En Büyük Azap Hangisi?
En Büyük Azap Hangisi?
De ki: “Allah üstünüzden veya ayaklarınızın altından azap göndermeye kadirdir. Veyahut sizleri fanatik gruplara böler ve savaşlarla sizi birbirinize kırdırır. Anlamaları için ayetleri nasıl anlattığımıza bir bak!”
En'am Sûresi 65.
Bu ayette üç türlü azaptan bahsedilmiştir.
Birincisi üstünüzden gelen azaptır. Yukarıdan gelen azap, yağmurun hiç yağmaması veya çok yağması, kuraklık, sıcaklık, soğukluk vb. azaplardır.
İkincisi altınızdan gelen azaptır. Bunlar ise topraktan gelen azaplardır. Toprağın verimsiz olması, toprak kaymaları, heyelan, erozyon, depremler, obruklar, çökmeler, toprağın zehirlenmesi vb. azaplardır.
Bu azaplar şöyle de tefsir edilmiştir:
Üstünüzden gelen azap; kötü idareciler, kötü iş verenler, kötü amirler ve kötü yetkililerdir. Allah Teâlâ bir toplumu helak etmek istediği zaman bazen onların başına kötü idareciler getirir. Zenginleri kötü olur. Amirleri kötü olur. Devleti yönetenler kötü olur. Onlar yüzünden halkın da sonu gelir.
Altınızdan gelen azap ise kötü memurlar, vefasız işçiler, kötü halk, kötü hizmetçiler, kötü tebaadır. Allah Teâlâ bazen bir medeniyeti bunlardan birini sebep kılarak helak eder. Örneğin bazı medeniyetler köle ayaklanmalarından dolayı helak olmuştur. Bazıları kötü tacirler ve esnaf yüzünden helak olmuştur. Devletin tüm kurumlarında rüşvet ve adam kayırma yüzünden helak olan kavimler vardır. Azap yukarıdan değil, aşağıdan gelmiştir.
Bu iki azabın dışında bir de toplumsal azaplar vardır. Allah Teâlâ bazen de toplumun ayarlarını bozarak azap eder. Toplumu farklı kesimlere, farklı gruplara, farklı ideolojilere, farklı düşüncelere ayırır. Düne kadar aynı düşünen bir millet, farklılaşmaya ve kutuplaşmaya başlar. Fanatik düşüncelere sahip olurlar. Sanat ve siyaset camiası birbirine düşer. Eğitim camiası ile zenginler kutuplaşır. Her yerde ideolojik söylemler hakim olur. Asker ve politikacı zıt düşüncelere sahip olur.
Medya farklı, siyaset farklı, sanat farklı, eğitim farklı, din adamları farklı, halkın önde gelen isimleri farklı, yazarlar farklı olur.
Her kesim kendi ideolojisini ve düşüncesini kutsar. Kendisine yakın olanların yanlışlarını, karşı tarafın ise doğrularını görmez. Halk ve yöneticiler kutuplaşır. Fanatizm her yere girer. Sağcılar, solcular, radikaller, yenilikçiler, eskiciler, gelenekçiler diye kavramlarla insanlar birbirlerinden ayrılır.
Kutuplaşma ve tefrika baş gösterince insanlar birbirlerine güvenmezler. Çekişme başlar. Mal ve can güvenliği kalmaz, cinayetler baş gösterir.
Bazen iç savaşlar ve ayaklanmalar olur. Böyle zamanlarda gökten yağmurlar yağar, yerden tahıllar çıkar ama toplumda zerre kadar huzur ve asayiş olmaz.
İnsanlar bu azap türünün farkında değiller. Kıtlık bir kaç yıl sürer. Selin etkisi bir kaç ayda unutulur ama toplumdaki huzursuzluğun etkisi yıllar sürer.
Biz acaba hangi azap türünü yaşıyoruz?
|