ ve dokularda yansimalarinin, sonogram adi verilen görüntü olusturulmasina dayali bir inceleme yöntemidir.
BT tarama: Vücudun içindeki bölgelerin degisik açilardan bir seri detayli görüntüsünün alinmasi islemidir. Bu görüntüler bilgisayarla birlestirilmis bir röntgen cihazi ile elde edilir. Islem esnasinda organ ve dokularin daha iyi görüntülenebilmesi için damar yolu ile veya agizdan bazi boya maddeleri verilebilir. Bu inceleme yöntemi ayrica komputerize tomografi veya bilgisayarli aksiyel tomografi olarak da adlandirilir. Spiral tomografi yönteminde vücudu spiral olarak tarayan bir teknikle daha detayli görüntüler elde edilebilir.
MRG (manyetik rezonans görüntüleme) Bir miknatis, radyo dalgalari ve bilgisayar kullanarak vücudun içinin görüntülenmesi yöntemidir. Bu islem ayrica Nükleer manyetik rezonans görüntüleme olarak da adlandirilir.
ERKP (Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi)
Safra yollarinin röntgen görüntülerinin alinmasi islemidir. Bazen karaciger disi safra yollari kanseri safra yollarini daraltarak,bloke ederek veya akimi yavaslatarak sariliga neden olur. Ince, isikli bir tüp olan endoskop agiz yolu ile yemek borusu ve mideden geçirilerek ince barsagin ilk kismina indirilir. Kateter olarak adlandirilan daha ince bir tüp endoskop içinden geçirilerek pankreas kanali içine yerlestirilir. Bu tüpten özel boyalar verilerek röntgen filmleri çekilir. Kanlar tümör nedeni ile tikali ise, tikanikligi asmak için Stent adi verilen bir tüp tikali bölgeye yerlestirilerek kanalin açik kalmasi saglanir. Ayrica islem esnasinda doku örnekleri de alinabilir.
PTK (Perkütan transhepatik kolanjiografi) Karaciger ve safra yollarinin radyolojik olarak görüntülenmesi islemidir. Kaburgalarin altindan deri yolu ile karacigere sokulan ince bir igne ile safra yollarina boya verilerek röntgen filmleri çekilir. Bir tikaniklik saptanirsastant adi verilen ince esnek bir tüp safrayi vücudun disinda bir toplama torbasina veya içinde ince barsaklara bosaltmak üzere, karaciger içinde birakilabilir.
Biopsi kanser tanisinin konmasi için mikroskop altinda incelenmek üzere hücre veya doku alinmasi islemidir. Örnek doku röntgen veya Ultrason esnasinda ince bir igne kullanilarak alinirsa bu islem igne biopsisi veya ince igne aspirasyon biopsisi olarak adlandirilir. Biopsi genellikle PTK veya ERKP esnasinda alinir. Bazen de cerrahi islem esnasinda doku örnekleri alinabilir.
Karaciger fonksiyon testleri: Vücut içinde karaciger tarafindan yapilan bazi maddelerin miktarlarinin alinan kan örneginde ölçülmesi islemidir. Belli bir maddenin kanda normalden yüksek bulunmasi, karaciger disi safra yollari kanserinin de neden olabilecegi bir karaciger hastaliginin göstergesi olabilir.
Bazi faktörler prognoz (iyilesme sansi) ve tedavi seçeneklerini etkilerler.
Prognoz (iyilesme sansi) ve tedavi seçenekleri asagidaki faktörlere baglidir:
Kanserin evresi (hastaligin sinirli veya yaygin olmasi).
Tümörün cerrahi olarak tümü ile çikarilabilme olasiligi.
Tümörün safra kanalinin üst veya alt kisminda yerlesmis olmasi.
Kanserin henüz baslamis veya tekrarlamis olmasi.
Tedavi seçenekleri ayrica tümörün neden oldugu yakinmalara da bagli olabilir. Karaciger disi safra yollari kanseri genellikle yayildiktan sonra saptanabilir ve nadiren cerrahi olarak tamamen çikarilabilir. Palyatif tedaviler, yakinmalari hafifletebilir ve hastanin yasam kalitesini yükseltebilirler.
Karaciger disi safra yollari kanseri evreleri
Bu bölümün anahtar noktalari
Karaciger disi safra yollari kanseri tanisindan sonra, kanser hücrelerinin safra yollari disina veya vücudun baska bölgelerine yayilip yayilmadiginin belirlenmesi için bazi testler yapilir.
Karaciger disi safra yollari kanseri için asagidaki evreler kullanilir:
Evre 0 (In situ kanser)
Evre I
Evre II
Evre III
Evre IV
Karaciger disi safra yollari kanseri ayrica, nasil tedavi edilebilecekleri açisindan da gruplandirilabilir. Iki tedavi grubu söz konusudur:
Sinirli (lokal) ve cerrahi olarak çikarilabilir.
Cerrahi olarak çikarilamayacak durumda.
Karaciger disi safra yollari kanseri tanisindan sonra, kanser hücrelerinin safra yollari disina veya vücudun baska bölgelerine yayilip yayilmadiginin belirlenmesi için bazi testler yapilir.
Kanserin baslangiç noktasindan ötelere, vücudun diger bölgelerine yayilip yayilmadigini belirleme islemine Evreleme denir. Evreleme islemi ile toplanan bilgiler hastaligin evresini belirler. Evrenin net olarak saptanmasi, tedavi planlamasi açisindan önemlidir.
Karaciger disi safra yollari kanseri genellikle laparotomi olarak adlandirilan bir ameliyatla evrelendirilebilir. Bunun için karin duvarina yapilan cerrahi bir kesi ile karin içi hastalik belirtileri açisindan kontrol edilir ve mikroskop altinda incelenmek üzere doku parçalari ve sivi alinir. Tanisal görüntüleme yöntemleri, laparotomi ve biopsi sonuçlari kanserin evresini belirlemek için birlikte degerlendirilir. Bazen laparotomi öncesi laparoskopi islemi yapilarak hastaligin yayginligi arastirilabilir. Kanser yayilmissa ve tümüyle cerrahi olarak çikarilamayacaksa, Cerrah, laparotomi yapmamayi tercih edebilir.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
|