Kendimize uygun bulduğumuz zikirleri yapmak doğru mudur?
İnsanın maddi bir hazım kapasitesi ve vitamin dengesi olduğu gibi manevi olarakta gözetilmesi gereken bir denge ve kaldırma gücü vardır. Allah ta cc insanlara manen kaldırabilecekleri minimum seviyede ibadetleri farz kılmış, Resulullah s.a.v de maksimum seviyeye kadar olanı öğretmiştir. Ve bu maksimum seviyeye ulaşmak ve buna tahammül edebilmek için de basamaklar konulmuştur. Bu basamakları atlayıp en üstten çalışmalar yapmaya kalkanlar da malesef telafisi zor sıkıntılara ve tedavisi zor ruhani hastalıklara maruz kalmışlardır.
Tasavvuf tarihi bile (ki tasavvuf zikir öğreti sistemidir bir anlamda) meczuplar ve helake sürüklenenler ile doludur. Kaldı ki kendi kendimize zikir tahsis etmek yada sırf kitaplarda yazılı diye zkirler okumak...
Özellikle kahhar, cebbar, müntekım gibi celâli olan esmanın, yada helak, cehennem, azap gibi konuları işleyen ayet yada surelerin, veyahut ayet-el kürsi yada fettah ismi gibi müvekkelleri arza dönük olan Virdlerin bir rehber olmaksızın çekilmesi doğru değildir. Her bünye bu ağırlıkları kaldıramaz. Bir süre sonra sesler duyulmaya, görüntüler görmeye, sıkıntılar hissedilmeye başlanır. Devam edilirse de dönüşü olmayan sıkıntılar yaşanır. Bazı cahillerin söylediği gibi bu haller hüddam gelmesi, yada cinlerin emir altına alınması değil, dengesi şaşan fiziksel beden ve beynin zarar görmesidir.
Ancak cemâlî olan esmalar, mükafat ve cennetten bahseden sure ve ayetler, besmele, Allah lafzı, tevbe gibi virdler yapılabilir. Bunlar aynı zamanda birer basamaktır. Dolayısıyla bir rehber eşliğinde yapılması daha güzeldir.
En doğrusu ise;
Kur-an okuyacaksanız 40 günü geçmeyecek şekilde hatim edin. Bunda ismi azam sırrı vardır ve buna devam ederseniz her murada erişirsiniz. Hiç bir zararı da yoktur.
Esma zikri çekecekseniz Allah ismini zikre devam edin. Çünkü (alimlerin çoğuna göre) ismi azamdır ve tüm isimleri içinde barındırır. Hiç bir yan tesiri de yoktur.
Doğru apaçık ortada iken yanlış yolları seçenlere ne diyebiliriz ki???
|